Bir cep telefonunda; bir adet televizyon, bir adet video, bir adet kamera, bir adet fotoğraf makinası ve bir albüm, bir adet tarayıcı, üçü birarada ev + iş + araç telefonu, bir adet radyo ve bir teyp, bir adet walkman ve kayıt cihazı, bir adet klavye, bir adet dizüstü bilgisayar, bir adet uzaktan kumanda, bir adet saat ve kronometre, bir adet taşınır banka şubesi, minik bir oyun salonu, küçük bir fotoshop ve kolaj atölyesi, bir adet meteoroloji baloncuğu, bir adet yazı tahtası ve kısmî projeksiyon, bir adet haritalık, bir adet takvim, bir adet el feneri, bir adet hesap makinası, sınırsız cilt ansiklopedi ve sözlükler, her dile çeviri bürosu, sağlık takip çipi, seyyar koordinatlandırma merkezi, duyuru panosu, yayıncılık bürosu, müzik kutusu, gazetelik-dergilik, cemiyet-davetiye, kahvehane-kumar; ne ararsan var.
Cep telefonunu biz geliştirmedik, içindekileri de.
Facebook gibi 2 milyar insanın levh-i mahfuz özentili ameller kütübünü biz çıkarmadık, Amerikalılar çıkardı. Türkiye nüfusunun yarısı orada ama.
1 milyar küsur insanın haberleşme ağı Whatsapp‘ı biz çıkarmadık, Facebook’u çıkaranlar çıkardı. 750 milyon kişinin kullandığı Instagram uygulamasını da biz çıkarmadık, kezâ Facebook’u çıkaranlar çıkardı.
Dünyanın en büyük arama motoru Google‘u biz kurmadık, adamlar kurdu. Yan kuruluşlarından sadece YouTube‘nin 1,5 milyara yakın kullanıcısı var. Gmail, Alexa ve Blogger‘ı saymıyoruz bile.
Daha 400 milyon kişiyi bulmamasına rağmen sosyal ve siyasal sistemler üzerindeki etkisiyle elit sanal güç Twitter‘i de biz bulmadık, onlar buldu. Periscope gibi anbean canlı yayın da onların.
Ya Bill Gates‘i 90 milyar dolarlık şahsi servetle Dünyanın en zengini yapan Microsoft‘a ne dersiniz? Windows, MSN, Pinterest, Office, Linkedİn, Bing, Skype gibi yan ürün isimlendirmelerine bakarsak herhalde tahmin edersiniz?..
Dünyanın en çok kazanan (saniyede 5500 dolar) şirketi Apple bizim değil Amerika‘nın. Piyasa değeri 800 milyar dolara yakın. Yani 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’nin yıllık gayrisâfi yurtiçi hâsılasına eş.
Sürücüsüz araba‘yı biz değil Google geliştiriyor. Yapay zekâ robot teknolojisinde Facebook sınır tanımıyor. Tesla Motors‘un CEO’su Elon Musk‘u tek şarjla 800 km yol alabilen elektrikli kamyon ve saatte 400 km hız yapabilen elektrikli otomobil üretirken bize, bizim – belki de paralı – davetimiz üzere, bir türlü yapamadığımız yerli oto‘yu yapma adına fikir vermeye geliyor.
Bizse Erdoğan-Kılıçdaroğlu, Fener-Cimbom-Beşiktaş, Reza-Kudüs, Dizi-Yarışma-Evlilik programı düzlem ve ikilemlerinde hayvanlara işkenceden, sürekli birbirine saçma sapan şiddet gösterileriyle şerha şerha yarılan bir toplum hüviyetindeyiz.
Ki bazen gaza gelip “Dünya 5’ten büyüktür”, “Katil İsrail; Ortadoğu’dan defol!” desek te hiç de öyle değil. Gerçekte hem Dünya 5’ten küçük hem ABD, Çin, İngiltere, Fransa, Rusya’nın yerini Facebook İmparatorluğu, Google Devleti, Microsoft Federasyonu, Twitter Cumhuriyeti, Apple Meşrutî Krallığı gibi yeni beş’ler (neo-five) alıyor.
‘Kahrolsun‘lu cümlelerimizle kimse kahrolmuyor ama günlük yapıp etmelerimizle birbirimizi kahretmeyi iyi beceriyoruz. Ve bundan rahatsız da değiliz heyhat!