Hudut Namus Değildir

65

İşte buraya yazıyorum: İktidarı eleştirmek suçtur ve
her geçen gün daha bir ağır suç hâline gelecektir. Tek başına yapılırsa suçtur.
Birkaç kişi bir araya gelip yaparsa terördür. Eski iktidarları eleştirmek suç
değildi. Ama insaf var, onlar nerede, bu nerede! Bu iktidarı eleştirmek suçtur,
hatta günahtır.

 

Ne demek, “Hudut namustur!” Bu sapkınlar mukaddesleri
hep karıştırırlar. Bilindiği gibi namus belden aşağımızla ilgili bir kavramdır.
Aslında sadece kadınlarla ilgilidir. Hudutla namusun ne ilgisi var? Bunlar bir
ara yolsuzluğa da hırsızlık demişti de Karaman Hoca ağızlarının payını
vermişti.

 

Haberler, Birlik Ve
Beraberlik İçinde Verilmeli

“Hudut namustur!” diye pankart asmak, açıktır ki
muhterem iktidarımızı zayıf göstermek, küçük düşürmek için düzenlenmiş bir
komplodur. Tıpkı yangınları felaket diye televizyonda göstermek gibi. Neyse
RTÜK ağızlarının payını verdi. Yangını gösteren kanalların hepsine ceza
yağdırdı. Halbuki önceden uyarmıştı: “Sadece yanan alanların ısrarla ekranlara
taşınması, kaos havası beklentisinde olan çevrelerin istediği yönde bir
yayıncılıktır” Bre gafiller! Bilmez misiniz ki memleketimiz içerde ve dışarda
kaos havası beklentisi içindeki hâinlerle sarılıdır! Bunlara karşı birlik ve
beraberlik içinde iktidar devamlı övülmelidir. Akıllı kanallardan hiç mi örnek
almazsınız. Baba filminde Marlon Brando’nun fısıldadığı gibi, “Akıllı ol;
akıllı!”

 

RTÜK aslında mutedil davranmış. Yanan alan gösterin
ama söneni de gösterin diyor. Hâlbuki hiç yanan alan göstermemeliydiler. Yazın
ortasında insanlara yangın göstermek tahrik değildir de nedir? İnsan serin bir
şeyler gösterir; mesela penguen gösterir.

 

 

 Bunlar yakında,
“Afganlar, sınırdan askerlik düzeni içinde marş marş geçiyor!” diye yalan haber
yapıp sonra da yalan haberin görüntüsünü yayınlarlar. Şu hassas günlerde,
televizyon haberleri iktidarımızın bilge merkezinde düzenlenmeli ve
görüntülerle birlikte televizyon kanallarına servis edilmelidir. Böylelikle
birlik ve beraberlik sağlanır, iktidarımızı iktidarsız göstermek suçu
engellenir. Üstelik beş altı kanalın birden muhabir, çekim ekibi, kamera ve
benzeri masraflara girmesine gerek kalmaz, tasarruf sağlanır. Yazılı basın için
de aynı şey geçerlidir.

 

RTÜK’e de hudut namustur saçmalığını kovuşturanlara da
müteşekkiriz.

 

Yanmayan, Patlamayan
Yerleri Göstersenize!

Bakın, bir hatıramı nakledeyim. Suudi Arabistan’da
iken yaşadığımız Dhahran’ın birkaç kilometre doğusundaki Khobar’da büyük bir
patlama oldu. Sarsıntıyı biz bile hissettik. Hemen radyo başına koştuk.  O yıllar televizyonun hâkimiyeti tam
kurulmamıştı; internet de henüz sivilleşmemişti. Hangi radyo başına dersiniz?
Tabiî ki BBC ve Amerikanın Sesi radyolarına. Suudi3 Arabistan bir nevi
başkanlık sistemiyle yönetilen ciddî bir ülkeydi; gerçi krallık denir ama
olsun. Koskoca ülkede birçok patlamayan yer varken patlamanın haberini
vermezdi.

 

RTÜK, daha önce de, gayet başarılı şekilde, muhalif
laflar yayımlayarak suç işleyen kanalları tedip etmişti. RTÜK Hukuk
Müşavirliği’nin 20.07.2020 tarihinde bu konuda mahkemeye gönderdiği görüşe
bakınız:

 

 

 “Medyanın
iktidarın yıkılmasına sebep olabilecek, ekonomik kararlara hükmedebilecek, daha
açık ifade ile, istediğini başa getirebilecek istediğini alaşağı edebilecek
derecede önem arz ettiği bir durumda, her program konuğunun medya kanalı ile
istediğini söyleme özgürlüğünden bahsetmek asla mümkün olmayacaktır.”
https://bit.ly/2MnexYs

 

Yalancılık Kanunu Bir
An Önce Çıkmalı

Haklı değil mi? Önüne gelen iktidarı eleştirirse,
sonra da iktidar yıkılırsa- maazallah… Adı üstünde, “muhalefet”, iktidarı
alaşağı etme niyeti demektir. Muhalefete televizyonlarda yer verilemez.
İnternet’te ve yazılı basında da yer verilemez de o – şimdilik- RTÜK’ün görevi
değil. Muhalefete hiçbir yerde yer verilemez aslında.

 

Şimdi de yalancıları mahkûm eden kanun hazırlanıyor.
Büyüklerimizin buyurduğu gibi, “Muhalefetin her söylediği yalandır.” İşte şimdi
layıklarını bulacaklar. Geç bile kalındı. İki notum var:

 

Kötü niyetliler bu kanunu iktidar mensuplarına da
uygulamaya kalkarlar. Sayın Binali Yıldırım uyarmıştı, dünyada bütün
iktidarların seçimden önce söyledikleriyle sonra söyledikleri birbirini tutmaz
diye. Şimdi, bozguncunun biri, mesela 2011 seçimlerine giderken iktidarımız
Altay Tankı yollarda demişti, yalan söylemişti diye çıkarsa ne olacak? Dünya
ekonomilerinde ilk ona girmek… Ve benzerler. İktidarın ve partisinin yalan
kanunundan masun tutulması teklife mutlaka eklenmelidir.

Yalan kanununu uygulama görevi, bu konuda başarıdan
başarıya koşan RTÜK’e verilmelidir. Kurul’un adında yapılacak küçük bir
değişiklik, yetkisinin bu alana genişletilmesini sağlayabilir. Mesela, Kutsal
İktidarı Koruma Üst Kurulu- KİKÜK olabilir.

Burası Dingo’nun ahırı değil!(https://millidusunce.com/hudut-namus-degildir/)