Kafası Karışık Türkiye

83

“Yığın bir kadındır. Irzını teslim edecek bir zorba arar. Çobansız rahat edemeyen kaz sürüsü”. (Cemil Meriç)

İkna kabiliyeti yüksek olan insanlar, gerçek diye bir şey tanımazlar onlar; toplumu ne ile ikna ederlerse gerçek odur. Bakın bu konuda Hitlerin Propaganda bakanı Goebels ne diyor: ““Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması o nispette kolaylaşır”.

Başka bir sözü: “”Bir yalanı ne kadar uzun süre tekrarlarsanız, insanlar ona o kadar fazla inanırlar. Hristiyanlığın bu kadar etkili olmasının sebebi 2000 yıldır aynı şeyi söylüyor olmasıdır.”

Türk Milleti, 14 yıldır yalanlarla yönetiliyor. Yöneticiler, dün ak dediklerine bugün rahatlıkla kara diyebiliyorlar. İnsanımız ne yazık ki, gerçeği aramak için okuma irdeleme ve düşünme zahmetine katlanmıyorlar, onlar için daha iyi düşünen ve bilen birileri var onlar ne derse gerçek oluyor.

AKP İktidarı işbaşına geldiğinde Millet bir AB histeri nöbetine tutulmuşcasına ne getirip, ne götüreceğini bilmeden AB’ci oldu. Çünkü üst akıl bunu öyle allayıp pulluyordu ki, inanmamanın mümkünatı yoktu. Ama bugün aynı üst akıl, tam aksini söylüyor “Avrupa bizi kıskanıyor, olmazsa olmazımız değildir” dediğinde bakıyoruz ki toplum aynı istikamette çark etmiş. Halbuki Avrupa seni neden kıskansın, o kıtada fert başına düşen milli gelir, kırk bin Dolar civarında. Türkiye de ise bu rakam on bin Dolardan dokuz bin Dolar’a düşmüş. Bir Mercedes fabrika’n mı veya BMV, Wolsvagen fabrikaların mı var? Eğer boğaza yaptığın köprülerle övünüyorsan, gerekli olsa onlar da yaparlardı herhalde.

Bir başka konu: Türk askeri Türk Milleti’nin göz bebeği. Binbir güçlükle büyüttüğü 20 yaşına gelmiş delikanlı yavrusunu, değer verdiği, saygı duyduğu tarih boyunca kahramanlıklar kazanmış subaylarına gururla teslim ediyor. Fakat o da ne? Bir de bakmışsınız, saygı duyup güvenerek yavrusunu teslim ettiği subaylar meğer ne ağır suçlar işlemişler. Birçoğu Ergenokon ve Balyoz soruşturmalarıyla bir bir yakalanarak onursuz bir şekilde Silivri zindanlarına atılıyor. O Ergenekon ki, Türk Milletinin yazılmış en önemli destanlarından birisi. Gaye bir taşla iki kuş vurmak. Hem asker itibarsızlaştırılacak, hem de Ergenekon destanı hayali bir suç örgütüne malzeme yapılacak. Türk Milletinin kafası karışık ne olup bittiğini düşünme fırsatı bulamadan üst akıl gene imdada yetişiyor. Meydan meydan gezerek Ergenokon suçlamalarıyla yargılananların ne büyük suçlar işlediklerini anlata anlata bitiremiyor. Üstelik birde bu davaların savcılığını üstleniyor. Tabii bu arada havuz medyasının kalemşörlerinin de hakkını yememek gerek. Binbir kahramanlığa imza atmış Türk subayı hakkında Başbakan yardımcısı “iyi ki bu askerle bir savaşa girmemişiz” diye aşağılayıcı ifadelerde bulunuyor. Gene inanıyoruz; “zaten ben bu subaylardan şüpheleniyordum” diyerek.

17 – 25 Aralık olaylarından sonra aaa meğerse aldanmışız: “Paralel Yapı bizi Aldattı” Kahraman subaylarımız! haydi dışarı.

En son Alman Parlamentosunda Ermeni tasarısı kabul edilince basılan yaygaralar. “Ey Almanya Ey Merkel dürüst ol” gibi sözlerle yel değirmenlerine saldırarak Türk milletinin gazını alarak bir dereceye kadar yandaşlarınızı kandırabilirsiniz ama tarihi gerçeklerden asla kaçamazsınız.

Ermenilerin katlettiği binlerce şehit ortada duruyorken hiç yoktan bir Ermeni açılımıyla Akdamar kilisesine milyarlarca para harcadınız. Kardeş Azerbaycan’nın Karabağ acısı dinmeden en yüksek makamdan maça gittiniz ve Türkiye Ermenistan maçında Azerbaycan bayraklarını yasaklayarak Türk Milletinin yarasını bir daha kanattınız. Üstelik bunlarda yetmedi, kalktınız birde Ermenilerden özür dilediniz. Ne içindi bunların hepsi, Türkiye’yi getirdiğiniz noktadan memnunmusunuz?

90 yıllık Mola” dediğiniz yıllarda Monşer diye dalga geçtiğiniz hariciyeciler, sizin bağırıp çığırarak yapamadıklarınızı Lozan anlaşmasından taviz vermeden tereyağından kıl çeker gibi bu günlere kazasız belasız getirdiler. Belki zamanla sizde bunu öğreneceksiniz taaki size inanan yandaşlarınızın aklı başına gelinceye kadar. Ama Usta, şuna inanın ki Türkiye’ye çok pahalıya mal oldunuz ve tarih sizi asla affetmeyecek.

 

 

Önceki İçerik“Ömrümüz Bitse Bizim Bitmez Derdimiz”
Sonraki İçerikYeni Bir Heyecan
İdris Türkten 1 12 1949 tarihinde Tokat/Artova da doğdu. İlkokulu Artova Gaziosmanpaşa ilkokulunda, Ortaokul ve Liseyi Turhal da okudu. Berlin Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünün 2. Sınıfından ayrıldı. Kocaeli Petkim Petro Kimya Fabrikasından emekli oldu. Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatlarının her kademesinde görev yaptı. İYİ Parti Kocaeli İl kurucuları arasında bulundu ve İYİ Parti yönetim kurulunda bir dönem görev yaptı. Halen Kocaeli Aydınlar Ocağı İdari Sekreterliği görevini yürütmektedir. Editörlük ve güncel Köşe Yazarlığı yapmaktadır. Biri kız, iki erkek evladı var.