Aydınlar Ocaklarının 33. Büyük Şûrası; 28 Ocağın katılımı ile ev sahipliğini Harput Aydınlar Ocağı’nın Keban Yolu Hulisi Sayın Bulvarı üzerindeki Akgün Elazığ Hotel de “Doğu Anadolu’da Emperyalizmin Tuzakları” başlığı altında yoğun bir gündemle 30-Ekim-01 Kasım 2009 tarihleri arasında yapıldı.
Aydınlar Ocakları; Milli kültür ve şuuru geliştirmek suretiyle Türk Milliyetçiliği fikrini yaymak, millî bünyemizi sarsan fikir buhranı ve mefhumlar anarşisi ile mücadele ederek millî varlığımızı meydana getiren unsurları yaşatıp kuvvetlendirme amacını taşımaktadır.
Şûralar; yılda iki defa olmak üzere, her seferinde farklı bir Ocağın ev sahipliği ve belirlediği bir gündemle biraraya gelinerek ülke ve dünya meselelerinin tartışıldığı fikrî toplantılardır. Bu toplantılar sonucunda alınan kararlar şûra sonuç bildirileri ile aydınlarımızın; halkımızın, siyasetçilerin ve idarecilerin istifadelerine sunulmak suretiyle milli ve vicdanî görevlerini yerine getirdiklerine inanmaktadırlar. Elazığ 33. Büyük Şûrası da bu düşüncelerle tertiplenmiştir.
33. Büyük Şûra gündemi Harput Aydınlar Ocağı tarafından rasgele belirlenmemiştir.
Emperyalist ABD‘nin Türkiye dahil Moğolistan, Pakistan, Afganistan, Çeçenistan, Suriye, Irak, İran, Mısır, Kuzey Afrika ve Yemen gibi enerji kaynakları (Petrol, Doğalgaz, Uranyum, Su) üzerindeki en az 20 ülkeyi kapsayan büyük bir coğrafya parçasına yönelik siyasi, hukuki, bilgi kirletme, eğitim, ekonomi, sosyal ve askeri boyutlu kısa ve uzun vadeli bir değişimi hedefleyen sinsi bir stratejik BOP planının olduğu malumdur.
BOP Projesinin Türkiye ayaklarından biri olan “Açılım İhaneti” ‘nin uygulanmaya sokulduğu bir zamanda 33. Büyük Şûra gerçekleştirilmiştir.
Elâzığ ili, M.Ö. 3000 yıllarında kurulan Harput‘un nispeten düzlük olan mezra’ya 1834 tarihinde taşınmasıyla yerleşime açılmıştır. 1862 Sultan Abdulaziz‘in tahta çıkışının 5 yılında Mamuret ül Aziz ismini alan şehir Atatürk tarafından tahıl ambarı bolluk ve bereket anlamına gelen El’azık adı 1937 yılında verilmiş ve zamanla da Elâzığ olarak söylene gelinmiştir.
Elazığ İli, doğusunda Bingöl, kuzeyde Tunceli, batısında Malatya, güneyinde ise Diyarbakır illerimize komşu olup, son zamanlarda göç alan illerimiz arasında yer almaktadır.
Pegasus Hava Yolları ile Saat:15;10’da Sabiha Gökçen Hava Alanından hareketle Elazığ’a rahat bir yolculuk yapmanın huzuru içindeyken Elazığ Hava Alanına inişte uçak tekerleklerinin büyük bir gürültüyle piste çarpması sonucunda uçakta kısa süreli bir panik yaşandı.
Fırat Üniversitesi sosyal tesislerinde yenen ilk akşam yemeğinden sonra Atatürk Kültür Merkezine geçildi. Buradaki konuşmaların ardından Elazığ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı Harput Kürsübaşı Ekibi tarafından verilen mini konserde Harput ve Şanlıurfa türkülerinden oluşan bir demet sunulması günün bütün yorgunluğunu üzerimizden aldı.
Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Sayın Erdoğan Aslıyüce’nin organize ettiği bir gurup arkadaşla 31-10-2009 Cumartesi günü akşamı saat:20.30 da Vali Fahribey Caddesi üzerindeki Huzur İş Merkezinin beşinci katında bulunan “Manas Yayıncılığı” ziyaret ettik.
Manas Yayıncılık yöneticilerinden Sayın Şener Bulut Beyefendi ve arkadaşlarının sıcak karşılamasının ardından, hoş geldin faslından sonra ikram edilen Elazığ usulü çiğ köftenin ardından içilen demli çayların yanında koyu bir sohbet başladı. Mütevazı ev sahiplerimiz değişik mesleklerden on kadar bir arkadaş gurubu bir araya gelip “Manas Yayıncılık” adında bir işletme kurarak faaliyete başlamışlar. Bu güne kadar 37 eser yayımlamak suretiyle de kültür hayatımızın gelişimine katkıda bulunduklarını gördük.
Elazığ her ne kadar yeni bir cazibe ve yerleşim merkezi olmasına karşılık kültürel kökenlerini eski şehir Harput’tan getirdikleri birikimle geliştirmiş aydını bol bir ilimiz.
Bu arada İlin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasında gayret ve fedakarlıklarını esirgemeyen Vali Sayın Muammer Erol ile Belediye Başkanı Sayın M. Süleyman Selmanoğlu’nu tebrik ederiz.
Yine Keban İlçesinin genç Kaymakamı Hüseyin Çakırtaş’ın baraj gezimizde heyetimize gösterdikleri refakat ve nazik karşılamalarından dolayı kendilerine teşekkür ederiz.
Yazımın başlığını Harput Düşleri olarak belirlememe rağmen düşte yolculuğa bu günkü yazıda çıkamadık. Ancak kısmet olursa düşlerimizi dile getirmeye çalışacağız.
Sağlıcakla kalın.