Sarkozy Açılımı ve “Aşırı Uçlar”

72

Hayali ve ispatlanamayan sözde Ermeni soykırımı iddiaları yine başımızı ağrıtıyor.  Ermeni militanları, 2015 yılında 100. yıl dolayısıyla saldırılarını arttıracaklardır.  Herhangi bir mahkemeden çıkmış kanıtlayıcı bir karar olmamasına rağmen, Fransa Senatosundan böyle bir kararın çıkmış olması, her şeyden evvel hukuk dışıdır.  Konu Fransa Senatosunun işi de değildir.  Bu karar insan haklarını düşünce ve fikir hürriyetini katletmiştir.  Hayali sözde soykırımı inkar edersen hapis ve para cezası var.

Ancak Fransa’ yı ve konuyu tamamen çirkin bir iç politika ve seçim malzemesi yapan Sarkozy’ i de suçlamak ne ölçüde doğrudur? Türkiye, bilhassa son on senedir uyguladığı daha doğrusu bize uygulatılan Ermeni politikası ve Ermenistan ile mutlaka ilişki kurulması dayatmaları yanlışlarla doludur.  Bugüne kadar çözüm diye ele alınan açılımlar, fiyasko ile neticelenmiştir. Ermeni açılımı diğer açılımlar gibi gereksiz tavizlerle ve kendi kendini inkârla doludur.  Ermeni açılımından rahatsız olmayanlar, Sarkozy’ nin açılımından niye rahatsız oluyorlar?  Bu yolu biz açtık ve onlara fırsat verdik.  Bir AKP İstanbul milletvekilinin iddiaları kabul edici ve özür dileyici beyanına ne demeli? Yerli Sarkozy’ler o kadar fazla ki…

* * *

Siyasi tarihimizde aşırı uçlar olarak düşünülebilecek güç mücadeleleri, sosyal yapımız üzerinde devamlı etkili olmuştur.  Aşırı uçlar deyince bunu sadece sağ-sol kutuplaşması olarak düşünemeyiz.  Siyasi tarihimizde asker-sivil mücadelesi, tayin edilmişlerle seçilmişler arasındaki sürtüşmeler, laik-antilaik ikililiği, 1960’lı yılların gerici-ilerici ayırımı son dönemde yapay etnik ayrıştırmalar ve tuzaklar, ülkemizdeki ikilemlerin ana örnekleridir.  Bu kısır güç çatışmaları, ülkeye çok pahalıya mal olmuştur. 

Ülkemizde iki güç kaynağı arasındaki tarihi iktidar mücadeleleri hep dikkat çekmiştir.  Bu mücadelelerde iki taraf vardır:

  • 1- Aşırı laikçi, pozitivist, Batıcı yabancılaşmanın mimarı, seçkinci ve teslimiyetçi, halktan uzak olumsuzluklarına rağmen; milli devlet, milli kimlik ve Cumhuriyet konularında doğruları olanlar ve olumlu tavır alanlar. Cumhuriyetin akılsız dostları…
  • 2- Halkın değerleri ile bütünleşmiş veya öyle görünmeyi siyaseten doğru bulan, halkla muhafazakârlık yarışına giren, yerine göre liberalliğe özenen; milli devlet, milli kimlik, milliyetçilik ve Cumhuriyet konularında yeterli hassasiyetleri oluşmamış, Batıya temelde karşı ama küreselleşmeye açık olanlar. İç politika mücadelelerinde dış desteği tehlikeli bir şekilde kullananlar.

Bilhassa yaşadığımız dönem aşırı uçlardan ikincisinin siyaset sahnesinde at oynattığı bir dönemdir.  Hukuk devletinin parti devletine dönüştürüldüğü, milli bayramlarla anlaşılmaz bir şekilde oynandığı, garip gerekçelerle karşı çıkıldığı bir talihsiz dönem yaşanmaktadır.  Bu yanlışlarla geleceği kurtarmak ve bir yere varmaya çalışmak mümkün değildir.  Siyasetçilerin başlarını kaldırarak bu gerçeği görmeleri ve dünden rövanş alma mücadelelerinden uzak durmalarını beklemek hakkımızdır.  Milli Mücadele ile Anadolu’dan kovduğumuz istilacı güçleri mutlu ve ümitli kılmak devlet adamlığı ile bağdaşmaz.

 

Önceki İçerikGençlerin Politika İle İlişkisi
Sonraki İçerikKCK Nedir?
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)