Sayın Sirmen’in Mücadelesi

114

“Sefa Sirmen’in İl başkanlığı Büyük şehir yarışının startıdır.” Ben böyle düşünüyorum.

Bu düşüncemden hareketle gerek Sayın Sefa Sirmen’in İl başkanlığını,
gerekse yerel seçim mücadelesini kendi kafamda seslendirmek ve
yorumlarımı sizinle paylaşmak istiyorum.

Önce şunu söylemeliyim ki sayın Sefa Sirmen İl başkanı olmaya mecbur
edilmiştir. Aslında yerel seçimlere yakın bir zamanda gücünü bölmeyi
hiçbir siyasetçi istemez. Akıllı kaptan ise  gelecek fırtınayı kuşların
kanat çırpışından anlar. Sefa bey de on ikiye beş kala kazık
yiyeceğini, hem de sivrilttiği kazıkların kendisine batacağını
anlamıştır. Ben inanıyorum ki CHP’nin bazı kaşarlılarının Sefa Sirmen’i
aday yapmaya niyeti yoktu. Bazıları da iktidar karşısında yegane
mücadele verebilecek kişinin de Sefa Sirmen olacağını çok iyi
biliyordu. Çift taraflılar hariç mücadele bu iki gurup arasında geçti.
Sayın Sirmen adaylığı ile bir taşla iki kuş vurmuş oldu. Birinci
yaptığı hiç kimseye müdana etmeden kendi göbeğini kendisinin
kesmesidir. İkinci yaptığı ise çıkacağı zorlu mücadele yürüyüşünde
arkasındaki Brütüsleri görmesidir.

Sayın Erenkaya’nın Belediye Başkanı olduğu dönemde Ben ANAP’tan
rakibi idim. Açıkça söyleyebilirim ki; şayet sayın Sefa Sirmen
Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmasa idi, sayın Hikmet Erenkaya’nın
Saraybahçe’yi kazanabilmesi mümkün değildi. Sayın Erenkaya’nın siyasi
istikbalinin mimarı Sayın Sefa Sirmen’dir.Buna rağmen sayın Sirmen’in
karşılaştığı tablo siyasetin bir cilvesidir. Bu sözlerim Sayın Fikret
Toker içinde geçerlidir.

Eğer Sefa Sirmen’i tanıyorsam biliyorum ki o bunları hafızasına depo
etmesine rağmen yürüyüşünde hiç dert etmeyecektir. “Siyasette mücadele
vardır, fakat düşmanlık yoktur.” düsturunu özümsemiş az insanlardan
biridir. Bu yönünü yaşayarak öğrenmiş bir kişiyim.

Sefa Sirmen için İl başkanlığı zaruretten alınması gereken bir kale
olmasına rağmen, çıkacağı yolculukta bu kale onu hedefe taşımaya
yetmeyecektir. Önünde iki zorlu mücadele vardır.

Birincisi kendi partisinden genel merkez bazında gelecek çelmeleri
aşmak için verilecek mücadele. İkincisi yorucu ve o derece sıkıntılı
yolculukta yanında taşıyacağı güvenilir yandaşları iyi tespit etmek
için verilecek mücadele. Bu mücadele İl başkanlığı mücadelesinden
zordur. Çünkü bu mücadele oy ile olmamaktadır. Demokratik bir mücadele
değildir. Profesyonellere karşı verilecek bir mücadeledir. Çünkü “genel
başkanlığı gündeme gelmiş bir adam tehlikeli adamdır. Önü kesilmesi
lazımdır.” argümanı işletilmeye başlatılacaktır.

Bütün bu oyunların sahneye konmasından sonra Sayın Sirmen CHP den
Büyükşehir Belediye Başkan adayı olursa 2.0 galip olacaktır. Sayın Sefa
Sirmen in çıkışı Ak Parti den sayın İbrahim Karaosmanoğlu’nun 
adaylığını zorunlu hale getirmiştir.

Asıl mücadele ise bundan sonra başlayacaktır. Karşısında hükümetin
gücü ile donanmış bir iktidar belediye başkanı. Yine karşısında
iktidarın gücünü sonuna kadar kullanabilecek bir iktidar partisi yerel
teşkilat kadroları. Aynı şekilde iktidarla göreve gelmiş bir kısım
bürokrat ve teknokratlar. Aynı şekilde iktidara oy vermiş bir kitle.
Kim ne derse desin iktidarın parasal gücü ile yapılmış yerel hizmetler.

Bütün bunlara rağmen şayet sayın Sefa Sirmen seçimi kazanırsa seçimin skoru 1-0 değildir.

O zaman seçimin skoru 10-0 olacaktır. İktidar gücüne sahip olup ta
seçim kaybedenin kazanan adayın değil elini ayaklarını bile öpmekten
başka yapacağı bir şey yoktur.

Bu bakımdan bu seçim çok zorlu geçecektir. Başka adaylar çıksa bile
onlar çaya çerezden başka bir şey değildir. Bu konuda daha çok
konuşacağız. Her ikisine o gün karşı karşıya gelebilirlerse şimdiden
başarılar diliyorum.