[1] Hilmi Özden, Kutadgu Bilig’i Yanlış Anlamak, ESTÜDAM Gençlik Dergisi, Cilt 6, Sayı 1 (2023), 54-62.
*Felsefe Lisans Mezunu, Deontoloji Ph. D.
Bu yazı ESTÜDAM Gençlik Dergisi Cilt 6, Sayı 1 (2023) sayısındaki “Kutadgu Bilig’i Yanlış Anlamak” başlıklı makalemizden özetlenerek alıntılanmıştır. XI. yüzyılda yazılmış olan Kutadgu Bilig Türk edebiyatının ilk klasikleri arasında sayılmaktadır. 6645 beyitten oluşan bu eser Yusuf Has Hacip tarafından Karahanlı Hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur. Didaktik bir eser olan Kutadgu Bilig yardımcı kişilerden ayrı 4 temel kişinin (kahramanın) aralarında yapmış olduğu konuşmaları kapsamaktadır. Eserdeki figürler (kişiler) adaleti temsil eden “Kün Togdı“, kut (mutluluk)’u temsil eden “Ay Toldı“, aklı ve bilgiyi temsil eden vezirin oğlu “Ögdülmüş” ile zaitlik ve akıbeti temsil eden vezirin akrabası “Odgurmış“tır. Kutadgu Bilig’in şu an bilinen üç yazma nüshası vardır: 1. Viyana nüshası, 2. Kahire nüshası, 3. Fergana Nüshasıdır. Bunlar Kutadgu Bilig yazıldıktan asırlarca sonra istinsah yani elle çoğaltılmış eserlerdir. Bu çoğaltmalar sırasında maalesef çoğaltanlar Özgün metne bir takım ilaveler yapmıştır. Bu düşünce konunun uzmanı Reşit Rahmeti ARAT tarafından ifade edilmektedir (Özden, 2023).
Özellikle bazı akademisyenler Kutadgu bilig’de cinsiyet ırkçılığının olduğunu iddia etmekte kız çocuklarına ve kadınlara karşı aşağılayıcı ifadeler kullanıldığını gündeme getirmektedir. Hâlbuki eserdeki 4 temel kişiliğin özellikleri incelendiğinde inziva hayatı yaşayan Odgurmuş’un bu sözleri sarf ettiği görülmektedir. Hatta yer yer dünya ile barışık ve Kurtulmuş aklı temsil eden Ögdülmüş’ün ağzından eserin bazı yerlerde Ögdülmüş’ün temsil ettiği düşünce ile uyumlu olmayan sözlere rastlanmaktadır. Burada dikkat edildiğinde konuşmacı metinlerinin birbirine karıştığı yani istinsah edenlerin karıştırdığı anlaşılmaktadır. Ögdülmiş Odgurmış’a “Senin ay gibi bir oğlun veya kızın doğarsa, onu kendi evinde terbiye et, bu işi başka ellere bırakma.” (KB.4504. beyit.) “Oğul-kıza bilgi ve edep öğret; bu her iki dünyada onlar için faydalı olur.” (KB.4506. beyit.) (Özden, 2023). Oğul ve kıza bilgi ve edep öğret diyen eserin kurtulmuş aklı temsil eden Ögdülmüş’ü beş beyit sonra beyitlerde Odgurmuş’a kısa süre önce dediğine ters istikamette şunları söylemesi uygun olabilir mi? “ey arkadaş, bu kız sözün kısası yaşamasa iyi ya doğmaması (KB. 4511. beyit), doğmuşsa yeraltı en iyi ona, evi ölülerle tam komşu olsa (KB. 4.512. beyit), dişinin aslı et, gözetilmeli, gözetilmezse et kokar bilmeli (KB. 4.524. beyit)” Hâlbuki Odgurmuş ise daha önceki beyitlerde kendisine evlenmesini söyleyen Ögdülmüş’e karşılık olarak söylediği şu sözleri “KB.3380. beyit Oğul kız düşmandır, düşman neyine gerek Daha iyi düşmansız yaşamak KB.3381. beyit Düşmandan ne gibi bir iyilik gelir Düşmanın atı bile aleyhine tanıklık eder KB.3382. beyit Ne iyi bilgi verdi koyu bilgili Oğlun, kızın adı insan için gitmeyen gölge gibi” hatırlanırsa, KB.4511.beyit- KB.4524.beyitlerin Ögdülmüş’e ait olmadığı anlaşılacaktır. Kısaca Kutadgu Bilig’de kız çocuklarına ve kadınlara karşı bu olumsuz ifadeler karşılaştırıldığında aklı temsil eden Ögdülmüş’in sözlerinden ziyade inzivaya çekilmiş hayattan kopmuş zahitliği temsil eden Odgurmış’a ait olduğu görülecektir. (Özden, 2023).
