Bir iki gün önce sahibi aynı zamanda İyi Parti İstanbul Milletvekili
olan Yeniçağ Gazetesinde bir anket sonucu yayınlandı. Bu anketin sonucunda
muhalefetin büyük bir patlama yaptığından bahsediliyordu!
Bu ankete göre Cumhur İttifakına mensup iki parti olan AKP + MHP’nin
oylarının toplamı %43.9 ( bunlara eklenecek BBP ve diğer partilerin oyları da
var), diğer bir ittifak olan Millet İttifakına mensup olan CHP + İyi Parti +
Deva + Gelecek Partisi + Saadet Partisi ( DP ve diğer partilerde var) oylarının
toplamı ise %42.4… Bu mu, muhalefetin oy patlaması? Anlaşılan halkla dalga
geçilmek istenmiş ya da boş bir algı çalışması yapılmış!
Ardından da İyi Parti’nin İstanbul İl Başkanı partisinin İstanbul’daki
oy oranını %11.4 olarak açıkladı. Eğer oy oranınız İstanbul’da %11.4 ise Türkiye ortalamanız çıksa çıksa
ancak %13-14 arası çıkar ki, bu yukarıdaki sonuçları da tekzip ediyor.
Bu şu demektir ki; Türk Milleti onca yaşamsal soruna ve kötü gidişata
rağmen iktidardan vazgeçmemekte ve muhalefetinde ülkeyi yönetebileceğine
inanmamaktadır.
Bunun en önemli nedenlerinden biri iktidar ve muhalefetin birbirine
çok benzer olmalarıdır.
Bu benzerlikler şunlardır; birincisi ikisi de bölücü terörün
kaynakları ile sıkı ilişkiler içindedir. Çözüm süreci ( HDP, Barzani ve İmralı
ile oynaşmak ya da HDP ile gizli ittifak kurmak gibi) Türk Milleti kavramını
(Andımızı okutmamak, yeni Anayasa çalışmaları ile Türk Milletinin
hükümranlığına son vermek vs.) ret
etmek, etnik mikro milliyetçilik ( Kürt, Arap, Gürcü, Çerkez, Arnavut, Boşnak,
Ermeni, Süryani vs.) yapmak, mafyatik ilişkiler (Sedat Peker, Alaattin Çakıcı,
Millet İttifakının küçük partisinin grup başkanvekilinin karanlık ilişkileri
vs.) ağı, yolsuzluklar (ihaleler ve belediyelerde yaşananlar), inanç
(Sünni-Alevi) istismarcılığı her iki ittifakın büyük ve küçük ( birinde yok
gibi gözüküyor ama onda da var) partilerinde mevcuttur.
Hal böyle olunca Türk Milleti kötülerin içinden menfaatine en uygun
olanını tercih etmektedir. “Kara
Düzen” de kontrolünde olan siyasi partileri, ittifaklar eli ile
oynatmakta işine geleni halka seçtirtmektedir.
Olan bitene bakınca muhalefetin asla iktidar olmak istemediği ya da
iktidar olmak için kurgulanmadığı sonucuna varırız. Mesela muhalefet ittifakının
küçük ortağının genel başkanı ve parti yönetimi, partilerini iktidar yapmamak
konusunda bizzat ellerinden geleni yapmışlardır. Belki de “Kara Düzen”in onlara verdiği görev buydu!
Türk Milletinin aynı olaya bakışında hem iyi hem de kötü şeyler vardır.
O da şudur; halk yapılan somut işlere bakar yani köprü, otoyol, hastane,
havalimanı, baraj, Marmaray ve Avrasya Tünelleri ve buna benzer birçok yapılmış
mıdır? Evet yapılmıştır. Nasıl yapıldığı, nasıl bir borç yükü altına girildiği,
hangi ekonomik sıkıntıların yaşandığı ve tavizlerin verildiği onun için pek
önem arz etmez! Halk gördüğü ile karar verir. Şimdi önümüzdeki seçim arifesinde
Çanakkale Köprüsü hizmete girecektir. Bu büyük bir iştir! Bölgeyi çok etkiler.
İktidar devamlı olarak muhalefete demiyor mu; “bu ülkede dikili bir ağacınız var mı?” diye…
Politika insan üzerinden yapılır diye söylemekten dilimde tüy bitti.
İktidar ve muhalefet benzer insan tiplerinden oluşuyor. Halkta bunu görüyor.
Onun içinde iktidarın ipine sarılmaya devam ediyor.
Bu makus talihin değişmesi için iktidarı hedefleyen; yerli, milli ve
bağlantısız bir siyaset anlayışına ve bunu hayata geçirecek insanlara ihtiyacı
var bu ülkenin… O zaman göreceksiniz Türk Milleti bu insanları kendisini
yönetmek üzere iktidar yapacaktır.
Yoksa al birini (iktidar) vur ötekine (muhalefet) diyen halk bu
muhalefeti onca sıkıntısına rağmen başa getirmez! İyi Partililerin açıkladığı
anketler aslında bize bunları anlatıyor.