“…Malûm ya, ‘TÜRK’ lâkırdısı son zamanlarda artık neredeyse ‘müstehcen’ ifadeler kapsamına alınmaya başladı.
“Efendim, kendimize ‘Türkiyeli’ mi desek daha münasib olurmuş yoksa bu kadar bile ileri gitmekten sakınarak sadece ‘Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı’ mı deseymişiz…
“Diyorlar ki mesela Almanya’da Fransa’da tarif vatandaşlık üzerinden yapılıyormuş!
“…Kendi soyundan gelenlere ‘Fransız’ yahut ‘Alman’ demiyor, kendi ‘vatandaşı’ olan herkese diyor!!!
“…İşte Alman Anayasası’nın Birinci maddesi:
‘Deutscher ist, wer die deutsche Staatsangehömgheit besitzt, die von der Bundesre- puplik Deutschland verliehen wird.’ / ‘Her kim, Almanya Federal Cumhuriyeti tarafından tevcih edilen Alman vatandaşlığına sahipse o Almandır.’
“Ayrıca 116. Madde’de ‘Alman soyundan gelenler de Almandır.’ ibaresi var. Yani Almanya yurttaşı olmayan Dış Almanlar.
“4 Ekim 1958 tarihli Fransa Beşinci Cumhuriyet Anayasası da ‘etnik’ tarifi reddeder:
‘Celui qui est citoyen français, il est Français.’ / ‘Her kim Fransız vatandaşıysa Fransızdır.’…
“Üstelik Fransa,…’homojen’ bir halka sahip bile değildir.
“Oksitanlar, Alzaslılar, Korsikalılar, Brötonlar ve Basklar toplam olarak sekiz milyona yakın bir nüfus teşkil ederler.
“Fransa için ‘politik’ olarak onlar da Fransızdır başka ülkelerin Fransız kökenli yurttaşları da…
“Kaldı ki, Almanya’da bugün artık 800 000 kişilik bir Türk azınlık da yaşıyor. Yani artık Alman vatandaşlığına geçmiş olan Türkler. Zaten Ortaçağ’dan beri Saksonya içlerinde 250- 000 kadar Sırp da vardı.
“Bunların kökenlerini hatırlamaları ve ‘orijiner’ kültürlerini bir mikdar yaşatmaları Almanya’yı hiç rahatsız etmediği gibi berikilerin iyi birer Alman yurttaşı olmalarını da engellemiyor.
“1933 – 45 arası Hitler(in)…katlettiği Yahudi erkeklerden azımsanamayacak bir bölümü 1. Cihan Harbi’nden kalma şeref ve cesaret madalyalarına sahipti…
“Kısacası ‘Türk’ demekten…korkmayın…” (Yağmur ATSIZ, Star, 2 Nisan 2013)
X
Çünkü: “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.” (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Madde 66)
X
“Birinci Büyük Savaş’ta Latin Amerika’ya göç etmiş bölgemizden insanlara ‘EL-TURCO’ dendiğini herhalde biliyorsunuz. Hiçbiri ‘TÜRK’ etnisitesinden değil o insanların… Ortaçağlar’dan yakın dönemlere kadar, Avrupa, İslam Dünyası’ndan karşılaştığı herkesi ‘TÜRK’ sayıyordu.” (Fehmi Koru, TÜRK OLMAK KOLAY DEĞİL, Star, 4 Nisan 2013)
X
“Yeni anayasa ile ilgili tartışmaların en başında anayasanın değiştirilemez maddelerinden olan TÜRK KİMLİĞİ ile ilgili tartışmalar gelmektedir.
“ABD anayasası başlangıcında:’We the people of the United States.’ / ‘Biz Birleşik Devletler Halkı.’ İfadesi ile ABD’nin tek bir halktan meydana geldiği vurgulanmıştır.
3635
“Pek çok halktan oluşmakta, hatta göçler sonucu ortaya çıkmış bir ülke olmasına rağmen BİRLEŞİK DEVLETLER halkından olmak kimliğin ana unsuru olmaktadır.
“Amerikan kimliği ve Amerika’nın çıkarları; ülke yönetiminin uygulamalarının, birlik ve bütünlüğünün arkasındaki sihirli sözcüklerdir.” (Doç. Dr. Sait Yılmaz, Yeni Türkiye 51, Mart – Nisan 2013, s. 633-634)
X
Bilindiği üzere, “Amerikan” diye bir ırk yok. Fakat “Amerikan” diye bir millet var. Ve her Amerikalı; menşei ne olursa olsun, göğsünü kabarta kabarta mesela: “Aslen İrlandalıyım, Fransızım, Almanım, Çinliyim… ama, Amerikan millettindenim.” Demekte bir beis görmediği gibi bununla iftihar etmektedir.
Çünkü millet; aynı doğuşta olanlarla birlikte, aynı oluşlar etrafında toplananların meydana getirdiği bir birlik, bir sentez, bir terkiptir. Artık kendisini meydana getirenlere ayrılamayacak bir bütünlük arz eder.
Zaten, aynı vatanda din, dil bir ise millet birdir. Hattâ din bir ise millet yine birdir. İçlerinde başka dinlere mensup olanlar ve farklı dillere sahib olanlar bulunsa bile. Öyleyse:
Ne anlamak lâzım, bir düşün milletten
Değil o, sadece kuru bir kemik ve etten
Doğuştan ziyade, birleşenler aynı oluşta
Yer almışlardır hepsi aynı kuruluşta
X
Geçmişte, resmiyet ve bazıları; millete rağmen, milletin benimsemediği ve kabullenemediği söz ve ifadelerde bulunmuşlardır! Millete rağmen sarfedilen ve yazılan bu söz ve ifadeler var diyerek; koca bir milletin adını silmeye kalkmak, nisyana mahkûm etmek nasıl bir mantık gereğidir; doğrusu anlamak mümkün değil.
Altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybeder mi? Arızî ve geçici olarak çamurlanmakla kıymetine halel gelir mi?
Mesela siz Hz. Ömer’den, onun büyüklük ve adaletinden bahsederken; biri: “Bırak canım şu kızını toprağa gömen, helvadan putlar yapan ve acıkınca da onları bir güzel yiyen adamı!” Dese, yakışık alır mı? Çünkü iki Ömer vardır: İslamdan önceki Ömer, İslamdan sonraki Ömer. O artık Hz. Ömer’dir. Hakkında mealen: “Benden sonra peygamber gelecek olsaydı; o, Ömer olurdu.” Diye hadis varid olan Ömer’dir. Ve siz, işte bu ikinci Ömer’den söz ederken, böyle bir müdahale ve karşı çıkış ne kadar soğuk kaçardı değil mi?
Hakikat bu merkezde iken, 1000 yıldır İslam ve Kur’anın emrinde olan TÜRK milletinin adından rahatsız olarak; adını sanını silmeye kalkmak ve onu unutturmaya çalışmak,nasıl bir mantık gereğidir?
3636