Yağmurlu günlerin insanın beynine üşüşen hazır hücum kıtası vardır. Neleri hatırlamak istemiyorsan hepsi film şeridi gibi sıralanır gözünün önüne. Derinden bir ses gelir kulağına “acını seçmekte özgürsün” sen yine de tıka kulaklarını ve bir şiir oku kendine…
İster koy adını, ister koyma, camdan kayıp giden damlalar koyar adını sana. Bir boyun eğiş başlar usul usul anasız kuzu gibi kalacağımızın işaretleri yollara döşenir. Elin kolun bağlı sanki hiç yaşanmamış gibi koca bir ömrün tükenip bittiğine şahitlik edersin.
Ölüm kaç kere yumruklar kapıyı, sen açmasan da bir aralık bulur kendine. Kovsan gitmez. Alıştıra, alıştıra sana bu gerçekle yüzleşmeyi öğretir.
Gitme desem de gidecek, ölme desem de ölecek. Yazgısını kader ve sevda çatısından dışarda görmeyen her insan gibi bir ayağı gitmekten yana, bir ayağı kalmaktan.
Biz hep erken gelen hazanın kuşları olduk, hep de kanatlarımızdan vurulduk. En iyi biz biliriz uçarken vurulup düşmenin ağrısını. Yaraya tuz basmanın yangısını. Hünerli bir yara sarıcıyız, lakin senden sonra biz bu yaraya tuz da bassak elimiz dursa, ayağımız durmaz yaranın kabuğunu kanatırız.
Bir değil bin dua ediyorum, sen başımızda hep ol diye.
Oysa sen durmadan vakit geldi diyorsun ve ne kadar da kolay söylüyorsun.
Sen olmadan kırılan kanatlar kaynamaz ki
Kuşlar yasına gitmesin, sen de gitme annem…
Adını Bilerek Koymadım…
Gök içini boşaltırken içime
Yağmur pencereye vura vura yağıyordu
Bir yağmura baktım, bir pencereye
Eğdim başımı duyduklarıma
Devrildi çocukluğum üstüme
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım
Acı bir kahve geldi
Ayrılığı telvesine yazılmış
Döküldü masaya gözyaşlarım
Unuttum doğru bildiğim ne varsa
Yeniden heceledim şiiri
Kafiyesine yağmur düşmüş kelimeleri
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım
Yüreğimde kar kalkmayan dağlar
Çığ düşmüş yollar var
Başladığım yere geri döndüm
Kuş uçmuyor, kervan geçmiyor
Çıldırmış alıcı kuşlar bağırıyor göğümde
Boşuna yoruyor yetim kendini
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım
Kapıyı yumruklayıp duran ölüm dur orda
Hasreti, gurbeti bellettiğim dilim sus burda
Bu ateş buz üstünde…ateşte korda
Başına buyruk dünya
Dön orda
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım
Şimdi kalem elimde
Ötenazı hakkını kullanamayan hasta gibi
Kâğıda ve kelimelere bağlı
Şiir deyip çektim fişini
Hayata yeniden tutunma şansı yüzde yüz
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım