Konudan Konuya (46)

96

     “Âyinedir (aynadır) bu âlem, her şey, Hak ile kaaim (ayakta durmakta).

       Mir’at-i Muhammed’den (ayna hükmünde olan Hz. Muhammed’den), Allah görünür dâim.”

 x                                                                           

     “Zuhûru perde olmuş, zuhûra,

       Gözü olan delil ister mi Nûr’a?”

       (Denizde her taraf su olduğu için, suya, su perde olur ve balık suyu göremez.)

                                          x

     “Anladım işi; san’at, Allah’ı aramakmış.

       Mârifet bu; gerisi yalnız, çelik çomakmış.” 

                                                                (NFK)

                                          x

     “Hoşça bak zâtına, zübde-i âlemsin (âlemin özetisin) sen.

       Merdüm-i dide-i ekvan olan (âlemlerin göz bebeği insan denen) Âdemsin sen.”

                                          x

     “Bir şûlesi (ışığı) var ki, şem’-i cânın (can mumunun);

       Fanusuna sığmaz asumanın (göğün).”

                                          x 

     “Bu taş cebinime (alnıma) benzer ki, aynı makber (kabir gibi)dir.

       Dışı sükûn (sessizlik) ile zâhir (görünmekte), derûnu (içi ise) mahşer (gibi)dir.”

                                                                                           (Abdülhak Hamid  Tarhan)

                                          x

     “Gör zahidi kim (dinin emirlerini yerine getiren kimseyi ki,) sâhib-i irşad olayım (doğru yolu bulayım) der,

       Dün mektebe vardı, bugün üstad olayım der.”

                                          x   

     “Mü’minlere (inananlara) imdâda (yardıma) yetiş merhametinle,

       Mülhidlere (dinsizlere) lâkin daha çok merhamet eyle!”

       (Çünkü onların Allah’ı bilmeye daha çok ihtiyacı var.)

                                                                                        (Mehmed Âkif) 

                                          x                                                                                  

     “Yaşasın sıdk (doğruluk), ölsün yeis (ümitsizlik). Muhabbet devam etsin, şûra (danışma) kuvvet bulsun.”  (BSN)

                                          x

    “Peygamberimiz, risalet (peygamberlik ve elçilik) noktasında, Mir’at-i İlâhî (İlâhî bir ayna)dır.”

                                          x

     “(Bu dünya) câhiller için, yemekle şehvet (nefsin menfî istekleri peşinde koşmak). Âkiller (aklı başında olanlar) için (ise) seyr-i bedayi (İlâhî güzellikleri temaşa edip seyrederek; Allah’ın eserlerini tefekkürle O’nun birliğini idrâk etmektir) .” (A’mak-ı Hayâl)

                                          x

“Hz. Ali’ye sormuşlar: ‘Bayram nedir?’ diye, O da: ‘Günahsız geçen her gün bayramdır.’ demiş.”

                                          x

“Ey insan! Sen kendinin küçük bir cisim olduğunu sanırsın. Ama bütün âlem senin içine sığdırılıp gizlenmiştir.” (Hz. Ali)

                                          x

“ABD’liler: ‘Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülke.’ tavrıyla hareket ediyor.”

                                                                                                                                  (İsmet Özçelik)

Önceki İçerikBozkurt İşareti Siyasi Bir Simge Değildir
Sonraki İçerikM. Fâtih Salgar’ın Muhteşem Eseri: Türk Müziği Klâsikleri: 74 Makam / 461 Eser
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.