Kaynak Kitaplar ve Okul Çantaları

55

Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı, yıllardır ders kitaplarını öğrencilere ücretsiz dağıtmaktadır.

Okullar açılmadan her öğrencinin masasında o yıl okuyacağı ders kitaplarının hazır bulundurulması için, ödenek göndererek, ihale yoluyla hizmet alımı yapılmasını istemektedir.

Böylelikle Milli Eğitim Bakanlığı; yönetici, öğretmen öğrenci ve velilerin kitap dağıtımında her hangi bir zahmete girmesini istememektedir.

Sistem bu şekilde işlediği için, öğretmenlerin; “yardımcı ders kitabı, kaynak kitap” vb. adı altında öğrencilere kitap aldırması da yasaklanmıştır.

Bu yüzden Bakanlık, her yıl genelgeler göndererek, resmi okullarda kaynak kitap alınmaması yolunda denetimler yapmaktadır.

Çevremdeki tanıdıklarım, çocuklarının çantalarının çok ağır olduğunu, fazla kitap ve araç gereç taşımaktan iki büklüm gidip geldiklerini söylemektedirler.

Burada iki hatalı husus dikkat çekmektedir:

Birincisi çantaların çok ağır oluşu,

İkincisi de kaynak ders kitabı alımlarıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı “çantasız eğitim projesini birçok kereler denemesine rağmen hayata geçirememiştir.

Bu sorunun çözümü veli ve öğretmenlere kalmıştır. Veli ile öğretmenler birbirleriyle koordineli hareket ederek, o gün dersi olmayan kitap, defter, araç ve gereçlerini çocuklarının çantalarına koymamalıdır.

Sadece Cuma günü yararlanılacak kitap ve defterlerin dört gün boyunca çantada gidip gelmesi elbette ki öğrenciye büyük yüktür.

Üçüncü sınıfa giden bir öğrencinin çantasında olabilecekleri gözden geçirdiğimizde üzülmemek elde değildir:

-Bütün derslerin kitapları(3 ile 6 kitap arası),

-Bu derslerin kaynak kitapları,

-Bu derslerin defterleri(genellikle büyük boy tercih edilmektedir),

-Kalem kutusu (kalem tıraş, silgi ve birkaç kurşun kalem),

-Pastel veya suluboya,

-Pergel cetvel, iletki, gönye,

-Resim defteri,

-Sözlük,

-Çantanın dışındaki yan gözde suluk,

-Ödev dosyaları,

-Hikâye ve masal kitapları(bazen bunlar set halindedir),

-Bazen (abur cubur dediğimiz) yiyecekler.

Bunlara ek olarak da ayrıca beslenme çantaları bulunmaktadır.

Bir öğrenci, bu yükün altında; ister servisle,isterse yaya veya şehir içi ulaşım araçları ile okula gitsin, durumu iç açıcı değildir. Okula ulaşana kadar perişan olan bu öğrenci “nasıl ve ne kadar öğrenebilmektedir” bunu düşünmek lazımdır.

Aynı durum okul dönüşü de yaşandığından, eve ulaşan öğrenci karnını doyurmadan önce, kendisini rahat edebileceği bir yere atarak bir süre kendine gelmeye çalışmaktadır.

Kaynak kitap aldırma hususuna gelince;şu andaki ders kitaplarıbilimsel komisyonlarcauygunlukları onaylanmıştır. Zaten derslerde esas olan da kitap değil,müfredat ve öğretmen unsurudur.

İkinci bir kaynak kitap aldırmak, öğrencilere daha yararlı olmaktan öte, genellikle birilerine para kazandırma amaçlıdır. Hem öğrenciler parasal zarara sokulmakta, hem de çantalarına artı yük getirilmektedir.

Kaldı ki bu kaynak kitaplarda, maksatlı konulan, telafisi mümkün olmayan zararlı içerikler de bulunabilmektedir. Bunun sorumluluğunu üstlenmek hiç de akıl karı değildir.

Ders kitaplarında da zaman zaman hatalar çıkmaktadır. Fakat bu hatalar genellikle kasıtlı olmayan, gözden kaçan yanlışlardır. Zararı az ve telafisi kolaydır.

Fakat kaynak kitaplardaki zararlı metinler çok daha vahimdir. Öğretmenler ve okul müdürleri kaynak kitap aldırmama hususunda titiz davranmalıdırlar.

Bakanlığın genelgelerine uymamak idari, disiplin ve adli ceza almalarına sebep olabilir.

Bundan daha vahimi, öğrencilerin duygu düşünce ve vicdanlarını yaralayacak bir kaynak kitap okumalarına vesile olmaları, kendilerini daha çok üzebilir.

O yüzden, herkes mevzuatlara uyarsa, bundan en karlı çıkacak yine öğrencilerimiz olacaktır.

Bu vesile ile öğrencilerimiz;

-Zararlı yayınlardan uzak duracaklar,

-Maddi kayıpları olmayacak,

-Ve çantaları da daha hafif olacaktır.

Çocuklarımıza söylediğimiz sevgi kavramlarını, davranışlarımızla kanıtlayamazsak, söylenenler askıda kalmaz mı?

Sevgiyle kalın…