Fransa’dan Ayrılırken

121

Fransa’da yaklaşık 5-6 milyona yakın müslüman bulunuyor.Bunların  çoğu Cezayir, Fas ve sömürgesi olan Afrika ülkelerinden oluşuyor.

Bu ülkelerin gerek petrol ve gerekse yeraltı kaynaklarından Fransa fayda sağlıyor. Fransa, Cezayir savaşında Fransızların yanında yer alanlar çoğunlukla bu ülkeye gelmişler. Fransızlar bu insanları çok düşük ücretlerle ve en kötü işlerde çalıştırmağa başlamışlar.Bu durum buraya gelen göçmenlerinde işine gelmiş çünkü kendi ülkelerinde yokluk, fakirlik yeterli iş imkanlarının olmaması en önemli nedenleri, ancak şimdiki jenerasyon bunu sorgulamaya başlamış neden böyle bir ayrımcılık yapılıyor diye tepkileri  var.

Günümüzde eskisi kadar ayrımcılık olmasa da yine de birçok konuda ayrımcılık yapılmakta; Fransa’da. Müslümanların yüksek kademelere gelmesi çok zor. Örneğin; aynı seviyede aynı meslekten 2 kişi var ve bir kişi işe alınacaksa işe alınan kişi mutlaka Fransız’dır.

Bu Ülkede bu kadar müslüman var ama dışarıdan ses duyulabilecek şekilde sesli ezan okunamıyor, ancak mescit ve cami içerisinde okunabiliyor. O yüzden var olan camilerinde genelde minaresiz olduğunu görürsünüz. Kurbanınızı mezbaha haricinde kesinlikle  kesemiyorsunuz. Mezbahada sıra durumuna göre 1-2 gün beklemek zorunda kalabilirsiniz. Müslümanlar kurbanlarını Türk ve Arap kasaplara kestiriyorlar. Kurban bayramı haricinde de Türk ve Arap kasaplar mevcut olup genelde müslüman kesim, et ve et ürünleri ihtiyaçlarını bu kasaplardan karşılıyorlar. Yine bazı fırmaların helal sertifikaları var çok yaygın değil Fransızlar kendi marketlerinde Türklerin kullandığı, Türk yoğurdu, Türk sucuğu ve Türk ürünlerini helal diye satıyorlar.

Bu ülkede Türk düşmanlığı mevcut. Zira Türkiye’nin AB’ye girmelerini istemiyorlar. Bu nedenle referandum yapılmış %50 nin üzerinde Türkiye’nin AB ye girmesine karşı çıkılmış. Fransızların bir özelliği de kendi TV kanallarının verdikleri haberlere inanıyorlar dolayısıyla Fransız kanallarında Türkiye aleyhine yapılan haberlere inanabiliyorlar ve dolayısıyla Ülkemiz hakkında yanlış izlenimler olabiliyor.

Sonuç olarak; burada gördüğüm ve duyduğum ve duyduğumu da bir başkasına sorarak yazmaya çalıştım. Avrupa’nın kültürü, komşuluk ilişkileri, aile yapısı, ahlak anlayışı bizim inançlarımıza ve değerlerimize uygun değil. Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili yeraltı kaynaklarıyla, iklim yapısı ile yılda üç ürün yetişen bölgeleriyle jeopolitik ve jeostratejik  yapısıyla tarihi, kültürel mirası ile bizim için en büyük zenginlik.

Ancak  Ülkemizin hala tam olarak gelişmemesinin nedenlerini de sorgulamak gerekir. Bu ülkeyi daha ileriye götürebilmek için hep birlikte atalarımızın mirasına sahip çıkmalı,daha çok çalışmalı, helalinden  kazanmalı, kul hakkını gözetmeli, planlı olmalı, kamu malına sahip çıkmalı, herkes üzerine almış olduğu görev ve sorumluluğunu tam manasıyla  yerine getirmeli diye düşünüyorum.

Esen kalın