Yattığı yerden kaldırmış da ak başını ecdat
Der anlayana üstündeki gaflet şalını at
Nasıl bir devlet olduk meçhule giderek biz
Yıllar var ki diyemiyoruz artık galibiz
Yetmedi mi tarihte okuduğun bunca sayısız ihanet
Ders almazsan fecî akıbet sandığın gibi değil kehanet
Batı’nın ipiyle kuyuya inmeye kalkmak tam bir gaflet
Menfaatinin bittiği yerde olur sana tam bir illet
Batı için güya söz vermek kendine bağlama âleti
Ödetir sana “Sözünde dur!” deyince gereken diyeti
Hem demiyor mu Şanlı Peygamber mealen ta ötelerden
“Müslüman iki kere aldanmaz.” kalk artık düştüğün yerden
“Bizi bitirmeyi amaçlayan bir Amerikan projesi!” var
Gönül İkinci Abdülhamit gibi bir siyasî dehayı arar
Tarihte mazlum olduğu gibi bu azîz ve mübarek millet
Yine boyun eğdirmeyecek zorbaya İlâhî kabiliyet
Geçmişin ruhlarından oluşan bir şahs-ı mânevî eli
Sayesinde mânen emin ellerde Türk Milleti Türk Eli
Türk Osmanlı’nın varlığına son vermek için Balkanlarda
Yunan Bulgar Sırb ve Karadağ kol kola oldular ardarda
Yüz yıl önce de vardı Balkan Savaşları denen büyük sorun
Türk soykırımı yapılmıştı ayırdetmeden baba ve torun
“Bu işin vebali var!” der yazarlardan biri ustaca
Usta dur hele alma savaşı göze at topu taca
Türkiyeyi bölüp parçalamak isterken çakallar
Fırsatı kaçırırlar mı sanırsın nerde akıllar
NATO üyesiyim falan diyerek hiç avunma boş yere
Kritik anda yalnız bırakır akar kanın son derece
“El-va’dü ke’d-deyn.” hükmü Batı’ca külliyyen meçhul
Menfî Batı’ya etme itimad zinhar olma kul
NATO’nun ipiyle asla inilmez kuyuya aman aldanma
Türkiyenin yararını asla düşünmez Bozuk Batı kanma
Güvenerek NATO’ya MATO’ya atma adım sakın
İki el bir baş için yanma narına başkasının
Olunmuyor dostum ah bir türlü devlet gibi devlet
Gerektiğinde yapmayınca savlet üstüne savlet
Korkma mazinde ve arkanda var sayısız şüheda
Yakışmıyor sana haksızlık karşısında bu eda
Basiretle bak aklınla et hareket ve yılma sakın
Doğacaktır sana Hakkın vadettiği çünkü bu hakkın