Son yıllarda iklim değişikliğinin etkileri, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda insan sağlığı üzerindeki sonuçlarıyla da gündeme gelmektedir. Özellikle sıcak hava dalgalarının artan sıklığı, aşırı sıcaklıkların insan bedenine olan etkilerini araştırmayı her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. Bilim insanları, aşırı sıcakların yalnızca fiziksel rahatsızlıklara değil, hücresel ve moleküler düzeyde biyolojik değişimlere de yol açabileceğini tartışmaktadır. Bu bağlamda, sıcaklığın insan biyolojisi üzerindeki etkileri ve yaşlanma süreciyle olası bağlantısı, yeni bir bakış açısı gerektiren önemli bir araştırma alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Nature dergisinde yayımlanan bir çalışma, uzun süreli sıcaklık maruziyeti ile yaşlanma belirtileri arasında bir bağlantı olabileceğini ortaya koydu.
Sıcak hava dalgalarının dünya genelinde giderek daha sık görülmesi, yüksek sıcaklıkların insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlamaya yönelik araştırmalara olan ilgiyi artırdı. Aşırı sıcaklara maruz kalan 3.800 kişi üzerinde yapılan araştırmada, DNA yapısındaki değişimlerin sıcaklığın yaşlanmayı hızlandırabileceğini işaret ettiği görüldü.
Sıcak havanın kalp ve böbrekleri zorladığı, ayrıca bilişsel işlevleri yavaşlattığı bilinir. Ancak, aşırı sıcakların hemen fark edilmeyen etkilerinin de olabileceği vurgulandı. Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden Gerontolog Eun Young Choi, “Sıcaklığın fiziksel etkileri hemen gözle görülmeyebilir. Bunun yerine, vücudu hücresel ve moleküler düzeyde etkileyerek zamanla biyolojik bozulmaya ve sonrasında engelliliğe yol açabilir” dedi.
Choi ve ekibi, 2016-2017 yıllarında sıcaklığın 26,7°C ile 32,2°C’yi aştığı günlerin ısı indekslerini kullanarak, bu şartlara maruz kalan 56 yaş üstü yaklaşık 3.800 kişinin DNA yapısındaki kimyasal değişiklikleri analiz etti. Araştırmada, ırk, etnik köken, sigara kullanımı, yaşanılan bölge ve gelir gibi faktörler de dikkate alındı. Sonuçlara göre, daha fazla sıcak gün yaşanan bölgelerde yaşayan kişilerin moleküler belirteçleri, daha serin bölgelerde yaşayanlara kıyasla daha yaşlı bir görünüme işaret ediyordu.
Araştırmada, sıcak günlerin oranındaki %10’luk bir artışın, bireylerin moleküler yaşına 0,12 yıl eklediği bulundu. Diğer bir moleküler belirteç analizi, bu tür sıcak hava koşullarına maruz kalan kişilerin biyolojik olarak %0,6’ya kadar daha hızlı yaşlandığını ortaya koydu.
Bununla birlikte, Finlandiya Tampere Üniversitesi’nden Halk Sağlığı ve Gerontoloji uzmanı Linda Enroth, sıcaklığın doğrudan yaşlanmayı hızlandırdığına dair kesin bir sonuca varmanın zor olduğunu belirtti. Enroth, başka faktörlerin de devreye girmiş olabileceğine dikkat çekerken, bu tür bağlantıları keşfetmenin önemine vurgu yaptı: “Bu kesinlikle ihtiyaç duyulan yeni bir bakış açısı ve düşünme biçimi.”
Araştırmalar, artan sıcaklıkların insan sağlığı üzerindeki kısa vadeli etkilerinin ötesine geçerek, biyolojik yaşlanma sürecini hızlandırabilecek potansiyele sahip olduğunu göstermektedir. Ancak, bu ilişkinin kesin mekanizmalarını anlamak ve diğer olası faktörlerin rolünü belirlemek için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. Sıcak hava dalgalarının insan biyolojisi üzerindeki uzun vadeli etkilerini keşfetmek, yalnızca halk sağlığı politikalarının geliştirilmesi açısından değil, aynı zamanda yaşlanma sürecine dair yeni bakış açıları kazandırmak için de kritik öneme sahiptir. İklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha belirgin hale geldiği günümüzde, bu tür araştırmalar insan sağlığını koruma ve iyileştirme adına değerli bir yol gösterici olacaktır.
Sağlıcakla kalın… Kaynak: https://doi.org/10.1038/d41586-024-04007-8