Bir hafta kadar İran’daydık; bir haftalık da geviş sonrası ne kaldı aklında ve
ruhunda dense: 1-Mustafa Atalay’ın dediği gibi, “İran’ı görmeyen cami gördüm demesin.” Ama camilerin çoğunda namaz
kılınmıyor; az bir kısmında salât
(onlar namaz demiyor) yeri var, onlarda da ya şadırvan yok yahut doğru dürüst
tuvalet.
2-Başta Selçuklu olmak üzere Türk izleri arayan Tahran, Kaşhan, İsfahan, Yezd, Şiraz ve diğer şehirlerde
arasın. Büyük Selçuklu Devleti’nin kurucusu Tuğrul Bey’in kabri/kümbeti İran’ın bugünkü başkentinin güney
mahallindeki eski Selçuklu başkenti Rey’de;
hem de bize daha Anadolu kapıları açılmamışken (1071 öncesi).. Kuruluş,
Diriliş, Uyanış tayfasına duyurulur.
3-Türkiye’deki şekilperest İslam anlayışına göre İran kırk kat daha şekilperest
hatta yek’il-perest; o da sadece
başörtüsü, onların diliyle çador/çadır. (Çadır olmazsa eşarp da uyar.) Ha bir
de ülkenin adı İran İslam Cumhuriyeti.
4-Mollaokrasi diyebileceğimiz rejimi seven, onaylayan bir kişiye bile
rastlamadık. Aksine ‘mollanın cebi dolmaz, karnı doymaz’ gibi tanıdık vecizeler
var. Resmen bir ruhban sınıfı oluşturmuşlar. Hani Tövbe Suresi’nde
bahsedilen “Doğrusu ahbâr (hahamlar) ve ruhbân kimselerin çoğu insanların
mallarını haksız şekilde yerler ve insanları Allah’ın yolundan çevirirler.”
âyetinin (34) tam karşılığı gibi. Yollarda lüks bir araba görüp sorsanız ya
mollanın yada mollanın oğlunundur derler.
5-Mollaların sınıfça aleni imtiyazlı
addedildiği İran’da kadınlar ise dezavantajlı, hem de evlilik-boşanma
gibi temel meselelerde bile. O yüzden onların ‘İtiraz’ dediği ve Mahsa Aminî’nin öldürülmesi sonrasında başlayan
protesto olaylarında açık-kapalı tüm İran kadınları ön saflarda yer almış. İran
Devleti tedbir olarak önce interneti arkasından telefon iletişimini bile
sınırlamış. İran vatandaşlarına sınırlama kalkmış olsa da turistler için
(özellikle sosyal medya) hâlâ geçerli görünüyor.
6-İran’da hayat şartları çok kötü. Anormal hayat pahalılığı nedeniyle her
aileden birkaç kişi çalışmak zorunda. İran parası (tümen) Türk lirasından değersiz olduğu ve İran’da asgarî ücret
bizimkinin 3/1’i oranında bulunduğu halde fiyatlar bir-iki yıl içinde
Türkiye’deki fiyatlara yetişir, tabii Türkiye’deki fiyatlar uslu durursa..
7-İran’da trafik de bizden kötü; hele Tahran’daki akıllara ziyan. Buna karşın
korna-klakson az ve bizdeki gibi kavga-dövüş yok. Günlük hayatta da kalabalık
pazarlarda bile insanlar tahammüllü. Bizden daha fazla bir imparatorluk hoşgörüsü yahut çok
kültürlülük diyebileceğimiz bir yaklaşım var halkta. Otobüslerdeki köylüler
bile telefonda konuşurken sesini yükseltmiyor; kime bir şey sorsan veya selâm
(salam) versen mutlaka mukabelede bulunuyorlar, bizde sıklıkla olduğu gibi
muhatap olmama söz konusu değil. Teşekkür (mersi) konusunda da cömertler..
8-İran’da sıradan insanlar için bile İngilizce bilmek sıradan bir hâl. Bizde
“6-7 senede bir dil nasıl öğrenilmez ve öğretilmez” durumu onlar için geçerli
değil. Türkçe ile bir yere kadar İran’da
ama İngilizce ile her yere kadar. .
Artı; Dolar kutsal para
muamelesi görüyor. Herkes imkânına göre ‘kefen parası’ gibi yurtdışına
çıkabilme umudu adına dolar biriktirmeye çalışıyor. Evvel emirde
geçinebilirse..
9-Tahran’da, İsfahan’da, Şiraz’da yerli ve
yabancı Türklerle karşılaşmanız
olası. Tebriz yöresini yani Güney Azerbaycan’ı zaten saymıyorum.
Karşılaştığınız Türklerin de iyisi var, kötüsü/paragözü var. Toplu rezervasyon
nâmümkün, karakter ve mizaca göre ancak (İsra
84). Bu arada çok fazla Afganlı
var; bilhassa da orta, güney ve doğu kesimlerinde.. Milyonlarca..
10-On yıl önce Dünya ekonomik sıralamasında 29. sırada bulunan (biz 16. sıradayken) İran şimdilerde 11. sırada ve 2023 için 2.045 milyar dolar gayrisafi millî hâsıla bekleniyor; bizse 100.Yılımıza 940 milyar dolarla 20. sırada gireceğiz gibi gözüküyor. İran uranyum zenginleştiriyor,
nükleer silah hazırlığı yapıyor. İran, 2
bin km menzilli yüzlerce balistik füzeye sahip. Hatta bizim pek övündüğümüz
İHA-SİHA alanında Ukrayna’ya
sağladığımız desteğin benzerini Rusya’ya
sağlıyorlar. Azerbaycan’ın Ermenistan’la kavgasında dindaş ve mezheptaşlarına
değil de açıktan Ermenistan’a omuz
veriyorlar.
Tüm bunları toplarsak halkının destek vermediği,
hele hele sosyo-ekonomik olarak toplumsal memnuniyetsizliğin pik yaptığı bir
ortamda – adı ne olursa olsun – devletin devamlılığı mümkün değildir.
Son= YAKARSA İRAN’I KADINLAR YAKAR!