Kürşad İhtilali ( Türk İhtilali )

88

       Milletlerin tarihinde gizli kalan veya
yazılamayan
öyle enteresan ve ilgi çekici
hadiseler vardır ki, bunlar yazılı tarih kitaplarında hi
ç bir zaman
yer almaz. Bu durumun sebebi, bazen uygulanan yanlış ve
çelişkilerle
dolu siyasi yaklaşım ve değerlendirmeler, aymazlık, vurdumduymazlık ve
kıskançlıklardan, bazen de onu bunu kırmayalım siyasetinden kaynaklanmaktadır.
İşte bu ger
çek hadiselerden biri KÜRŞAD
İHTİLALİ’dir. Bizler buna T
ürk İhtilali de
diyebiliriz. Bir diğer husus da, bizlere unutturulmaya
çalışılan
KUT’
ÜL AMARE SAVAŞI’dır. Bu savaş, İngiliz inadının Çanakkale
Savaşı’ndan sonra kırıldığı ikinci noktadır.

       Büyük tarihçi ve Türkçü Hüseyin Nihal
Atsız’dan öğrendiğimiz kadarıyla, Büyük Göktürk Devleti çeşitli entrika ve daleveralarla
yıkılmış, Türk Milleti dağılmış, kalanlar da tamamen Çin İmparatorluğu’nun
esareti altına girmiş. Çinliler boş durmayarak esaretleri altına aldıkları
Türkler’e olmadık baskılarla, onları töre ve kimliklerinden koparmaya
çalışmışlardır. Çin kaynaklarına göre; Büyük Göktürk Devleti’nin Hakkaniyet
ailesinden prens, Göktürk Devleti’nin ileri gelen beyleri, yabgular, şadlar, tiğinler
de tutsak edilmişlerdi.

       Bu esaret hayatı Türklere çok ağır
gelmişti. Ta ki eski Doğu Göktürk Devleti Çuluk Kağanın küçük oğlu olan
KÜRŞAD’ın ortaya çıkışına kadar. Kürşad bir Göktürk prensidir. Kürşad ve
yanındaki tiğinler ve şadların uzun konuşma ve planlamalarından sonra hürriyet
ve özgürlük ateşini yakmak için bir karara varırlar. Çin İmparatoru dışarıda tutsak
edilecek ve onun hayatı karşısında tutsak olan Türkler kurtarılarak
anayurtlarına dönmeleri sağlanacaktı. Bu noktadan hareketle eli kılıç tutan,
dövüşme kabiliyeti yüksek, çelik yürekli, demir bilekli bir kısmı tiğin ve şad
olan otuz dokuz Türk yiğidi Kürşad’ın emri altında özgürlük ve hürriyet için
Çin İmparatoru’nu tutsak etmek üzere hazırlıklar yapmaya başlarlar. Çin İmparatoru’nun
zaman zaman saraydan dışarı çıktığı bilinmekle birlikte ve uygun bir gün
belirlenecekti. Belirlenen o gün gelmişti. Fakat o gün hava şartları hiç iyi
değildi, bardaktan boşalırcasına yağmur yağdığı için imparator saraydan
dışarıya çıkamamıştı. Hazırlanan plan alt üst olmuştu. Bu yoldan artık geri
dönüş yoktu. Bu sefer Çin sarayı basılarak imparator esir alınacaktı. Kırk
yiğit doğru Çin sarayına yürürler ve yüzlerce Çin askerini öldürürler. Fakat
Çin ordusunun saraya yönlendirilmesi ile iş değişir. Bu sefer vuruşa vuruşa
şehrin dışındaki Vey Irmağı’na kadar çekilirler. Amaçları, Vey Irmağını geçip
Türkler’in başkenti olan Ötüken’e ulaşmaktı. Fakat yağan şiddetli yağmur sele
dönüşerek nehir üzerindeki köprüyü alıp götürmüştü. Karşı tarafa geçemeyen
Kürşad ve arkadaşları, Çin Ordusu’na karşı amansız bir savaşa girerek orada
şehit olurlar.

       Kırk yiğidin kanlarıyla yazılan bu
ihtilal, Göktürkler’deki özgürlük ve hürriyet ateşini körüklemiş ve
tutsaklıktan kurtulmak için Çin’e karşı başkaldırarak savaşmışlar ve yeniden
680 yılında 2. Göktürk ( Kutluk ) devletinin kurulmasına vesile olmuşlar ve
özgürlüklerine yeniden kavuşmuşlardır.

       Kürşad İhtilali ( Türk İhtilali )
Türkler’in bilinen ilk ayaklanmasıdır. Türklüğün yeniden dirilişi ve
küllerinden doğup tekrar alevlenişidir. Orkun Yazıtları’nda hiç silinmemek üzere
yazılmıştır.