Camideyim verilen vaazı dinliyorum, arkasından destekleyici vurgularla okunan hutbeyi dinliyorum. Ana konu ‘’Esma il Hüsna’’Yüce Yaratanın 99 isminin faziletleri üzerinde odaklanmış bir vaaz.
*
Dinleme esnasında dikkatimi çeken, hocanın Kuran’da geçen isimlerin çocuklarımıza, torunlarımıza verilmemesi üzerinde ikaz etmesi oldu. Okuduğum bir yazıyı hatırladım o esnada.
*
Bir akademisyenden alıntı yazıdan:
Ankara’da bir hastanedeyiz. Yeni doğmuş bir bebekle annesi sıra beklediğimiz doktorun odasına doğru yaklaştı ve beklemeye başladı. Annesine adını sorduk ve bebeğin isminin “Hımar” olduğunu öğrendik. Adını kimin koyduğunu sorunca da yanıt olarak “Köyün imamı” cevabını aldık. Anlamını bilip bilmediğini de sorduk tabii… Verdiği cevap; “Kuran’da geçiyormuş anlamını bilmiyorum ama mübarek isimmiş.” oldu.
Hımar, Arapça’da ‘eşek’ anlamına geliyordu oysa… Anlamını söyledik inanmak istemedi. İkna edene kadar yorulduk… Uzun çabalar sonucunda kadını ikna ettik. Çocuğunun ismini değiştireceğini söyledi. Sevindik tabii…
*
Kur’an’da Araplara ait üç putun “ismi” özellikle veriliyor.
Nüzul sırasına göre putların ismi ilk olarak Necm suresinde geçiyor. Yani 6 yıl boyunca putların ismi hiç geçmiyor. İlk olarak Necm suresinde üç putun ismi verilerek şöyle deniliyor:
“Lât ve Uzza’yı ve diğer üçüncüsü Menat’ı gördünüz mü?” (Necm Suresi)
Ayetin niçin verildiği üzerinde durmuyorum ancak Kur’an’da geçtiği için çocuklarımıza ad olarak bu putların adı da verilebilir.
*
Hocayı ikna edici buldum ancak yetersiz!
Örneğin, Hıristiyan dinine mensup insanın adı Hans-George-Bil-Putin-Marry-Rose-Elisabeth….Vs olabilir.Müslümanlığı seçtiklerinde adları Hasan-Hüseyin-Muhammet-Ayşe-Fatma mı olacak?
Böyle bir sorunun sorulması bile abes olur kanaatindeyim.
*
Ve bizler Türk ulusuyuz. Hiçbir Arap kendi çocuğuna Türk adı koymuyor. Bizim ulusumuz inanç konusunda hassas olduğundan çocuklarına Arap adı koymasını bir cahillik olarak nitelendiremesem de onların saflığına ve temizliğine veriyorum.
*
“Genç beyinleri adeta körleştiren ufuklarını sınırlandıran cemaatler, Cennet, Cehennem ve yasakları anlatmaktan ileri gitmeyen lafta Hocalar (!) ufuklarımızı ne kadar açabilir?
*
Dinle beyni yıkanan ve sorgulamaktan korkutulan bir toplumun akılsız iman ve düşüncesiz bir din anlayışının bizi uçuruma götüreceği gerçeği anlamaması en acı olaydır.
*
Anladığım manada bir Müslüman; ilme açık, aldığı her kararda nefsini aşarak aklını kullanan seviyeli, salim, selim, olgun, samimi, dürüst güvenilir kişi demektir.
*
Muhterem Dostlar,
Araplar putperestlik adlarını hiçbir zaman değiştirmediler. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in değiştirdiği isimler inancımız İslam’da kötü anlama gelen “Asi” yani isyankâr ya da “Cemre” yani ateş gibi adlardır.
*
Abdullah, Abdulkadir, Ebubekir, Fatıma, Ayşe, Emine gibi isimler Araplar tarafından kullanılmaktaydı ve inancımız İslam’dan önce de vardı. Yani o isimler önceden putperestlik adlarıydı. Dinimiz İslam inince böyle algılanır oldu.
*
Bana bir Arap gösterin ki çocuğuna Türk adı koymuş olsun. Onlar “Türkler Müslüman’dır onların adını çocuklarımıza koyalım” demiyorlar. Maalesef biz diyoruz. Onların adını kutsal sayıyoruz. Bunun yanlış olduğunu algılamamız gerekiyor.
*
Çocuklarımıza Arapça isimler koyarak ne biz ne de evlatlarımız daha iyi Müslüman olamaz. Müslümanlık adla değil, yürekle olunur!
Bunu yaparak daha iyi Müslüman olmadığımız gibi olacağımız tek şey Arap kültürüne asimile olmaktır!
*
İsimlerin dini olmaz, milliyeti olur. Kimliğimizi, kültürümüzü korumak için çocuklarımıza Türkçe isimler koyalım.”
Esen kalın.