Satılan Türkiye

132

 

Atatürk, İzmit’ten geçen demiryolunu yabancı şirketlerden alabilmek için ne uğraşlar verdi. Para bulamadığı için tabakasını bile satılığa çıkarmıştı. Satabildi mi bilemiyorum. Doktorunun uyarılarına rağmen, sıkıntıdan sigarayı iyice artırmıştı. Bu meseleyi halledene kadar doktor beni zorlama diyerek, sıkıntısını sigarayla paylaştı.

Sonunda bu demiryolunu yabancılardan aldı. Böyle bir sürü uğraş ,çetin yaşanmış bir hayat sonunda 1938 yılında hastalanarak öldü. Ölmeden önce her şeyini Türk Milletine bıraktı. Şimdikilerle karşılaştırıldığında ne kadar fark var arada. Şimdikilerin küçük çocukları dahi şimdiden milyarder olmuş durumda. Nasıl oluyor bu: Din satışın iyiyse oluyor işte!!!

Kendi köyümde başta ALTIN olarak değişik madenler bulundu, maden çalışmaları hızla devam ediyor.(GÜmüşhane -Olucak Köyü) Orasını dahi yabancılara satmışlar. Marmaris, Bodrum, Adalar, daha birçok yerleşim yerlerinden vs. yabancılar yer ala ala nüfus olarak çoğunluğa geçmeye başladılar. Elimizde Milli kuruluş kalmadı.

Arabamın kaskosunu yaparken ,ilgili çalışana kaskomu Türk şirketine yap dedim, O da Türk şirketi bizde yok ,daha doğrusu şirketler hep yabancı, şaşırmamak elde değil, ne hallere düşmüşüz!!! Neymiş efendim sıcak para girdisi …Günü kurtardık, ancak gelecek oldukça vahim!!! Artık adamların bu ülkeye saldırmasına da gerek yok.  Zaten her yabancı bu ülkede ”Ver kurtulcular sayesinde” istedikleri her şeyi alıyorlar. Sonumuz iyiye gitmiyor.

Bu millet nemelazımcılıktan, bencillikten, maddeye tapmaktan, milli ve manevi değerlere sahip çıkmamaktan kurtulmalıdır. O güzelim BAYRAK şiiri bile bu hükümet tarafından yasaklandı, ondanda kurtuldular. ”Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım’ ‘mısrası birilerine dokunuyormuş, ey suyun başında olanlar, bayrağımıza hainlerin gözüyle mi bakalım!!!

Atatürk’ün gençliğe hitabesi gerçekten de boşa yazılmamış.

Yani ”Ey Türk titre ve kendine gel!” Öğüdünü bu millet acilen gözden geçirmelidir. Saygılarımla.