Necdet ağabey “iyi” bir insandı.
Az önce internette gezinirken bir haber gözüme ilişti.
Haberin başlığında “Ünlü Karikatürist Necdet Kuru Vefat Etti!” yazıyordu.
Bu başlığı okuyunca belki 5 dakika haberin alt kısmını okuyamadım.
Daha doğrusu okumayı içime sindiremedim.
Bunun nedeni de sanırım içimdeki “pişmanlık” duygusuydu.
Pişmandım..
Çünkü hemen hemen her bayram sabahı cep telefonuma Necdet Kuru abimin tebrik mesajları gelirdi.
Bu tebrik mesajlarına ben de cevap yazardım.
Bu mesajları yazarken de içimden “Ya şu Necdet abimi çok özledim. Müsait olduğum bir zamanda telefon edeyim de uzun uzun konuşup hasret gidereyim” derdim..
Derdim ama sonradan da unuturdum.
Vefat haberini okuyunca bu “unutkanlığım” daha doğrusu “vefasızlığım” beni utandırdı.
Necdet Kuru benim “Necdet abimdi.”
Kendisini 1980’li yılların ortalarında ben lise de okurken tanımıştım.
Benden 9 yaş büyüktü.
Necdet abi o yıllar “Yeni Düşünce” gazetesinde “Gasteci Galip” tiplemesini çiziyordu.
Ben de bazı karikatürlerimi postayla “Yeni Düşünce” gazetesine göndermiştim.
Gazete çizgilerimi beğendiğini söyleyip benden bant karikatürler çizmemi isteyince “Politika-cı” başlıklı bant karikatürler çizmeye başlamıştım.
Bu vesileyle Necdet abi de gazeteden adresimi alıp bana mektup yazmıştı.
O mektuptan sonra yazışmalarımız ve telefonla görüşmelerimiz sıklaşmıştı.
Ankara’ya yolum düştüğünde de yanına uğrar evinde bir kaç gün misafir olurdum.
Uzun uzun karikatür üzerine sohbetler eder çalışma odasında çizimler yapardık.
Yeni Düşünce gazetesinden sonra 1990’lı yılların başında çıkan “Tırpan” Mizah dergisinde de beraber çalışma imkanımız olmuştu.
Özverili çalışmasıyla derginin sahipliğini, editörlüğünü ve dağıtımını kendi yapıyordu.
Çünkü çizerlerin ve yazarların çoğu çalışmalarını Ankara dışından gönderiyordu.
Tırpan dergisi bir kaç sene çıktıktan sonra kapandı.
Dergi kapandıktan 2 veya 3 sene sonra Necdet abi beni telefonla aradı.
Biraz da utangaç bir şekilde benden banka hesap numaramı istedi.
“Abi niye istiyorsun?” diye sorduğumda
“Ya Murat’cım kusura bakma. Tırpan dergisinde çizerken sana telif ücreti gönderemiyordum. Çünkü dergi para kazanmıyordu. Geçen gün elime biraz para geçti. Ben de bu parayla Tırpan dergisine çizdiğin karikatürler için sana geçte olsa para ödemesi yapmak istiyorum” demişti.
Ne yalan söyliyeyim o zamanlar evlenmek üzere olduğumdan bu para beni biraz rahatlatmıştı.
Sözü fazla uzatmaya gerek yok.
Necdet abi “iyi” bir insandı.
28 Mayıs 2010 günü vefat ettiğini öğrendiğim Necdet abiye Allah’tan rahmet yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.