Milletleşme ve Demokrasi

69

Sosyal gelişmişliğin sosyal ve Bugün sandık başına giderek Cumhurbaşkanını seçeceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkemizin geleceği ve Türk Milleti için hayırlı olmasını dileriz. Bugün sandık başına giderek oy verme işlemini gerçekleştirmeliyiz. Vatandaşlık görevimizi yerine getirerek seçime katılmak, demokrasiye inancın ve demokrasi terbiyesinin bir gereğidir. Vatandaşlarımızın bu gerçekleri düşünerek görevlerini yerine getireceklerine inanıyoruz.ekonomik göstergeleri vardır. Sosyal göstergelerden birisi de, vatandaşlık sorumluluğunu hissedebilmek, katılma ve paylaşma şuurudur. Buna dayanışma şuurunu da ilâve edebiliriz. Sosyal anlamda gelişmiş bir millet, demokrasi geleneğinin ve tecrübesinin yerleşmiş olduğu bir yapıdır. İktidarsız demokrasi olamayacağı gibi, muhalefetsiz demokrasi de olmaz. Demokrasi anlayışı bizi dar anlamdaki ben duygusundan uzaklaştırarak, biz duygusuna kavuşturur. Toplum içinde yaşadığımızı hissettirerek ve konulara bütüncü bir yaklaşımı sağlayarak fertleri ben merkezli olmaktan, etnik ve mezhep merkezli kalıpların dışına taşır. Etnik ve mezhep taassubunun öne çıktığı toplumlarda demokrasi uygulanamaz. Ortadoğu’da ve Afrika’da birçok devlet milletleşemediğinden etnik ve mezhep çatışmalarını kolaylıkla aşamaz.

Demokrasi, haksız rekabeti, eşit olmayan şartlarda mücadeleyi, fert, zümre, sınıf ve gurup imtiyazını kabul etmez. Basın ve yayın organlarından da çeşitli menfaat hesaplarını aşarak, basın ahlâk yasasına uymayı bekler. Demokrasinin hayat damarlarından birisi de hür basının varlığı ile fikir ve düşünce hürriyetinin yasalar içinde kullanılması ve ipotek altına alınmamasıdır. Yolsuzluklar, suistimaller ve fırsat eşitsizlikleri demokrasiye kan kaybettirir.

Demokrasi, kalabalık şeklindeki toplulukların değil, milletleşmiş toplumların rejimidir. Fert ve guruplar, belirli bir millete mensup olma bilincine sahip olmalıdırlar. Ortak milliyet ile etnik sıfatın birbirine rakip olmadığı anlaşılmalıdır. Milli kimlik ile kavgalı olarak demokratikleşme yolunda mesafe alınamaz. Milletleşme olmadan ve ortak mutabakatlar geliştirilmeden, ortak kabul ve retler, semboller şekillenmeden demokrasinin yaşatılacağı hayat alanı daralır.

Demokrasilerde birbirinden farklı görüşlere ve politikalara sahip siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, menfaat birlikleri ve çeşitli baskı gurupları çatışma-uzlaşma-uyum süreci içinde yer alırlar. Sınıf mücadelesi kabul edilemediği gibi, seçkinci ve imtiyazlı siyaset ve sermaye çevreleri de kabul edilemez. Demokratikleşme, milletleşmiş ve örgütlenmiş bir sosyal yapıda hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ile sürdürülebilir ve anayasadan doğan haklar kullanılabilir.

Milletleşmenin zayıfladığı, etnik, mezhep ve aşırı hemşerilik duygularının öne çıktığı yapılarda demokrasiden de geri dönüş söz konusudur. Milli devlet ve üniter yapı vazgeçilmez bir ilkedir. Bunlara düşmanlık aynı zamanda demokrasiye düşmanlıktır.

Devleti ufalama, etkisizleştirme ve egemenliği paylaştırma, rejimi tanınmaz hale getirme, hiçbir ciddi devlette demokratik bir hak değildir. Bir ülkenin milli birlik ve bütünlüğünü tartışmaya açmaması, insan hakları konusunda bir eksiklik midir? Hiçbir ciddi ve demokratik ülkenin buna izin vermemesi, o devletin meşruiyetini zayıflattığı şeklinde yorumlanabilir mi? Irkçı ve bölücü terörün böyle bir sonuca varmada araç olarak kullanılması demokrasinin teröre yenik düşürülmesi değil midir? Amasya Tamimi, Sivas ve Erzurum Kongre Kararları hala hepimiz için yol göstericidir.

 

Önceki İçerikCumhuriyet’in Kavşak Noktası 10 Ağustos
Sonraki İçerikSeçim Sonuçları
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)