Kurtuluş, Dünyayı Robotların Ele Geçirmesinde

85

İnsanlığın robotlarca yönetilmesi
temalı bütün bilim kurgu filmlerinde robotlar kötü, robotlarla iktidar
mücadelesi veren insanlar ise iyi olarak gösterilir. Mükemmel bir felsefi
hikaâyesi olan Matrix’de makineler tarafından ele geçirilen insanların
bağımsızlık mücadelesi anlatılır mesela ve o hikâyede makineler ve makinelerin
dünyasını koruması için geliştirilen Smith (Satan/Şeytan) adlı yazılım kötülüğü
simgeler. Gerçek bir siyaset bilimi dersi olan Battle Star Galactica’da da
benzer bir durum vardır. İnsanlar ile insansı robotlar olan “Cylonlar”ın
mücadelesi anlatılır orada da.

 

Ancak son birkaç yılda şahit
olduğumuz hadiseler, hem ülkemizde hem de dünyada kötü insanların yönetiminin
ülkeyi ve dünyayı yaşanmaz hale getirdiğini görmemiz yapay zekâ ve makineler
konusunda beni Hollywood’dan daha farklı düşünmeye sevk etti. Samimi düşüncem
ve inancım odur ki; keşke şu yapay zekâ denen şey daha hızlı gelişse de
insanlık artık robotlar tarafından yönetilir hale gelse.

 

Çünkü sinema sektörü robotların
ciddi şekilde hakkını yiyor ve hatta robotlara düpedüz iftira atıyor. Bir robot
hiç kötü olabilir mi Allah aşkına?

 

Bir kere bir robotun açgözlü
olduğunu göremezsiniz, robotlar dünya nimetlerini ancak ihtiyaç duydukları
zaman yani şarjları bitmek üzereyken ve ihtiyaç duydukları kadar yani
bataryaları dolana kadar kullanırlar. Bir robotun ihtiyacından fazla dünya
nimeti tükettiğini ve dolayısıyla ihtiyacından fazla olan dünya nimetine göz
diktiğini göremezsiniz. Dolayısıyla robotlar âleminde aç gözlülüğe asla yer
yoktur.

 

Robotlar açgözlü olmadıkları için
insanların malına mülküne göz dikmezler. Bir robotun kendi istek ve iradesiyle
hırsızlık yaptığına, gasp suçunu işlediğine veya insanları dolandırdığına asla
şahit olamazsınız. Robotların kap-kaç çetesi kurup motosikletle sokakta yürüyen
kadınlara yaklaşıp çantalarını kapıp kaçtıklarını göremezsiniz.

 

Robotlar kamu malını ve genel
olarak kamunun kendilerine görevleri nedeniyle verdiği imkânları şahsi
menfaatleri için kullanmazlar.

 

Robotlar dürüst varlıklardır.
Robotlar rüşvet yemezler, ihaleye fesat karıştırmazlar, “hazine garantili”
denilen ihale tipiyle devletin kasasını boşaltmazlar. İmar yolsuzluğu
yapmazlar, kendi yandaşlarına imar kıyağı yapıp imar uygulaması adı altında
gariban vatandaşların gayrimenkullerine çökmezler. Yargı camiasında görev yapan
robotlar “…. borsası” kurup masum vatandaşlardan para koparmak için onlara asılsız
suçlamalarda bulunmazlar veya gerçekten hakkında soruşturma yapılması gereken
kişilerin dosyalarını birkaç milyon TL/USD/Euro karşılığında sümen altı
etmezler.

 

Robotlar döviz ve borsa
spekülasyonları yaparak vatandaşların cebindeki parayı iç etmezler.
Vatandaşların birkaç yıl sonra üzerinde kamu projeleri yapılacak olan
arazilerini erkenden yok pahasına toplayıp vatandaşları kazıklamaya
çalışmazlar.

 

Robotlar, kamu tarafından
gerçekleştirilen projeleri olduğu gibi kendi yakınlarına aktarıp o projelerin
ekmeğini / kaymağını o yakınlarının yemesi gibi bayağılıklara asla tenezzül
etmezler.

Liyakat robotlar için olmazsa
olmaz bir kavramdır. Robotlar liyakati ve becerisi olmayan robotları sırf kendi
ailesinden/partisinden/cemaatinden/memleketinden diye makam sahibi yapmazlar.
Belli projeler ihale ile yapılacaksa, ihaleyi o projeyi en iyi yapacak olan
robotlara verirler.

 

Robotların yönettiği bir dünyada
robot yargıçlar sürpriz kararlar vermezler. Yargılamalar son derece şeffaf,
adil ve süratli bir şekilde gerçekleştirilir. Yargı camiasının mensubu olan
robotlar haktan yana olurlar, siyasi iktidarın emir kulu gibi hareket etmezler.

 

Robotlar hiçbir vatandaşlarını
ötekileştirmezler; sırf muhalif diye vatandaşlarına “hain”, “terörist” vb. gibi
yaftalar yapıştırmazlar.

 

Robotlar, suçlularla kol kola
girmezler. Organize suç örgütü liderleri ile yakın ilişkiler kurmazlar,
onlardan siyasi kariyerleri için yardım istemezler. Robotlar, organize suç
örgütü liderlerinin maaşlı elemanı haline gelmezler. Bir organize suç örgütü
lideri hakkında soruşturma açılacaksa hiçbir yetkili robot gidip de o
soruşturmayı ilgili organize suç örgütü liderine haber vermez, o organize suç
örgütü liderinin ülkeden kaçıp kendisini kurtarmasını sağlamaz.

 

Robotlar ehl-i namus
varlıklardır. Kimsenin karısına, kızına, namusuna yan gözle bakmazlar. Harama
uçkur çözmezler.

 

Robotların, gayri meşru
ilişkileri de olmaz. Bir robotun gayrimeşru ilişkisinin kayda alınıp rakipleri
tarafından o kayıtların o robot aleyhine kullanılması gibi bir durum asla
yaşanmaz. Zaten hiçbir robot, başkalarının özel hayatlarını kurcalayıp oradan
kendisine siyasi menfaat elde etme gibi küçük hesaplara tenezzül etmez.

 

Özetle; robotlar camiasından
katil, tecavüzcü, çocuk istismarcısı, hırsız, uğursuz, dolandırıcı, şantajcı, terörist
vs. gibi alçakça sıfatları taşıyan kimse çıkmaz.

 

Robotlar her biri adeta melek
gibi günahsız, işinde gücünde, namazında niyazında varlıklardır. Her hal ve
hareketleri istikamet üzere, yalandan dolandan arınmış varlıklardır. Ve hem
ülkemizin hem de gezegenimizin yegâne kurtuluşu robotların devr-i dilara-i
iktidarındadır.

Önceki İçerikÜmit Yalım’ı Dinlerken
Sonraki İçerikVarsın Gidiyorlarsa Gitsinler
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.