Evin Halleri

66

 

Büyük bir apartman. Onlarca dairesi var. Apartman; yaptıranın adını taşıyor. Apartmanda onlarca kiracı yaşıyor. Dairenin birinde ise, apartmanın sahibi yani apartmanı yaptıran oturuyor. Herkes halinden memnun.

Bir ara kiracılardan biri apartman sahibiyle görüşür. Apartman maliki:

-Dairenden dolayı bir sıkıntın veya bir mes’elen mi var? Halletmeye ve çözmeye çalışalım.

-Dairemle ilgili herhangi bir isteğim yok. Ne akar tarafı var. Ne de ısınmıyan bir yanı.

-O halde sizi rahatsız eden sorun nedir?

-Şey efendim…

-Lütfen, çekinmeden söyleyin. Sizin sorununuz benim de sorunum demektir.

-Teşekkür ederim. İsteğim şu.

-Evet sizi dinliyorum.

-Şeyyy! Hani apartman kapısı üstünde apartmanın ismi, yani sizin adınız yazılı ya…

-Eeee?

-İşte o isim, rahatsız ediyor beni!

-İyi ama, bunun size ne zararı var? Neyinize mâni oluyor? Neyinizi engelliyor?

-Yine de rahatsız ediyor işte!

-Bak kardeşim! Ben bu apartmanı dikmek için ömrümün en güzel yıllarını verdim. Gece demedim. Gündüz demedim. Durmadan ölesiye çalıştım. Pazar demedim. Tatil demedim. Gece gündüz hep didindim durdum. Alın teri ile kazandıklarımı biriktirdim. Gezmedim tozmadım. Hep kıt kanaat geçindim. Paramı bu yatırım için biriktirdim. Tasarruf üstüne tasarruf yaptım. Senin anlıyacağın, ben bu apartmanı dişimle tırnağımla kazandım. Ancak bu şekilde, bu apartmanı yaptırabildim. İnşaatımda çalışanlara ise, ücretlerini harfiyyen, kuruşuna kadar ödedim. Böyle bir yatırıma kendi adımı vermemden daha normal, daha tabii ne olabilir?

-Yine de rahatsız ediyor beni!

-Demek öyle…

-Üstelik ben bu isteğimde yalnız değilim! İşin içinde, benim gibi düşünen başkaları da var!

-Allah Allah! Meğer saman altından ne sular yürütmüşsünüz dehiç haberim olmamış!

-İsteğimiz bununla  sınırlı değil!Senelerdir oturduğumuz katların mülkiyetinin de bizlere verilmesini  talep ediyoruz!

-Başka?

-Apartman dairelerimizden dışa açılan ayrı çıkış kapılarımız da olsun istiyoruz!

-Ve tabii, dış kapılarına kendi isimlerinizin yazılmasını da!

-Ona ne şüphe!

-Eeee…Başka ne gibi istekleriniz var, sayın haşmet – meap efendiler?

-Şimdilik bu kadarcık efendim…Hele bunları gerçekleştirin, sonrasını yine görüşürüz!

Tepesi atan apartman sahibi:

-Ne diyorsun be adam, bir de sonrası mı var?

-Olmaz olur mu?

Büyük bir sabırla dinleyen apartman sahibinin,nihayet kan beynine sıçrar ve olanca kükreyişiyle:

-Hemen pılınızı pırtınızı toplayın! Ve bir an evvel, dairelerimden çıkın! Ve sakın bir daha da karşıma çıkmayın!

3633

Neye uğradığını şaşıran haddini bilmez adam; beklemediği bu tepki karşısında kekeleyerek:

-Şey efendim ben öyle demek istememiştim!

Bir volkan gibi patlayan apartman sahibi:

-Şuna bak hâlâ konuşuyor! Defooool karşımdan! Artık ne yüzünü görmek  ne de sesini duymak istiyorum!

Kiracı; beklemediği bu haklı hiddet karşısında, gerçek kimliğine bürünerek, süklüm püklüm başı önünde oradan ayrılır.

Artık son pişmanlık fayda vermez! Eski günlerini arar hale gelir. Bir daha belini doğrultamaz. Herkesin maskarası,müflis birduruma düşer!

Dimyata pirince gideyim derken, evdeki bulgurdan olur.

X

Tevekkeli boşuna dememişler:

“Sen seni bil sen seni
Yoksa patlatırlar enseni”

X

Ha evin halleri
Ha Türkiyemin kaderi
Tünemiş üstüne nice baykuş
Yaptıkları hep pike uçuş

X

Fakat herkes şunu iyice bilsin ki
Saltanat Gelini’nin sahibi bir, olmaz iki

 

3634

 

 

Önceki İçerikFatih’ten günümüze Gebze
Sonraki İçerikÂkil Heyetine Söylediğim Düşünceler ve Sorularım
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.