İyi Parti’nin Afyonkarahisar / Sandıklı’da yaptığı üç günlük çalıştayın sonunda, Genel Başkan Meral Akşener’in olağanüstü kurultay kararı açıklaması çalıştaya katılanlarda şok etkisi yaptı. Akşener daha sonra twitter hesabından, kurultayda aday olmayacağını duyurdu.
Yapılan çalıştayın sonunda moral ve motivasyonlarını yükseltecek güzel kararların çıkacağını bekleyen milyonlarca İYİ Parti seçmeni şaşkın. Ne olduğunu anlamaya çalışıyor.
Akşener’in açıklamaları, seçimden bu yana İYİ Parti’den hiç bahsetmeyen, çalıştaya dair küçücük bir haber dahi vermeyen yaygın ve yandaş medyada önemli bir gündem maddesi oluverdi.
Çalıştaya Partinin Kurucular Kurulu üyesi sıfatıyla katılan ve fakat size objektif bilgi vermek borcu altındaki bir yazar olarak bilgi ve görüşlerimi paylaşmak durumundayım.
Bu sonuca nasıl gelindi?
İyi Parti’nin ilk girdiği seçimlerde aldığı sonuçlar bir kesim tarafından başarılı bulunurken, beklentileri yüksek olan bir başka kesim de başarısız buluyordu.
Partililer arasında da bu iki görüşten insanlar vardı. Ama bütün partililer “mevcut durumdan daha iyi bir sonuç alınmasını engelleyen faktörler” konusunda muhtelif görüşler dile getiriyordu.
İşte bu çalıştay bütün bu görüşlerin serbestçe tartışıldığı demokratik bir platform oluşturmak için düzenlenmişti.
Çalıştay genel olarak maksadı temin eden başarılı bir toplantı olduğu halde Akşener’in kararı sürpriz oldu.
***********************************
ÇALIŞTAYIN TEKNİK YÖNÜ
Çalıştaya toplam 271 kişi katıldı. 18 masada 12-15 kişilik gruplar oluşturuldu. Masalarda divan üyelerinden biri, Genel İdare Kurulu Üyesi, Kurucular Kurulu üyesi, milletvekili, Belediye Başkanı, İl Başkanlarından olan üyelerden oluşturulmuştu.
Her masada birer masa koordinatörü seçildi. Mesela birinci masada Sayın Koray Aydın’ın teklifi ile çalışma grubu beni koordinatör seçti. Verilen sürede belli konularda herkesin görüşlerini alarak belli formata uygun raporlar hazırladık.
Bu raporlar görevlilerce toplandı. Tasnif edilerek bütün masaların dile getirdiği görüşler sıralandı. Ertesi gün Genel Başkanın katıldığı toplantıda katılanlara bunların sunumu yapıldı. Söz isteyen katılımcıların tamamına yakınına serbest konuşma hakkı verildi.
Konuşmacılar bizzat Genel Başkanın katıldığı bir toplantıda yapılan hata ve eksiklikler gayet demokratik bir üslupla anlattı. İl ve İlçe Başkanlarının aday olmak için istifalarına izin verilmesi eleştirildi. Bazı katılımcılar divanda, il ve ilçe yönetimlerinde revizyonlar talep etti. Birkaç kişi seçimli olağanüstü kurultay yapılması gerektiğini ama kendi adaylarının Meral Akşener olduğunu, başka lider düşünülemeyeceğini bildirerek beyan ettiler.
“Merkez partisi” kimliğinin içinin doldurulmasına dair ciddi ve verimli tartışmalar yapıldı.
Adaylık sıralamasında istediği yeri bulamayan birkaç kişi “sıralamalardaki hataların pahalıya mal olduğunu” iddia etti.
İl Başkanlarından bazıları Genel Başkanla iletişim kanallarının tıkanıklığından, aday tespitinde görüşlerinin alınmadığından yakındı.
