Mahalli Seçimlerin Ardından

112

Elim bir kaza sonucu zamansız kaybettiğimiz değerli kardeşim BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu‘na ve arkadaşlarına Allah’tan rahmet, Türk Milletine başsağlığı diliyorum. Mekânları cennet olsun.

Kazanın olduğu günün ertesinde Tokat’ta bulunuyorduk. Gaziosmanpaşa Üniversitemizin öğretim üyelerince kurulan Kültür ve Strateji Derneği’nin Üniversitenin Kültür Merkezi’nde düzenlediği toplantıda “Küreselleşme ve Milli Devletler” konulu bir konuşma yaptık. Toplantıyı düzenleyen Yrd. Doç. Dr. Selçuk Duman ve Yrd. Doç. Dr. Osman Yıldız’a teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Sivas’ta bulunan değerli dostlarımızla Aydınlar Ocağımızın Sivas Başkanı Prof. Dr. Sayın Fahrettin Göze ile de görüşme imkânını bulduk.

Seçime çok az bir süre kala meydana gelen elim kaza herkesi üzüntüye gark etmiştir. Aslında ölümler, yaşayanlarca ibret alınması gereken olaylardır ve uyarılardır. Yeter ki; bunlardan ders alınabilsin. Yanlışlar tekrar edilmesin.

29 Mart mahalli seçimlerini geride bıraktık. Bu mahalli seçimlerde iktidarın oy kaybettiği, muhalefet partilerinin ise; oy kazandığı ve alternatif olma yolunda mesafe aldıkları görülmektedir. Muhalefet, iktidarın üslup ve seçtiği konulara takılmamalıydı. Vatandaş hâlâ hangi tehlikelerle karşı karşıya olduğunun farkında değildir. Burada önemli olan partilerin ne kazanıp ne kaybettiğinden çok; Türkiye’nin neleri kaybettiğidir. Ülkemizde nelerin tartışılır hale geldiğidir. Etnik taassubun ve ırkçılığın yönetenlerin hoşgörüsü ile kışkırtıldığı, vatandaşlık duygusunun ve Türk Milletine mensubiyet şuurunun yıpratıldığı, farklılıkların birlikteliklerin önüne geçirildiği  bir dönem yaşıyoruz. Kuvvetler ayrılığı prensibinin kurumlararası çatışmayı davet şekline dönüştüğü bu ortamda, hukuk devletini parti devletine dönüştürücü, kamuoyunu yanıltma, bastırma, sindirme, temel hak ve hürriyetleri kısıtlama örneklerine şahit olduk. Siyasi tabloda iki partili (AKP-CHP) bir siyasi yapı yönünde içeriden ve dışarıdan zorlama olmasına rağmen; birkaç büyükşehir dışında Türkiye’nin siyasi yelpazesinde MHP ve gelecekteki haliyle Saadet Partisi’nin de bir gerçek olduğu ortaya çıkmıştır. MHP’nin asıl potansiyeli %20’yi aşabilir. Bunun için de eski ezberleri terk etmek ve birbiriyle uğraşmayı bırakmak gerekmektedir.

Etnik taassub, bölgecilik ve ırkçı görüşlerle ortaya çıkan, ayrı bir egemenlik peşinde koşan ve demokrasi ile çelişen malum siyasi parti de belirli iller dışında bir varlık gösterememiştir. Sadaka kültürümüzde vardır; ama bunu veren de alan da gizli tutulur ve çirkin bir siyasi malzeme olarak kullanılmaz. İnsanlar aşağılanmaz. Diyarbakır ve Van’da sonuç ortadadır.

Aslında, 29 Mart’taki manzara iyi değerlendirildiğinde sonuçların Türkiye’nin önünü açabileceği söylenebilir. Türkiye, ideal ve gerçek demokrasi yerine emperyal demokrasinin deneme tahtası yapılmamalıdır. Türkiye Ankara’dan yönetilmelidir. Milliyetçilik ve iktisadi milliyetçilik yükselen bir değerdir. Küresel çıkarlara feda edilmemelidir. Hiçbir ciddi devletin tartışmadığı ve tartıştırmadığı konular, ülke gündemini oluşturmamalıdır. Anayasanın temel giriş maddeleriyle oynanmamalı; Devletin yapısı federal rüzgârlara açık tutulmamalıdır. Ermeni ve Kürt açılımı gibi siyasi hokkabazlıklar sona erdirilmeli; hiç kimse diğerlerine göre imtiyazlı kılınmamalı, pozitif ayrımcılık yapılmamalıdır. Kimlik terörü yönetenlerce teşvik edilmemeli, böyle bir terörün teşviki demokratikleşme olarak zannedilmemelidir. Türkiye’ye yeni sahipler ve ortaklar aranmasına önce iktidar son vermelidir. Milli devlet ve Cumhuriyete karşı çıkmanın İslâm’ın bir gereği gibi zannedilmesi yanlışı terk edilmelidir. “Adam yolsuzluk yapıyor; ama hizmet de yapıyor” sapıklığı terk edilmelidir. Devleti tüccar, vatandaşı müşteri gibi görme ve gelenekleri çiğneme anlayışı terk edilmelidir.

29 Mart mahalli seçimleri, 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerini tekrar tartışılır hale getirdi. 22 Temmuz Genel Seçimlerinde sandıkların açılışından çok kısa bir süre sonra sonuçların nasıl açıklanmaya başlandığı hâlâ anlaşılmış değildir. Bu, demokrasimiz için de düşündürücü olmuştur.

İktidar, Irak, AB ve Kıbrıs politikalarını gerçekçi bir noktaya taşımalı, yanlış ezberlerden vazgeçmelidir. Kararlarımız küresel amaçlardan çok ülke çıkarlarına hizmet edebilmelidir.

Önceki İçerikAllahtan geldik ve nihayet yine Allah’a döneceğiz
Sonraki İçerikYazıcıoğlu’na Veda Mektubu
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)