Kafa Karışıklığı Nereye Varacak?

62

Türkiye, değişik şekillerde milletleşmeden ve milli devlet anlayışından  uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Milletleşmeyi reddedip sosyolojik anlamda kalabalık olmaya aday olduğunuzda “Biz” olamazsınız. Biz olamayınca da Orta Doğu’da ve Balkanlar’da siyasi ve kültürel etkinliğinizi artıramaz, küresel rüzgarlara teslim olmuş bir sonbahar yaprağı gibi dolaşıp durursunuz. Bunun sonucunda da her türlü iddia ve hedeflerinizden uzaklaşırsınız.

Kaldı ki son yıllarda Dünya’yı küreselleştirmek isteyenlerin iddialarına ve küresel dayatmalara rağmen, milli devlet gerçeği daha da öne çıkmaktadır. Bölünen milli devletlerden yine milli devletlere geçilmektedir. Milletleşememiş, milli devlet olamamış bazı Orta Doğu ülkelerinde ise; Irak’lı veya Suriye’li olmak yerine yan (alt) kültür ve kimlikler öne çıkarılır. Milletleşemeyen topluluklarda milli kimlik değil, mezhepler ve etnik sıfatlar öncelikli olabilir. Irak’ta Irak’lı olmak, Irak devletinin vatandaşı olmaktan çok; Şii veya Sünni olmak, Arap ve Kürt olmak bundan dolayı öncelik taşır.

Milli devletler çökmüyor, küresel güç tarafından önü açılmış olanlar çöktürülmeye zorlanıyor. Milli devletin ve milli kimliğin zaafa uğradığı yapılarda küreselleştirici emperyalizme yeni istismar alanları açılmakta, yeni malzemeler kullanılır hale gelmektedir. Gerek bazı İslami kesimlerden, gerek küreselleştirmenin liberalleştirdiği, devşirdiği döneklerden milli devlet ve milli kimliğe karşı ortak bir ses çıkmaktadır. Türkiye’de milli kimlikle mücadele ederek ve onu Anayasadan kaldırarak dünün Osmanlı beşeri coğrafyasında ve Türk Dünyasında etkili bir Türkiye yaratılamaz. Küreselleşmenin olumsuz etkilerinden şikayet eden bir çok ülke ve topluluk, Türkiye örneğine kanarak emperyalizmin kucağına itilmiş olur. Bu bakımdan, milli kimlik ve milletleşmeyi ırkçılık aracı olarak görenler, şuurlu veya şuursuzca emperyal güçlere hizmet etmektedirler.

Son günlerde ülkenin gerçekten yeni bir Anayasaya ihtiyacı var mı sorusu tartışılmaktadır. Burada önemli olan bizim ihtiyaçlarımız değil; Orta Doğu resminde nasıl bir Türkiye’nin küresel güç tarafından kabul edilebileceğidir. Üniversiteler, kurumlar ve şahısların yeterince görüş bildirmediğinden dolayı TBMM Başkanı şikayette bulunmaktadır. Durumu kurtarmak için lise öğrencilerinden bile Anayasa teklifi istenmektedir. Oysa akıl sahibi herkes, Türkiye’ye belirli bir modelin dayatıldığının farkındadır.

Türkiye’ye, Lozan’la tayin edilen dini azınlıkların yanısıra, İslami azınlık dayatılıyor. Etniklik tahrik edilip yönlendirilerek eşit vatandaş yerine; bazılarına imtiyazlar tanınmak, milli egemenlik hakkı paylaştırılmak, kollektif haklar verilmek isteniyor. Bunlar ileri sürülerek milli kimliksiz ve adsız bir millet düşünülüyor. Bu, aslında milletleşme sürecinden geriye, kalabalıkların birlikteliğine dönüştür.

Oysa Dünyada geçerli olan, etniklilikleri uluslaştırıp bütünü ufalamak, farklılıkları kutsallaştırmak, devlet içinde yeni devletler yaratmak değildir. Hiç bir devlet buna müsaade etmez. Devletin yapısı, hukuku hatta varlığı değiştirilerek özgürlükler arttırılamaz. Hedef, herkese eşit temel hak ve hürriyetlerin tanınmasıdır. Türkiye’ye dayatılan yanlış ve federal yapıya dönüştürücü yol hangi ciddi devlet tarafından kabul edilebilir? Almanya Almanca’ya, Fransa Fransızca’ya rakip  ortak bir dil ve kültürün doğuşuna müsaade edebilirler mi? Buna müsaade edilmeyeceğine en büyük şahit, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdır.

Belki aşırı bir örnek olacak ama; Hollanda’nın Flaman Bölgesinde, itfaiyeyi Fransızca konuşarak çağıran birinin bu talebi Flemenkçe konuşmadığı için dikkate bile alınmaz ve evleri göz göre göre yanar.

 

 

Önceki İçerikTürkiye’de Gelinen Nokta (2)
Sonraki İçerikEfsane ve Kahraman Lider Denktaş
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)