Irak’ın Türk ve Türkçe Düşmanlığı

121

Değerli okurlarım, geride
bıraktığımız manevi uyanış ve diriliş günleri olan kandillerle mübarek
Ramazan’a yaklaşıyoruz. Geçmiş Berat Kandiliniz mübarek olsun. Allah İslam’ı en
iyi şekilde yaşayan yüce Türk Milletine ve Türk Dünyasına kazasız, belasız, depremsiz
ve afetsiz nice hayırlı günler nasip etsin. Toplumumuzu alt üst eden
depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet; yaralılara da
şifalar diliyoruz.

Türkiye yasal haklarını kullanarak
egemenlik haklarımızı çiğneyen onun bunun uşağı teröristleri takip ederek
gereğini yapmasından zaman zaman Irak rahatsızlık duyduğunu utanmadan ileri
sürebilmiştir. Güney komşumuz ve sözde din kardeşimiz Irak’ın Türkiye ve Türk
düşmanlığı devam ediyor. İran’ın ve malum batılı devletlerin güdümünde hareket
eden bu ülke, 20 Şubat 2023 tarihinde Bakanlar Kurulu’nun aldığı bir kararla
Kerkük Türklerinin yaşadığı bölgede Türkçenin devlet dairelerinde
kullanılmasını yasaklamış; Arapça ve Kürtçenin kullanılmasına karar verme
cüretini göstermiştir. Her ne kadar Türk olmayan çoğu Müslüman ülkelerin, sözde
din kardeşlerimizin bizleri hayli inciten kararlarına maalesef alıştırıldık.
Dostluktan uzak bu maksatlı karar karşısında herhalde Türkiye’nin de
yapabilecekleri vardır.

Bu karar,
Türkmenlerin çoğunlukta olduğu Kerkük’te insan haklarının ihlali ve
katledilmesi olduğu kadar, Türkiye düşmanlığının bir yeni örneğidir. Kerkük
Türklerini fırsat buldukça şehit eden bu Haçlılardan beter sözde dindaşlarımız,
katilleri hep PKK diye göstermekte, onların Barzani’ye bağlı Peşmerge sürüsü
olduklarını gizlemektedirler. Bunlar yanlış politikalarımızdan ve aşırı
yumuşaklığımızdan cesaret bulmaktadırlar. Bu kadar iyilik yapıp ölümden
kurtardığımız, Türkiye’ye sözde geçici kabul ettiğimiz sığınmacıların zaman
zaman gösterdikleri küstahça ve alçakça davranışları, şımarıklıklarını sineye
çekenler, bu gibi itibar kaybettirici örneklerle karşılaşabileceklerini önceden
hesap edebilmeliydiler. Yapılacakları en iyi bilenler ülkeyi yönetenlerdir. Şu
halde, gerekenler eksiksiz yerine getirilmeli ve Irak Arap yönetimi uygun
şekilde tokatlanmalıdır. Bu çapulculara taviz ileride ülkeye yeni sorunlar
getirecektir. Geçici sığınmacılar da genel seçim sonrası kesinlikle ülkelerine
sepetlenmelidir. Burası ipini koparanların barınacağı ve suç işleyeceği bir
yurt değildir. Müminler tabii ki kardeştir ama; bazı müminler de keşke kardeş
olabilse… Haydi, ses ver Türkiye…  

Önceki İçerik2023’te Cumhurbaşkanı Seçmek İçin Bir Daha Düşünmek!
Sonraki İçerikKader Levhalarından İki Örnek
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)