Ne zaman bir Irak Türkmen’i
aklıma düşse, yüreğimde benliğimi şerha şerha paralayan acılı bir Kerkük “Horyat”ı
hissederim.
“Yara sızlar,
yara sızlar
Ok değdi
yara sızlar.
Yaralının
halinden
Ne bilsin
yarasızlar.”
Ortadoğu tarihinin hiçbir döneminde
yüzü gülmeyen Irak Türkmenleri yıllardır sürgün, katliam, Türkmen aydınlarının
idamları hafızalarımızdan hiç silinmeyen acı gerçeklerdir. Ancak acıların ve
yaraların en acısı nedir bilir misiniz; taşlanarak ölümüne hükmedilen, herkes
taş atarken bir dostunun gül atmasının cevabını dilerseniz Hallac-ı Mansur’un
kendisi versin: “Beni attığınız bu
taşlar değil, dost bildiğim kimsenin attığı gül yaraladı.” Der.
Irak Türkmen Cephesi lideri Erşad
Salihi, 1959 yılında Kerkük’te doğdu. Gençlik yıllarında Türkmen hareketlerine
katılan Salihi, 1978’de Bağdat Üniversitesi Fen Fakültesi’ni kazandı. 1979’da
siyasi hareketlerinden dolayı Baas Partisi tarafından tutuklanarak 10 senesini Ebu Gureyb Cezaevi’nde geçirdi. Ağabeyi
idam edildi ve ailesi Irak’ın güneyine sürgün edildi.
Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra
2004’te Irak Türkmen Cephesi’nde Suriye temsilcisi olarak görev aldı. 2008’de
Kerkük İl Başkanı oldu. 2010, 2014 ve 2018’de Kerkük’ten meclis üyesi seçildi.
Mart 2011’de Irak Türkmen Cephesi başkanlığına getirildi. Mayıs 2011’de evine
füzeli saldırı düzenlendi. 2014’te Irak Temsilciler Meclisi İnsan Hakları Komisyonu
başkanı olarak seçildi. 2017’de ITC kurultayı tarafından tekrar parti
başkanlığına seçildi.
Görüldüğü gibi Erşad Salihi’nin çile
dolu 61 yıllık ömrü, her insanın katlanabileceği bir vakıa değildi
elbette. O, ulu çamlar fırtınalı
vadilerde büyür misali, Şeytanın dahi aklının şaştığı Ortadoğu girdabında bu
çileli hayatı kendi seçti ve lider nasıl olunurmuş mücadele azmi ile bunu ispat
etti.
Amerika’nın Irak’ı işgalinden sonra
Türkmenlerin yoğun olduğu bölgelerde büyük baskılar ve katliamlara maruz kalan
Türkmenler, bir de Demokrafik tehlikeyle karşı karşıya kaldılar. Telafer,
Kerkük ve Musul’da tapu kayıtları yakıldı. Barzani’ye bağlı peşmergeler, PKK,
Ve İŞİD o bölgelerde Türkmenleri kendilerine her zaman tehlike olarak
görmüşlerdir.
İşte bütün bu gelişmelerin sürdüğü
bir ortamda Irak Türkmen Cephesi, Erşad Salihi liderliğinde büyük bir direnç
göstererek ve her türlü mezhep çatışmalarını da bertaraf ederek, birlik ve
beraberliği sağlamanın yolunu bilmişlerdir.
Ancak ne var ki Türkmenler bu defa
baskıyı Peşmerge’den, PKK’dan ya da DEAŞ’tan değil “Kavim Kardaş” bildiği Türkiye’den görmüşlerdir. Anlatılanlara göre
Türkiye, İTC’nin başına Kürt lider Barzani’yle anlaşacak bir Türkmen lider
gelmesini istemektedir. 28 Mart 2021 tarihinde Erşat Salihi, Irak Türkmen
Cephesi Yürütme Kurulunu toplayarak istifasını vermiştir.
Yeniçağ gazetesinin verdiği habere
göre: ITC’li bir yetkili: “İstifaya
Türkiye tarafından zorlandık. İstifamızın arkasında Türkiye’nin bize yaptığı
çok büyük bir baskı var. Erşat Beyin istifasından sonra Barzani ile anlaşacak
birini getirecekler.” Aynı haber devamla: “Diğer yandan Salihi’nin geçtiğimiz günlerde Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaretinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çok
rahatsız olduğu ve Erşat Salihi’ye yapılan baskılarda bu durumun da etkili
olabileceği de belirtiliyor.”
Aslında biz bu filmin aynısını 2004
Nisan ayında Kofi Annan Planıyla Kıbrıs hadiselerinde görmüştük. Anlaşılan yeterli
ders çıkarılmamış olacak ki, aynı olay bu defa Irak’ta tekrarlanacak. Kıbrıs’ın
ilk Devlet Başkanı Rahmetli kahraman Rauf Denktaş bertaraf edilerek yes be
annemci Mehmet Ali Talat’ın Kıbrıs’ta önü açıldı. Neredeyse Şehit kanlarıyla
yoğrulmuş Kıbrıs elimizden kayıp gidecekti. Neyse ki, yapılan referandumla Rumların
hayır oyları fazla geldi ve oyun bozuldu.
Dilerim Irak’ta yapılan bu fahiş
hatadan dönülür.
Sağlıklı kalın.