Darbeyi ABD planladı
28 Şubat darbesini mağdur başbakanı Prof Dr. Necmettin Erbakan ile vefatından kısa bir süre önce 28 Şubat darbesiyle ilgili ayrıntılı ve geniş açıklamayı bizlere yaptı.
Merhum Başbakandan İsmail Kahraman´a tarihi açıklamalar
Türk siyasetinin önemli isimlerinden, bir döneme damgasını vuran eski Başbakan ve Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan ölümünün 2. yılında tüm Türkiye’de rahmetle anılırken, günümüzde de 28 Şubat yankıları devam ediyor. 28 Şubat sürecine müdahil olanlar İsmail Kahraman’a verdiği son röportajda önemli açıklamaları okurlarımızla paylaşıyoruz.
Gazeteci İsmail Kahraman’a belgeleriyle birlikte 28 şubat post modern darbesinin gelişim aşamasını anlatan Merhum Erbakan 28 Şubat sürecini ABD’nin kendisinin yönetiminden rahatsız olduğu için hazırladığını söylüyor. Erbakan Kahraman’a 28 Şubat sürecini şöyle anlatıyor: “28 Şubat tam anlamı ile bir ABD operasyonu ,Biz iktidara gelip Türkiye’yi ABD güdümünden kurtarıp Dünya ülkesi yapma çalışmalarımızdan, ABD çok rahatsız oldu. Ekim 1996 tarihinde ABD devlet başkanı adına ABD Diş işleri bakanlığı ABD Ankara büyük elçiliğine “GİZLİ“ başlığı altında gönderdiği yazıda Erbakan’ın Başbakanlıktan indirilmesi için her türlü eylem ve çalışmanın yapılması isteniyor. Ünlü 28 Şubat Milli güvenlik kurulunda görüşülen bildiri maddeleri ABD tarafından dikte edildiğini daha sonar ele geçirdiğimiz bu gizli ABD belgesinden anladık” dedi.
Bu belgeyi yeni ele geçirdiklerini söyleyen Erbakan hiç bir şey gizli kalmıyor. 28 Şubat 1997 deki ünlü Milli Güvenlik Kurulundaki maddelerin tümü ABD gizli belgesinde de var. Türkiye’ ye yazık oldu. Türkiye çok zaman kaybetti ” diye konuşuyor
MGK’da neler yaşandı
Prof. Dr. Erbakan, 9 saatlik Milli Güvenlik Kurulunda neler yaşandığını tek tek anlatıyor. Kurulda ilk sözü askerlerin aldığını söyleyen Erbakan, Askeri kanat daha önce ayrı ayrı konuşuyor ve kuvvet komutanları görüşlerini ayrı ayrı açıklıyordu. Bu kez farklı davrandılar. Askerler biz karar aldık, bu toplantıda Genel Kurmay adına tek bir kişi konuşacak ve bu konuşma Genel Kurmay’ın görüşü olacak denildi. O zaman Genel Kurmay İstihbarat Başkanı olan Çetin Doğan paşa söz alıp tam 5 saat konuşma yaparak sözde irtica tehlikesi, İmam Hatiplerin kapatılması ile ilgili görüşlerini açıkladı. Biz bunu daha sonra elimize geçen ABD’nin gizli ibaresiyle yayınladığı belgede geçen yazışmalarmış.
Neden Anayasanın birinci maddesini okumuyor sunuz?
Kurul bildirisinin acilen imzalanarak Hükümet tarafından uygulanmasını istediler.5 saatlik konuşmayı sakin bir havada dikkatle dinledim. 5 saat sonra kapıda duran askeri yaveri yanıma çağırıp Demirel’in önünde duran Anayasa kitapçığını istedim ve kitapçığı elime aldım. Söz sırası bana gelmişti. Tansu Çiller ve ekibi beni yalnız bırakmıştı. Kurulda adeta tek başıma kalmıştım. Söze neden Anayasa’nın sadece ikinci maddesini okuyorsunuz. Anayasanın birinci maddesinde Türkiye’nin Sosyal bir Hukuk devlet olduğunu neden söylemiyorsunuz diye sordum. Askeri kanadın şikayetine tek tek cevap verdim. Tam 4 saat konuşma yaparak askerlere cevap verdim.
“Başbakan yardımcısı Tansu Çiller, Milli Savunma bakanı Turan Tayan ve İçişleri bakanı Meral Akşener hiç konuşma yapmadılar. Yalnız olmama rağmen 2 parti koalisyon hükümeti değil de, tek başına iktidar gibi hükümeti savundum. Alınan kararların tavsiye kararı olduğunu bu karanın uygulanıp ugulanmamasına hükümetin karar vereceğini açıkladım. Ben bunlara imzamı atmadım. Ben bu kararları Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulmasına imza attım.” diyor.
