Gençlerle Röportajlar:

317

Bilal Yavaş’ın Cevapları

Oğuz Çetinoğlu: Vazgeçemeyeceğiniz değerler nelerdir?

Bilâl Yavaş: Dînî, millî ve ailevî değerler benim için vazgeçilmezdir.

Çetinoğlu: Anahtar, para gibi maddî şeyler olmamak üzere, sâhibi olduğunuz değerlerden neleri kaybetmek sizin için büyük üzüntü kaynağı olur?

Yavaş: Kitaplarımı kaybetmek beni çok üzer.

Çetinoğlu: ‘İdeal’ ve ‘hayâl’ kavramlarının târifini yapar mısınız?

Yavaş: İdeal hedef, hayal ise o hedefe ulaşan yolu oluşturan asfalt…

Çetinoğlu: İdealinizde neler var?

Eroğlu: Akademik çalışmalar yapmak ve kendi yayınlarımı çıkarmak…

Çetinoğlu: Gençlerin büyük bir bölümü iyi bir tahsil yapmak ister. Siz, hangi sebeplerle iyi bir tahsil yapmak istiyorsunuz?

Eroğlu: İyi tahsil sâhibi olan karşı görüşlü kişilere ve bilinçsiz ama tahsilli kişilere gerektiğinde gereken cevapları verebilmek için.

Çetinoğlu: Huzuru nerede ararsanız bulabileceğinizi düşünüyorsunuz?

 Eroğlu: Huzur bulunabilecek bir kavram değildir. Lâkin o gelip sizi bulur ben buna inanıyorum.  Zira huzurun aranıp bulunan bir met’a olduğuna inanmıyorum.

Çetinoğlu: Bilgi günden güne eskiyen bir şey. 4-5 sene boyunca üniversitede edinilen bilgilerin ömür boyu başarı için yeterli olabileceğini düşünür müsünüz?  ‘Yetmez’ diyorsanız, bilgi açığınızı nereden, nasıl karşılayacağınız hususunda programınız var mı?

 Eroğlu: İş hayatı ve bizzat hayattan edinilecek tecrübeler ile bilgiler pekişir ve sağlamlaşır.

Çetinoğlu: Bilgi-bilinç (şuur) arasındaki tercihinizi nasıl yaparsınız, neden?

 Eroğlu: Bilgiden yana yaparım. Bilgi sâhibi insanlar o bilginin ağırlığı ile muhakkak bilinç sâhibi de olurlar.

Çetinoğlu: Sizce câhil kime denir?

Eroğlu: Gerçekleri bilerek saptırana ve inatla tabuları yıkmayanlara.

Çetinoğlu: Câhillikle fakirlik ilişkisini irdeler misiniz?

Eroğlu: Câhillik maddî bir oluşum değildir. Fakirlik ile zerre ilişkisi yoktur ve bence câhillik doğuştan gelen bir haslettir ve fakirliği aksine asla düzeltilemez.

Çetinoğlu: ‘İnsana yatırım’ kavramını nasıl yorumluyorsunuz?

Eroğlu: İyi insanlarla kaliteli vakit geçirerek en değerli hazine olan zamanı insana yatırmak gerektiği şeklinde yorumluyorum.

Çetinoğlu: Bir de ‘Kendine yatırım’ kavramı var… Onu da yorumlar mısınız?

Eroğlu: Maddi manevi kültürel olarak doluluk ve iş ehli olmak.

Çetinoğlu: Hiç âşık olmamış bir insanla sık sık âşık olan insanı değerlendirir misiniz?

Eroğlu: Hiç âşık olmamış kişi muhtemelen işinde başarılı kaliteli bir insandır. Fakat sık sık âşık olan biri zaman israf eden benim gözümde boş vakti bol olan bir kişidir.

Çetinoğlu: Kim gibi olmak isterdiniz?

Eroğlu: Murad Hüdavendigar… Kararlı hırslı ve fikirlerini uygulamaya döken bir karakter.

Çetinoğlu: Devrimci olmadan yenilikçi ve tekâmülcü, fanatik olmadan vatansever, bağnaz olmadan iyi bir Müslüman, tabuları olmadan muhafazakâr, küresel kültür bağımlısı olmadan aydınlıklar yolcusu olmak için nasıl bir fikrî yapı gerekir?

Yavaş: Değerlere at gözlüğüyle değil doğruluk penceresinden bakarak bunların hepsini yapmak mümkün.

Çetinoğlu: En mükemmel nefs terbiyesi hangi yolla sağlanabilir?

Eroğlu: Nefs en mükemmel terbiye ortamında bile bir yolunu bulup terbiyesizlik yapar.

Çetinoğlu: Korku kuşları zaman zaman zihninizde ve yüreğinizde yuva yapabiliyor mu? İstenmeyen o yuvalar, hangi malzemelerle oluşuyor? Nasıl yok ediyorsunuz?

Eroğlu: Korku her daim aklımda ve kalbimde. Maddâ mânevî birçok korku insanın ister istemez cebinde taşıdığı bir şeydir ve bunları maalesef yıkmanın yolunu henüz bulamadım.

Çetinoğlu: Baba veya anne olduğunuzda, evladınıza söyleyeceğiniz 10 tavsiyeyi yazar mısınız?

Eroğlu: Oku, yaz, gez, saygılı ol, çevrene ses ve görüntü kirliliği ile rahatsızlık verme, vatanını milletini târihini sev, üniversite oku, yabancı dil öğren, anne babana bak ve onların yapamadıklarını yapmaya özen göster.

Çetinoğlu: ‘Türkçe’ sizin için ne ifâde ediyor?

Eroğlu: Kendimi en özgün ve rahat şekilde ifâde edebildiğim bir dil.

BİLAL YAVAŞ

1992 İstanbul/Bakırköy’de Dünya’ya gelen Bilal Yavaş, Cevatpaşa ilköğretim okulunda ilk ve ortaokulu okudu. Lise’yi Açık öğretimde okuduktan sonra. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Târih Bölümünü kazandı ve hâlen burada eğitimine devam etmektedir. Kitap okumaktan zevk almaktadır. Bazı internet sitelerinde târih hakkında yazıları yayınlanmaktadır.

Sevgili Gençler (25 yaşını doldurmayanlar)

Bu röportajdaki soruları cevaplandırmak isterseniz, yazılarınızı bekliyorum. Yayınlanmaya değer görülenler bu sitede yer alacaktır.

Not: Okuyacak kişilere kötü örnek olmaması için, cevaplarda bulunabilecek imlâ ve noktalama hatâları (mânâyı değiştirmeyecek şekilde) giderilecektir. Yazı gönderenler, bu değişikliklerin yapılmasına izin vermiş sayılır) SİZ YİNE DE HATÂSIZ YAZMAYA DİKKAT EDİNİZ.

Önceki İçerikMuhabbet
Sonraki İçerikSivil Anayasa, Başörtüsü ve LGBT
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.