Kafiye Kifayetsizliği

127

Koşturduğumuz atların nalları döküldü
Kaderimiz Kızılırmak gibiydi içe büküldü

Biz bu toprakları ivazsız sevdik bu majeste
Lâkin bu çaldıkları yedi yabancı bir beste

Yürüdüğümüz yol yol mudur yoksa çöl müdür?
Pranga sayan mahkûm psişik bir sembol müdür?

Düşlerim saklı durur karayel kavşağında
Mukaddes Manukyanzedeyiz en körpe çağında

Deprem gerilerde kaldı imdi dem depremsizlik
Bu tufan hazırlıkları Nuh Dedem tam temizlik

Aha diyorum: Marksizm bir afyondur a efendi!
Velâkin bu millet de kelepçesiyle evlendi

Akıncı karıncalar bastı mazimizi ağaca astı
Bildik ki asıl bizim esaretimiz bile halâstı

II. Mahmud’a gâvur diyen halk sana ne desin?
Haşmetmeab tahammül tanrısı nerelerdesin?

Minyatürüne geri dön ey son yeniçeri
Cihangirlik genetik mirasımızdır; ileri!

Müntehir bir fareden gelen mesaj: İnsanlık utansın
Salın şimendiferi çayıra vagonlar otlansın

Rahmetli Red Kit tesbihini ne de hızlı çekerdi
Sonra devlet tesbihi kamulaştırdı ve bir köye ismini verdi

Uzaya gider sarhoş balıkların sudaki terânesi
İşte Türkiye: Açıkhava akıllılar tımarhanesi