Biz Türkler tarih boyu İslamiyet dışındaki dinlere de saygılı olmuşuzdur. Dün ve bugün insan haklarının en çok saygıyı gösteren bir milletiz ve devletiz. Koru kolla – yaşa yaşat ilkesine bağlı kalmışızdır. İhanet kokan siyasi faaliyetler, Türk düşmanlığı, vatan topraklarımızda gözleri olanların işbirlikçisi olmadıkları sürece onlara saygı göstermişizdir.
Maalesef Fener Patriği TC vatandaşlığının değerini bilmeden yıllardır çirkin hayallerin peşinden koşmuştur. Bilhassa yurtdışı gezilerinde Türkiye aleyhine beyanlardan da çekinmemiştir.
Batı Trakya’da Yunanistan ne yapıyorsa biz de aynısını yapmalıyız. Bu kişinin faaliyetleri dolayısıyla vatandaşlıktan çıkarılması en isabetli yoldur. Bu mevkiye layık bir Rum vatandaşımızı tayin etmeliyiz.
Dini olmaktan ziyade siyasi amaçlı faaliyetleriyle öne çıkan, Pontus hayalleri kuran sözde vatandaşımız çoktan haddini aşmış; ancak layık olmadığı saygıyı görmüştür. Aşırı saf ve bilgisiz bazı vatandaşlarımızın desteği ile ona Trabzon’da Sümela Manastır’ında ayin izni verilmesi son derece yanlış ve dışarıya cesaret verici bir gösteridir. Eğer dış baskı varsa bunları çöpe atmak ve gereğini yapmak zamanıdır. Eğer direnme gücü bazılarında kalmadıysa direnebilecekleri ve milli şuurlu olanları görevlere getirelim. Sümela’da yapılmak istenen ayinlerin Trabzon’un kurtuluşuna rast getirilmesi de tesadüf olamaz. Birçok Müslümanın uçurumlara ve taşlara atılarak şehit edildiği bu mekânı iyi tanıyalım; işgüzarlığı ve aşırı saflığı bırakalım.