Peygamberler Şehri Kudüs

93

Kutsal kitabımız Kur’an,  Hıristiyanlığın kutsal kitabı İncil ile Museviliğin kutsal kitabı Tevrat’taki birçok tarihi olayın geçtiği yer olan bir bölgede bulunan ve bu üç din için ayrı manevi değeri olan bir bölgeyi gezip görmek insana yeni ufuklar kazandırıyor.

Şehrimizin güvenilir bir kültür turizmi adresi olan Ercan Tur, 2019 Haziran ayında, benimde içinde olduğum 30 kişilik bir gurubu Kudüs’e götürmüştür. Grubumuzun uyumluluğu, rehberlerimizin ehil olması ve firmanın titizliği bu bölgeyi   yakından tanımamızı sağlamıştır. Oldukça yoğun ve yorucu bir seyahat olan bu gezi, görüp öğrendiklerimize değer bir hatıra olarak anılacaktır.

Gurubumuz 20-06-2019’da İzmit perşembe  pazarı alanında 03.30 buluşup, saat 07.45’te kalkacak olan uçağımıza binmek üzere, Sabiha Gökçen havaalanına hareket etti. Otobüsümüzdeki seyahatimiz hakkında Haluk Ercan’ın yaptığı bilgilendirme ile dikkat edeceğimiz hususları öğrendik. Bu bilgilendirme gideceğimiz yerle ilgili günlük haberlerin bizlerde sebep olduğu tedirginliğin giderilmesi bakımından önemli idi.

İki saatlik bir uçak yolculuğu ile Tel-aviv havaalanına indik. Burası yılda  30 milyon insanın geldiği yoğun bir havaalanıdır. 2017 yılında 18 milyon Hristiyan turistin geldiği bilgisi yanında, islam dünyasından, o da yalnız Türkiye’den 32 bin kişinin geldiği bilgisi şaşırtıcı idi. Nitekim havaalanı çıkışındaki otobüs peronu 30 duraklı olup 10 otobüs dünyanın muhtelif ülkelerinden gelen turistleri beklemekteydi ve biz tek otobüstük. Girişte bir arkadaşımızı detaylı sorgulamaya aldıkları için yarım saat beklemenin dışında bir zorlukla karşılaşmadık.
İsrail 8 milyon nüfuslu bir ülke. 6 milyonu Yahudi olan bu ülkenin coğrafyası Türkiye’nin 20 kat küçüğü. Dünyaya yayılmış etkili 20 milyonluk Yahudi kökenli insanları ile güçlü bir ülke. Bunların etkisi ve desteği ile tarım dâhil birçok konuda çok ilerlemiş durumdalar. Her gün bir uçak dolusu kesme çiçeğin Avrupa’ya ihracı, süt ve süt ürünlerindeki üretim gücünün Hollanda ile yarışıyor bilgisi bu konuda sanırım yeterince aydınlatıcı. Bu bilgileri veren buradaki rehberimiz Oktay Bey,   tekstil için buraya gelip yerleşmiş İstanbullu bir Türk.

Yafa’yı geziyoruz: Burası Kudüs’ün denize açılan kapısıdır. Tarihi bir yer ve şu anda Tel-aviv’le birleşmiş durumdadır. Kudüs’ün kutsal mabetlerinde kullanılan malzemeler bu limandan şehre aktarılmış, haçlı seferlerinde ve bu bölgedeki yapılan savaşlarda  liman olarak kullanılmıştır.Yafa’nın sahili yol boyu plajlarla dolu.

Büyükelçiliğimiz merkezi bir yerde ve 4 katlı bir bina. Rehberimize göre İsrail ile siyasi ilişkilerimiz zaman zaman çok kötü olsa bile ticari ilişkilerimiz hep çok iyi olmuştur. Bu ülkenin birçok tüketim maddesi Türkiye’den gelmektedir. Otobüsümüzle bir şehir turu yaptık. Yemek yedğimiz tarihi lokantadan yaya olarak Mahmudiye Külliyesi’ni görmeye gittik. Yolda sahilde balıkçıların ihtiyacı için eskiden yapılmış, şu anda kapalı olan Bahriyeli mescidini gördük. Sonra Mahmudiye camiine geldik. Burası 2. Mahmut zamanında yapılmış  olan 4 mihraplı, güzel bir bahçesi olan ve fazla büyük olmayan bir camii. Hemen dış duvara bitişik çeşmesi oldukça güzel ve dikkat çekici bir eser. Öğle namazı sonrası buradaki görevlinin bahçedeki güneş saati üzerinde soğutulmuş karpuz ikramı bizlere ayrı bir neşe kaynağı olmuştur. Yafa, Hz.Yunus kıssasının geçtiği yer olarak biliniyor. Bir yoruma göre Hz. Yunus küçük bir kayıktan cezalandırılmak üzere denize atılmış ve büyük bir deniz  aracı olan daha büyük bir gemide kürek mahkûmu olarak çalıştırılmıştır. Bu dönem onun çile ve imtihan dönemidir. Bu kıssadaki büyük balık küçük balık tabirleri bu beldede deniz araçları için kullanılan kelimelerdir. Büyük bir balığın yutması ve onun karnında kalarak buna sabır göstermesi daha farklı bir yorumdur. Bu bölgedeki diğer bir tarihi eser olan 2. Abdülhamid’in 25. Cülus yılında yapılmış olan saat kulesi önünde bir hatıra fotoğrafı çektirip otobüsümüze geçerek Kudüs’e hareket ediyoruz.

Devam edecek