Referandum Analizi

105

Aslında Ankara gündeminin peşinde koşmayı seven bir insan değilim.

Ama bütün ülkeyi ilgilendiren bir konuya da ilgisiz kalmak doğru olmazdı.

Ben bu yüce milleti kararı ne olursa olsun seven bir insanım.

Kararı bana uygun olduğu için değil, kararına rağmen severim.

Referandum ile ilgili düşüncelerimi

Referandum -1 Referandum -2 başlıklı yazılarımda belirtmiş, kast sistemine vurgu yapmıştım.

Referandum sonucunun ülkemizdeki kast sistemini değiştirmesini ve ülkemizi aydınlık yarınlara taşımasını temenni ediyorum.

Kampanya boyunca hiçbir mitinge gitmedim ama gündeme de ilgisiz kalmadım.

Kampanyanın düzeyinide iktidar ve muhalefet açısından yakışıklı bulmadım.

Soy-sop; en-boy; villa-havuz; ense -göbek bunlar millete sıkıcı geldi.

Kampanya boyunca muhalefet yoğun bir şekilde halk üzerindeki iktidar baskısından söz etti.

Şimdi bakalım.

Türkiye 7 coğrafi bölgeden oluşur.

Trakya, Ege ve Akdeniz bölgelerinde %65 -70 lere varan oranda hayır çıktı.

Güney Doğu Anadolu Bölgesinde de aynı oranlarda boykot çıktı.

Şimdi bu 4 bölgede baskı olmadı da diğer 3 bölgede mi baskı oldu.

İktidar baskısından dem vuran muhalefet Güneydoğudaki BDP ve PKK baskılarından sandık boykotundan söz etmedi.

Sandıksız demokrasi nasıl olur?

Bu iddia her şeyden önce bu bölgelerde yaşayan halkın iradesine karşı bir saygısızlıktır.

Ve hoş değildir.

Elbette ki sn. Başbakan ve Ak Parti’liler bu sonuçtan memnundurlar.

Doğrusu bende memnunum.

Başbakanı da seçim sonrası sağcısıyla solcusuyla evetçisiyle hayırcısıyla tüm toplumu kucaklayıcı konuşmasından dolayı tebrik ediyorum.

Benzer konuşmaları muhalefet liderleri de yapsalardı çok daha olumlu olurdu.

Sn. Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığına seçildikten sonra sol seçmen üzerinde çok olumlu bir hava esti.

Birazda belli basın sn. Kılıçdaroğlu’nu havaya soktu.

Koltuğa paraşütle inen sn. Kılıçdaroğlu koltuğu dolduramadı ve seçmeni kısa sürede sükûtu hayale uğrattı.

Sn. başbakana yönelik küçümseyici konuşmalar ‘Recep bey’ ifadesi, havuzlu villası olmasına rağmen, havuzlu villa tartışması başlatması ve benzeri lüzumsuz polemikler ana muhalefet liderinin yeterli vizyona sahip olmadığını gösterdi, halkta bunu gördü.

Sn. Kılıçdaroğlu’nun oyunu bile kullanamaması gerek basında, gerekse partisi içerisinde polemik ve istihza konusu olursa şaşmayın.

Artık sol seçmen için sn. Kılıçdaroğlu umut olmaktan çıkmıştır

Koltuğu da garantide değildir.

Genel Başkan olarak en fazla bir seçim daha görür.

Bekleyin görürsünüz.

CHP ve CHP liler iktidar yâ da iktidar ortağı olmak istiyorsa kaset skandalından bir hafta önce sn. Deniz Baykal’a hitaben yazdığım açık mektubu dikkatlice okumalı ve gereğini yapmalıdırlar.

Aksi takdirde iktidarı rüyalarında bile göremezler.

Burada CHP’ye bir nokta koyalım.

Yoksa bu muhalefet liderleri gizli AK PARTİ’li mi?

Bakıyorsunuz hepsinin konuşmaları Ak Parti’ye yarıyor.

Öfkeleri akıllarını perdelemiş,

Halkın nabzından habersiz, burnunun dikine giden

halka rağmen bir anlayışla siyaset yapılır mı?

Bunlar ne zaman bunun farkına varacak?

Siyaset ufku geniş insanların işidir.

Elbette ki referandumda alınan %58lik evet oyunun hepsi AK PARTİ’ye ait değildir.

İktidarın bunun farkında olarak icraat yapmasını temenni ederim.

Aksi takdirde bu durum iktidar açısından sonun başlangıcı da olabilir.

Bu sonuçtan beklentim şudur:

Uzun zamandır ülkemizde siyaset normal seyrinde değildi.

Kutuplaşmalar, kısır çekişmeler milleti bıktırdı.

Ak Parti bu referandumla önündeki engellerden birini de aşmış oldu.

Umarım bu sebeple kısır döngü biter.

Siyasiler halkın ve ülkenin gerçek gündemine dönerler.

Halk; kutuplaşmalar dolayısıyla iktidarı icraatlarıyla konuşamıyor kendi gündeminden uzak kalıyordu.

Bundan sonra iktidar icraatlarıyla değerlendirilecek.

Bundan sonra AK PARTİ milleti-memuru, emekliyi, esnafı, işçiyi, çiftçiyi, köylüyü besiciyi, üreticiyi ve tüketiciyi merkeze almak ve ona göre politikalar geliştirmek zorundadır.

Bu ülkenin ve halkın gerçek gündemi üniversite mezunu işsizlerdir.

Vasıflı ve vasıfsız işsizliktir, tarımdır.

Hayvancılıktır, terördür, güvenliktir, eğitimdir, başörtüsü sorunudur.

Tüm siyasilerimizin bu konularda ciddi projeler üretmeleri milletin hayrına olacağı gibi

Oy olarakta kendilerine geri dönecektir.

Siyasi hayatımızın kutuplaşmalardan kurtulup gerçek gündemine dönmesi temennisiyle…

Ülkemiz ve halkımız için hayırlı olsun .