Bir diyalog/tiyatro eserinde kahramanların sözleri birbirine karıştırılırsa seyirci yahut okuyucu verilmek istenen mesajı da anlayamayacaktır. Tekrar hatırlanması gerekir ki esere istinsahçının ilave beyitleri alınmış olabileceği de unutulmamalıdır. Cahiliye Arap toplumuna ait ve İslamiyet öncesi Arap inançlarında mevcut olan düşüncelerin Türk tefekkür hayatına katılmasının cevabı istinsahların (bir eserin elle yazılarak çoğaltılması) sıhhatli olup olmadığı üzerinden açıklanmalıdır (Özden, 2023).
Platon’un “Diyaloglar”ı bilindiği üzere hocası Sokrates’in Kriton, Phadioni, Lysis, Menon vd. figürlerle yaptığı konuşmaları kapsamaktadır. Eğer Sokrates’in konuşmaları diğer şahısların ağzından, diğerlerinin konuşması ise Sokrates’in ağzından anlatılırsa ortaya nasıl bir tablo çıkacaktır. Böyle bir durumda Platon’un felsefesi çökecektir. Bazı araştırmacılar maalesef analitik yaklaşımdan uzak oldukları için Kutadgu Bilig okumalarında kolaycılığa kaçmışlardır. Koskoca bir Türk Kültür ve Uygarlık anıtı olan Kutadgu Bilig töhmet altında bırakılmak istenmiştir. Ayrıca Reşit Rahmeti Arat Kutadgu Bilig’i Latin harflerine aktarımını yaparken istinsahçıların yaptığı ve yapabileceği hatalara ve ilavelere defalarca dikkat çekmiştir (Özden, 2023).
Türk fikir hayatının bu muhteşem eserine karşı bazı Türk aydınlarının takındığı tavır asla kabul edilebilir türden değildir. Onlar Eski Yunan eserlerine karşı gösterdikleri dikkat ve anlayışı Kadim Türk eserlerine karşı göstermemektedir. Bu satırların yazarı defalarca bazı eli kalem tutanlar tarafından Yusuf Has Hacip ve Kutadgu bilig’e haksız ithamlarda bulunulduğuna şahit olmuştur. Hâlbuki Kutadgu Bilig bundan sonra da bir Türk klasiği olarak yerini ve kıymetini koruyacaktır. Fakat onu anlamamış ve üzerinde gerekli özeni göstermemiş olanların isimleri bile hatırlanmayacaktır. Daha geniş bilgi için bu konunun tartışıldığı “Kutadgu bilig’i Yanlış anlamak” başlıklı makalemizin okunması tavsiye edilebilir. İlgili link aşağıdadır:
http://estudamdergi.org/index.php/genclik/issue/viewIssue/104/670
Kaynak: Hilmi Özden, Kutadgu Bilig’i Yanlış Anlamak, ESTÜDAM Gençlik Dergisi, Cilt 6, Sayı 1 (2023), 54-62.