yerlerinde ziyarete gidiyoruz. Şehrin 40 – 50 km dışında, dağ yamaçlarında,
yeşillikler içindeki bir eve, dar bir patika yol ile çıkıyoruz. Toprak sıvalı
eklemelerle büyütülmüş, tek katlı bir yapının içinde iç içe odalar… Bir bölümde
inekleri ve hemen yanında onların besinleri, bitişiğinde dağdan toplanmış
odunlar dikkatimizi çekiyor. Aile, büyük bir aile. Dede, anne, baba, gelin,
torun, oğul birlikte yaşıyorlar. Tabi ki hayvanları en önemli varlıkları… Bu
şartlara göre oldukça güzel ve temiz bir ortam. Bizim gibi meraklı misafirleri
ağırlıyorlarmış. Ailenin annesi bize naneli çay yapılışını anlatıp göstererek
hazırladı. Daha önceden hazırlanmış bazlama benzeri bir ekmekle, argan yağlı
pekmez, bal, tereyağ ile kuruyemiş ikramı da yaptılar. Yukarıdaki
resim aileye ait evden bir kesit. Bizim için çok hoş bir ortamdı.
Marakeş’in
diğer bir turistik mekanı, Ali’nin Yeri (Chez Ali Show). Burası Marakeş’in 10
km dışında kurulmuş eğlence odaklı ve turistlere hizmet veren bir yere
gidiyoruz. Ali isimli bir turizm rehberinin Fes şehrindeki rehberlik belgesi
iptal edilince, 70’li yıllarda buraya gelip önce çadır içinde yeme içme yanında
yerel folklorik gösterilerle hizmet vermeye başlamış. Daha sonra Marakeş’e
gelenlerin mutlaka uğradığı önemli bir turizm merkezi haline gelmiş. Şu anda
burası, 4000 kişinin aynı anda ağırlanabildiği, yerel mimari tarzında yapıların
ve Berberi kültürünün de görülebildiği bir serginin de olduğu bir alan. Ortada
futbol sahasından biraz küçük (30x 300m), iki uzun kenarında oturma yerleri
olan tiyatro benzeri bir alanı var. Gelenler önce 70-80 kişilik salonlara
alınıp yemek yiyorlar. Burada yerel kıyafetli çalışanlar yöreye has yemekleri,
yine yöreye has sunumlarla ikram ediyorlar. Yemek esnasında çeşitli oyun
grupları yemeği görsel zenginliklerle daha zevkli kılmaya çalışıyorlar.
Yemekten sonra gösterilerin
yapılacağı alana geçiliyor. Özel ışıklandırılmış ve ışık oyunlarıyla
hareketlendirilen bu alanda yapılacak gösterileri bekliyoruz. Bu arada
isteyenler, at arabası ve develerle alanda gezdirilerek meraklandırılıyor ve
oyalanıyorlar. Yerel kıyafetler giymiş, elinde 80 – 100 yıl öncesinin uzun
namlulu tüfekleri olan 8 atlı, belirli aralıklarla 4’lü gruplar halinde
geçişler yaparak tüfeklerini patlatıyorlar! Atlardaki bazı biniciler ise
ortadaki alan boyunca çeşitli akrobatik hareketlerle görsel heyecan sağlayan
geçişler yapıyorlar. En sonunda da yöresel bir gelin alma serominisi benzeri
bir şov ile eğlence tamamlanıyor. Ve otelimize dönüyoruz.
KAZABLANKA