Hz. ALİ’den Hikmetli Sözler

9

     “Üstün bir zekâya, güçlü bir mantığa, tertemiz bir kalbe sahip olan Hz. Ali’nin dillere destan hikmetli sözleri vardır. Bunlardan birkaçını sunalım:

x

     Dinin salâhı vera’ (takva)dandır. Bozukluğu ise, tamahtan.

     İlmiyle âmil olana (bilgisine uygun hareket edene) ne mutlu.

     Fırsat, bulut gibi geçip gider.

     Tokluk kalbi karartır.

     Şeref kök ve soyla değil, erdem ve edeple olur.

     Ahlâk güzelliği, fizik güzelliğinden daha değerlidir.

     Güzel huylulukta rızık hazineleri vardır (hoşgörülü, güzel huylu olanın rızkı bol olur).

     En güzel hazine, iyilik yapmaktır.

     Edepsizlikle şeref bir arada olmaz.

     Hasud (kıskanç) insan hiç rahat etmez.

     Sıkıntılarını gizlemek mürüvvet (mertlik)tendir.

     Kötülük edene iyilik edersen, onu düzeltirsin.

     ‘İyilik dili keser.’ Yapılan iyilik, gönül kazandırır, aleyhte konuşulmayı önler.

     Tatlı dilli olanın dostları çok olur.

     Doğruluğu az olanın, çok dostu olmaz.

     Kendisini ilgilendirmeyen şeyin peşine düşen, kendisine gerekli olanı kaçırmış olur.

     Hayırlı kimse ile arkadaşlık, ganîmettir.

     Ahmakla oturup kalkmak, dünyada eksiklik, âhirette hasret (üzüntü ve pişmanlık)tır.

     Başkasında gördüğün kötü bir şey, sana edep (ve öğüt) olarak yeter.

     Sen ne diyene değil ne dediğine bak (yani adama değil, söylediği söze bak).

     İnsanların hayırlısı, insanlara yararlı olandır.

     İnsan, dilinin altında gizlidir.

     Allah seni hür yaratmış iken, sen başkasının kölesi olma.

     İnsanlar bilmediklerine düşmandırlar.

     Değerini bilen kişi helâk olmaz.

     Yüz güleçliği, ikinci bir atiyye (bağış, ihsan)dır.

     Gücü varken affetmek, kudretin şükrüdür.

     Öğütlerin en etkilisi, ölülere bakmaktır.

     Ölümü anımsamak, kalplerin pasını siler.

     Nice söz vardır ki, ni’meti soyup götürür.

     Edep (terbiye) taze giysidir, düşünce ise berrak aynadır.

     Sakın arzulara umutlara bel bağlama, çünkü bu ahmaklık sermayesidir.

     İnsanlar uykudadırlar, öldükleri zaman uyanırlar.

     Hz. Ali’nin yanında bir cemaat oturmuş ‘iyilik’ hakkında konuşuyorlardı. Bunu fırsat bilen Hz. Ali, onları herkese iyilik etmeğe teşvik için şöyle dedi: ‘İyilik hazinelerinin en iyisi, ekilenlerin en güzelidir. Nankörlük edip iyiliği inkâr edenin davranışı, sizi iyilikten geri bırakmasın. Zira yaptığınız iyiliğin kendisine hiç ulaşmadığı Yüce Zatın size teşekkürü, iyiliğinizin ulaştığı kimselerin size teşekküründen daha iyidir. Sadece nefsine yaptığın iyiliği başkasından bekleme. İyilik ancak üç özellikle tamamlanır. Yaptığın iyiliği küçümsemek, örtmek ve çabuklaştırmak. İyiliği küçümsersen, onu büyütmüş olursun. Gizlersen tamamlamış olursun; çabuklaştırırsan kutlularsın.

x

     İşte bunlar, Hz. Ali’nin halkın dilinde pelesenk olan bazı hikmetli sözleridir.

     Bu sözler insanları derinden etkilemiş ve topluma yol göstermiştir.

     Onun hutbelerinin, konuşmalarının İslâm toplumuna yol göstermede büyük etkisi olmuştur.”

     (Hz. Ali, Prof. Dr. Süleyman Ateş, s: 225 – 229)

Önceki İçerikAllah Türklere “İngiliz Milliliği” Nasip Etsin!
Sonraki İçerikGerçekler, güçlü insanlar tarafından konuşulur; inançlar ise, zayıf insanlar tarafından konuşulur.” – Friedrich Nietzsche
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.