Herkesin eteğindekileri boşalttığı bu ortam katılımcılarda genel bir rahatlama, geleceğe dair daha umutlu olmalarını sağlayan bir ruh halini yarattı.
“Türkiye tipi Başkanlık Sistemi” ile artık demokratik mücadelenin daha zorlaştığı ve fakat “her durumda yapacak bir şeyler olduğu” tartışıldı. “Kurtuluş Savaşı yıllarından da daha kötü şartlar olmadığına göre mücadeleye kararlılıkla devam etmeliyiz” görüşü vurgulandı.
Genel Başkan yapılan eleştirilere kendi açısından tek tek cevap verdi.
Halife ve devlet başkanı Hz. Ömer’e hesap soran cemaatten bir kişiyi ve Ona hesap veren Hz. Ömer’in kıssası aklıma geldi. Hep onları övgüyle anan ve anlatan biri olarak, bütün bunlar beni memnun etti.
Çünkü böyle demokratik ve İslami bir tavrı özlemiştik.
********************************
KURULTAY KRİZ Mİ FIRSAT MI?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çalıştay sonrası konuşmasına “24 Haziran seçimlerinde aldığımız sonuçları ben başarılı bulmuyorum. Kendi açımdan (Cumhurbaşkanlığında aldığı oylar açısından) hiç başarılı bulmuyorum” sözleriyle başladı. Bütün sorumluluğu üzerine aldı.
Akşener konuşması sırasında gergindi. Zaman zaman sevgisini ve kırgınlığını duygusal reflekslerle gösterdi. Sosyal medyada veya WhatsApp gruplarında kaba ve çirkin bir üslupla yapılan hakaret ve eleştirilerden rahatsızlığı belli oluyordu. Özellikle güvenip aday yaptığı, değer ve görev verdiği bazı kişilerin bu tavrının O’nu yaraladığı anlaşılıyordu.
Konuşmasında demokratik bir refleks gösterme inancı ile psikolojik halinin bileşimi bir karara varacağının ipuçları vardı.
Sonuçta son derece demokratik bir karar aldı.
Başkaları gibi yapabilirdi. Çok adaletsiz, hukuksuz, vicdansız ve antidemokratik bir seçim sürecinde, bunca engellemelere rağmen, aldığı sonucu yüksek başarı olarak nitelendirip keyfini sürebilirdi.
Öyle yapmadı, sonuçları başarısızlık kabul etti. Olağanüstü kurultay kararı aldı.
Ben Kurultay kararının İYİ Parti için bir fırsat olacağını düşünüyorum.
Çok kısa zamanda çalıştayda tespit edilen hataların telafisi, görevlendirilen yanlış kişilerin tasfiyesi ve inançlı güçlü bir kadro teşkili ile partinin kurumsallaşmasının tamamlanması için bir milat olabilir.
Kurultayda, Meral Akşener bütün delegelerin ortak ve tek adayı olarak seçime gidilecektir. İYİ Partililer başka genel başkan kabul etmez, zaten başka aday da çıkacağını sanmıyorum.
Akşener Kurultaydan güven tazeleyerek ve liderliğini güçlendirerek çıkacaktır. Bundan sonra da alacağı radikal kararlarla İYİ Partiyi yerel seçimlere hazırlayacaktır kanaatindeyim.
Meral Akşener’in verdiği karardan dönmeyeceğini düşünenler de var. Ama benim bildiğim Meral Akşener üç beş kendini bilmez yüzünden, on binlerce yol arkadaşına, kendisine oy veren 5 milyon seçmene karşı sorumluluğunu unutamaz. Onlara sırtını dönemez.
Herhangi bir sebeple bu sorumluluğa aykırı olarak kurultayda aday olmazsa, toplumsal vicdanda edindiği bütün olumlu izlenimleri yok eder. Siyasi hayatı boyunca ilmek ilmek dokuduğu saygınlığını yerle bir eder.
Bunu hem Meral Akşener göze alamaz, hem de Meral Akşener’i sevenler izin vermez.
23.07.2018
Ruhittin Sönmez