Demirel askerleri destekledi
Cumhurbaşkanı Demirel’in bu yaşananlara hiç ses çıkarmadan askerlerin yaptığı konuşmayı adeta tasdik ettiğini söyleyen Erbakan, “Ben 28 Şubat postmodern ABD darbesi yüzünden istifa etmedim. Bizim hükümet ortağımız DYP milletvekillerine istifa baskısı yapıldığı, milletvekillerinin zaafiyeti nedeniyle istifa ettim. Tansu Çiller bir gün bana gelerek, ‘partimden 50 milletvekili istifa edecek hükümet düşecek, erken seçime gidelim, ben bu milletvekillerini seçimde tümü ile tasfiye edeceğim‘ dedi. Genel seçime gitmek şartı ile hükümetin istifasını Demirel’e bildirme kararı aldık. 290 imza ile Demirel’e çıkıp “Bakın sayın Demirel siz bulun 226’yı düşürün hükümeti diyordunuz , Bende 290 milletvekilinin imzasını size getirdim. Ben istifa ediyorum, seçime gitme şart ile Tansu Çiller’in başbakan olmasını destekliyorum dedim.”
Demokrasi şampiyonu Demirel 290 milletvekili imzasını hiçe sayarak hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz’a verdi. Ondan sonrada yaşananlar malum.
Karadayı Paşa’dan teşekkür?
Erbakan röportajda 28 Şubat darbesinin mimarlarından olan zamanın Orgenerali İsmail Hakkı Karadayı’nın kendisine teşekkür ettiğini şöyle anlatıyor. Karadayı Paşa daha görevdeyken bana geldi. ‘Sayın Başbakan’ım biz ilk kez sizin döneminizde askerler olarak çok iyi maaş aldık .İlk kez sizin döneminizde maddi olarak rahat ettik. Biz sizlerden şikayetçi değiliz. Sizlere güveniyoruz.’ Dediğini söyleyen Erbakan Karadayı’nın İstanbul Fatih ve babası adına yaptırdığı camiden iki fotoğraf gösterdiğini ve ‘İstanbul’un göbeğinde çarşaflı şahısların arttığını ancak kendi babası adına Çorum’da yaptırdığı camiden çıkan bayanların başı açık olduğunu, çarşaflı bayanların artmasından korktuğunu söylemiş. Erbakan, Karadayı’ya çarşaflılardan korkmaması gerektiğini Berlin’de bile bu tür görüntülerin olduğunu söyleyerek, “Sayın paşam örtülülerden korkmayın, onlardan devlete ve millete zarar gelmez diye cevap verdim.” Şeklinde konuşuyor.
Erbakan röportajının sonunda gençlere de seslenerek taklitçiliği bırakmalarını milletine sahip çıkmalarını, özlerine yani İslam medeniyetine sahip çıkmalarını, AB’ye gireceğiz diye saçmalıklar yapmamalarını, Avrupa’nın ayakta duramadığını, faizci sistemi bırakmak gerektiğini, faizin saadet getirmediğini, gençlerin Milli Görüşü öğrenmesi gerektiğini vurguluyor.
ABD’nin gizli belgesinde neler var?
1. Departmanımız, Türk hükümetinin milli eğilimlerinden ve Başbakan Erbakan’ın ideolojisinden ilham alarak dış politikayı Batı’dan ayırıp Arap ve Müslüman dünyasına doğru yeniden yönlendirmesinden dolayı derin endişe içerisindedir. Kanaatimizce Türkiye’nin İran, Irak, Libya, Nijerya ve sudan ile bağlarının kuvvetlendirmek konusunda ki mevcut tutumu, bizim milli menfaatlerimize aykırıdır(düşmancadır).
2. Doğru Yol Partisi, Erbakan’ın radikal İslami söylemlerini (taahhütlerini) ılımlaştırmada başarılı olamadığına göre, kendisinin Refah partisi ile koalisyonu verimsiz görünmektedir. Biz inanıyoruz ki, Tansu Çiller’in koalisyondan çekilmesi Erbakan’ı düşürür ve ülkeyi erken genel seçimlere götürür. Sonuç kesin olmamakla birlikte, Refah Partisi büyük bir ihtimalle seçimlerden eskisinden daha güçlü çıkacaktır.
3. Türkiye, Birleşik devletlerin anahtar stratejik ortağı kalmak mecburiyetindedir ve onun bu pozisyonunun gerçekleştirip, sürdürmede ki başarınız bizim milli menfaatlerimiz doğrudan etkileyecektir. Türk askeriyesi, bu sonucu elde etmeye doğru daha büyük bir çaba sarf etmesi için harekete geçmeye zorlanmalıdır. Bu konuda ki aksiyon planlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.