Bize hasmı diye merak ediyorum. Nedense söz konusu başkaları
olduğunda öküz altında buzağı aramaya bayılırız. Bu arada kendi
buzağılarımızı da başkalarının ortaya çıkarmasından da asla
hoşlanmayız. Ayrıca başkalarının başarılarını bir türlü hazmedemeyiz.
Ayağı tökezlediğinde keyiften dört köşe oluruz. Hele hele fikri yapısı
bizden farklı ise daha beter olması için sabırsızlanırız. Önce
yakıştırırız. Tutmazsa iftiraya dönüştürürüz. Oda tutmazsa başkasından
duymuştum deyip kıvırırız. Şayet o kişi iyi bir mevkie gelmişse zaman
içinde onun en önde giden yalakası oluruz.
Bu sözlere ne gerek vardı. Bir şeylere mi kızdınız diyebilirsiniz. Evet bir şeylere kızıyorum.
Bazılarınız bilir. Ben aynı zamanda Kızılay İzmit şube başkanıyım.
Daha önce 7 yıl başkan vekilliği yapmıştım. 3 yıldır da başkanlık
yapıyorum. Asıl mesleğim inşaat mühendisliği. İnşaat işleri yapar
inşaat malzemesi satarım. Devlet ihalelerine girmem. Devletle hiçbir
işim olmaz. Şube başkanı olduktan sonra işimle ilişiğimi kestim. Benim
işimi çocuklarım yapıyor. Ben sabah dokuzdan akşam on sekiz e kadar
mesaimin tamamını Kızılay’a veriyorum. Yönetim kurulu üyelerimizle
beraber işimizi tamamen ücretsiz yapmaktayız. 30 hekim 75 personel den
meydana gelen bir sistemi günlük 600 hastası ile birlikte yönetmenin
kolay olmadığını sizler takdir edersiniz. Telefonum 24 saat açıktır.
Tıp merkezi gece de evimden internet aracılığı ile takip edilmektedir.
Kan hizmetleri bana bağlı olmadığı halde bu konuda da elimden geleni
yapmaktayım. Kızılay da çalışan hiçbir akrabam yoktur. Benim ve yönetim
kurulu üyelerimden hiç birisinin akrabası dahi Kızılay a mal satamaz ve
Kızılay’ın malını satın alamaz. Şayet öz geçmişimi merak ederseniz,
Google’a girip adımı yazdığınızda özgeçmişimi bulabilirsiz. İşte bu
kadar göz önündeyim. 5+5 olmak üzere iki dönem Belediye meclis üyeliği
yaptım. İzmit Belediye meclis üyeliği yaptığım İlk beş yılın üzerinden
18 yıl geçti. İlk beş yılda belediye başkan vekilliğinden, encümen
başkanlığına, imar komisyonu başkanlığından, İmar affı komitesi
başkanlığına kadar rantın bol olduğu yetkili ve sorumlu makamlarda
bulundum. Çok şükür hiçbir yanlışım olmadı. Olsa idi şimdiye kadar
çoktan manşet olurdu.
Kendimi methetmeye hiç ihtiyacım yok. Fakat bazen gerekiyor. Çünkü
Kızılay İzmit şubesi giderek büyüyüp rantı artmaya başlayınca ağzı
sulananların iftiraları da başladı. Bunları bunun için yazıyorum.
Tanıyan tanıyor da tanımayan bir miktar bilgi edinsin diye. Gerisini
ise araştıran bulur.
Yıllardır yaptığımız gıda kampanyasını bu sene biraz daha
genişlettik. Halkın katkılarını “GÜNDE 1 YTL” sloganı ile talep ettik.
Halkımız çok ilgi gösterdi. Tabiî ki Düşmanlarımızda hasetlendi.
Bazılarının ideolojisi ile uyuşmuyorum. 59 yaşımdayım. Bu saatten sonra
bazılarına göre şekillenecek halim yok. Dün ne isem bugünde oyum. Fikri
yapımla ve duruşumla ortadayım. Esnemeye de niyetim yok. Bazılarına da
ortadaki ranttan pay aktarmıyorum. Bu bakımdan onların tepkisini
çekiyorum. Şunu bilsinler ki bu kazanımlar da tüyü bitmemiş yetimin
hakkı var. Hakkı olmayana asla verilmez. Hiç bir parti, hiçbir siyasi
kuruluş yandaşımız olmaz. Herkese eşit mesafede oluruz. Herkesten
yardım talep ederiz. Herkese, ihtiyacı olduğunda Kızılay ölçeğinde
hizmet sunarız. Kimsenin dinine, diline, rengine, siyasetine bakmayız.
Memleketine, milliyetine göre ayırımcılıkta bulunmayız.
Yaptığımız yardımlarımızı açık ve şeffaf yaparız. Listelerimizin bir
kısmını yönetiminde bulunduğumuz Sosyal yardımlaşma vakfının
araştırılmış listelerinden seçerek hazırlarız. Ayrıca bize müracaat
edenlerin hakkında yaptığımız araştırmada uygun görülenlerle
listelerimizi çoğaltırız. Bize yardım edenlere yaptıkları yardımın kime
ulaştırıldığını yazılı olarak teşekkür yazımızla birlikte bildiririz.
Kafasında soru işareti belirenler her zaman Kızılay’a gelip akıllarına takılan sorulara cevap alabilirler.
Halkımız mütereddit olmakta haklıdır. Niceleri sivil toplum
yöneticiliğinden ihya olmuştur. Sırtında ceketi yokken müthiş
servetlerin sahibi olmuştur. Bu gibi kişilerde geçmişi bilindiği halde
toplumdan saygı görmüştür. Kayırılmışlardır. Mevkileri yükselmiştir.
Halkımız sütten ağzı yanınca yoğurdu üfleyerek içmekte haklıdır.
Durum bundan ibarettir. Erkekçe ortaya çıkmayan, kapı arkasında
dedikodu yapıp ortalığı bulandırmaya çalışanlara ve bu asılsız
dedikoduları duyup şüphelenenlere duyurulur.