Kitap ve İnsan

131

     Düşünmeden ne
kabul et, ne de hemen reddet.

     Fakat havasını
düşünerek, bir güzel teneffüs et.

 

     Her kitap açar
önüne, iyi kötü nice sayfa.

     Edesin diye
geçmişi temâşâ, tefekkürle safha safha.

 

     Her kitap gezdirir
dünyayı, istemeden ücret.

     Vermeden kılına,
ne zarar ne de bir eziyet

 

     İstersen geçmişe,
yahut geleceğe ettirir seyahat.

     Sonunda dedirir
insana, ne ibretli bir hayat.

 

     Kim olursa olsun,
yeter ki bildiğini yazsın.

     İnsanlığa hitap
için, kalemle kâğıda kazsın.

 

     Herkesin Yazı
Okulu’ndan alacağı, nice dersler var.

     Müsbet menfî
yazılanlar; ister versin şeref, ister ar.

 

     Çünkü, her şey olur
ancak, zıttıyla âşikâr.

     Neticede,
yazılandan her şeye rağmen, edilir kâr.

 

     Kitap deyip de,
geçme sakın yanından bigâne,

     Verir sana hayat
dersini, üstelik tane tane.

 

     Ey her şeye
meraklı, fakat bîçare beşer!

     Aydınlanmak
istersen, oku kitapları birer birer.

 

     Gerçi, âlem büyük
bir kitap, insan ise küçük bir kitap;

     Aslında Âlem,
bedeninden ediyor her an sana hitap.

 

     Her şey, canlı
cansız farksız, küçük büyük birer kitaptan.

     Yine de çevirme
yüzünü, yazılı olan hitaptan!    

 

     Az zamanda, çok
yaşamış olursun, okumakla kendini.

     İnsanlık
resmigeçit hâlinde, selâmlar durmadan seni.

 

     Her varlığı, küçük
büyük, birer harf say ve seyret.

     Dikkatini, bir de
bunları okumak için sarfet.

 

     Unutma! İnsan
okudukça, olur gerçek insan.

     Aksi takdirde
şeklen insan, olur mânen hayvan!

 

     İstenmiyor
okuması, başka hiçbir varlık ve candan;

     Çünkü değil insan,
sadece kemik, et ve kandan.

 

     Öyleyse görme
kendini, ey insan! Hiçbir zaman hor!

     Mahiyetinde
sayısız âlemler dürülmüş, hele bir sor.

 

     İnsan deyip
geçmeyelim, insan çok büyük şey;

     Hizmetine
verilmiş, başta yer gök ve her şey.

 

     Onun içindir ki,
Yüce Kitabımız başlıyor diyerek “Oku!”

     Hedefi vurmuş
oluyor, ondan alınan; attığı her mânâ oku.

 

     İşte bu yüzden,
alınacak nice ibret var her kitaptan.

     Yazan kim olursa
olsun, değil mi ki, onu yazan insan.

 

     Doğrusunda
yanlışında veriyor, nice bakış doğrultusu;

     Ediniyor
gerçekleri; her milletin ferdi ve ulusu.

 

    Kitap deyip de,
geçme azîzim, hele bir düşün ve dur!

    Hayat yolunda,
duracağın asıl durak, işte budur.

 

     Okuduğun takdirde,
öyle bir ufuk açar ki önüne,

     Hem dünya hem
ahiret saadetleri, görünür gözüne.

Önceki İçerikBu Kadar Dönüş Nasıl Olur?
Sonraki İçerikİnsanın Hakîkatı
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.