Hüsranım oldu ömrüm her hesabım tutmadı,
Sermayemi kaybettim karım kül oldu gitti.
Nefsime tuzak kurdum dudak büktü yutmadı,
Hep ardımdan yürüdü ben koştum o seğirtti.
Bundandır şaşkınlığım debelenmem boşuna,
Gölgem de ürker benden, halim gitmez hoşuna.
Toparlanıp kalkmaya üşendim savsakladım,
Şafaklarda ünleyen hoş sedayı duymadım.
Zikirleri geç kaldım ruhuma yasakladım,
Gönlümde huşu bitti bir kırıntı koymadım.
Tutup kovdum içimden merhameti tükettim,
İnsan kendinin kurdu yenilmeyi hak ettim.
Niçin varım sormadım hep kendimi avuttum,
Deryaya olta attım her çekişim boş döndü.
Umutlarım tükendi kısmetime hiç tuttum,
Isınmadan tencerem yanan ocağım söndü.
Tevekkülü olmayan rızk bulamaz kalır aç,
Düşününce anladım zengin fakire muhtaç.
Saçlarıma kar düştü gaflet uykum bitmedi,
Ömrümü çalıp durdum hırsızı elbet benim.
Doğan her gün, zil çaldı ,kulağım işitmedi,
Yıkanırken geç olur musallada bedenim.
Ölmeden ölenlerin sonu hüsranla bitmez,
Tedarik yapmış isen gözün arkada gitmez.
Gündüz elimde lamba iz bulamam sakarım,
Ufkumun karasına bir gün güneş doğacak.
Ümitsiz olma bahtım çıram sönse yakarım,
Gönlümün kurağına bolca yağmur yağacak.
Kirpiğimden aktıkça kırk pınar sanacaklar,
Ben susuzluk çeksem de dostlarım kanacaklar.
Mağrur dal dikenlidir güllerde kibir olmaz,
Yüksekte gezen kayar secde edenler düşmez.
Testin hep kapalıysa nisan yağmuru dolmaz,
Boş kamış şeker dolar zehir orya üşüşmez.
Rotadan sapan gemi dağılır savrulmaktan,
Yanmayı özleyenler korkmazlar kavrulmaktan.
Ömrümden çok şey çaldı düşmanım olan lain,
Toparlan haydi nefsim veda vakti gelmeden.
Pişmanlık yaşlarımla kalbim olsun mutmain,
Ay bacayı geçmeden gaflet tekme çelmeden.
Mahrum kaldım nimetten hep gaflette uyudum,
Şimdi mahzun hüzünlü boynu bükük umudum.
Sildim pası kalbimden nasuh tövbeyle yudum,
Hak edenler Kevser’den içermiş yudum yudum.