Eskiden Aşklar Vardı…

68

  Eskiden aşklar
vardı;

     Duygu dolu sevgi yumakları ile örülmüş. Türlü
gizemlerin barındığı, tomurcuk güllerle döşeli, yasemin kokulu bahçelerde
bülbül sesleriyle anlatılan…

 Eskiden aşklar vardı;

     Kar taneleri gibi saf ve temiz. İnsanın
iliklerine kadar işleyen soğuklara aldırmadan beklenilen zifir gecelerde, onun
hayaliyle ısınılan…

 Eskiden aşklar vardı;

     Yağmur damlalarının altında sırılsıklam
olmuş bedenlerin heyecandan titreyen hücreleri ile mesajlaşarak sevginin
sonsuzluğunu anlatan…

 Eskiden aşklar vardı;

     Yüreklere düşmesi ile birlikte
sonsuzlaşan. Edilen yeminlerin hilafına gerçekleşen duygu karmaşasında sonu
ölümle noktalanan…

 Eskiden aşklar vardı;

     Sevginin ölümsüzlüğü ile anıtlaşan. Sonsuza
kadar yaşatılacağı yemini ile kalplere mühürlenen, asla silinemeyen…

 Eskiden aşklar vardı;

     Hilesiz, katışıksız, yalana, dolana
kaçmadan dobra, dobra yaşanan. Paranın satın alamadığı değerlerden oluşmuş saf
ipeksi duygularla kaplanan…

  Eskiden aşklar
vardı;

     Adı vatan sevdası olan.

     İçinde
yaşarken değerini bilemediğimiz ama ayrıldığımızda yüreğimize cız ettirip,
hasretliği ile burnumuzun direğini sızlatan. Yıllar sonra döndüğümüzde ise
üzerine kapanarak öpüp koklanılan…

 Eskiden aşklar vardı;

     Memleket uğruna akıtılan alın terleri ile
üretilen eserlerin adını taşıyan. ‘Vatanım benim çalışmamla, ürettiklerimle,
meydana getireceğim eserlerimle yücelecek’ denilen. Ve tüm bunlardan övünç
duyulan…

 Eskiden aşklar vardı;

     Okuyan, çalışan, eğiten ve eğitilenler
ordusu ile gücüne güç katmaya yemin etmiş ülkemin insanlarıyla yücelen, ülkemin
birlikteliğinin gururunu anlatan…

 Ve eskiden aşklar
vardı;

     Adı milli olan, milletimin davası olan…

     Ya bugün?

     Ya bugünlerde o
eski aşklara ne oldu?

      Ey dostlar! Ey arkadaşlar!

      Bileniniz var mı?

Önceki İçerikKur’anı Anlamaya Doğru
Sonraki İçerikSuriyelilerin Ülkelerine Gönderilmesinin Tam Zamanı
Avatar photo
1967 yılında Teğmen rütbesiyle T.S.K da göreve başladığı zaman, Kıbrıs olayları adada tüm hızıyla devam ediyor, Yunanistan’ın da desteğini alan Rum’lar; adada yaşayan Kıbrıs Türk’üne her türlü mezalimi yapıyor, gerçekleştirdikleri toplu katliamlar, uyguladıkları ekonomik ambargolarla Kıbrıs Türk Halkını adadan göçe zorluyorlardı… O dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1960 yılında imzalamış olduğu, BM’ler tarafından da onaylanmış garantörlük anlaşması gereğince, ada da bulunan ‘Şanlı Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayında’ görev almak için defalarca dilekçe veren Teğmen Çilingir; 1974 yılının 20 Temmuz Cumartesi sabahı kendisini Kıbrıs’ta savaşın içinde buldu. Bölük komutanı olarak Kıbrıs Savaşlarının her iki safhasında da bu görevini başarıyla sürdürdü, ‘Gazi‘ unvanı ile onurlandırılarak Türkiye’ye döndü. 1974–1975, 1985–1987 yıllarında Kıbrıs’ta görevli olduğu yıllardan sonra da, adada yaşanan olayları yakinen takip eden Çilingir; 2004-2011 yılları arasında Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin İstanbul Şubesi yönetim kurulunda da görev yaptı. Bu uzun süreçte ’mili davamız’ olarak bilinen Kıbrıs konusuna sahip çıkarak, Kıbrıs Türk Halkının kazanılmış tarihsel ve hukuksal haklarını savunmak adına değişik platformlarda görev aldı. Sempozyumlara, panellere, televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı, makaleler yayınladı. Yakinen takip ettiği Kıbrıs konusu başta olmak üzere, ülke meseleleriyle ilgili güncel yazılarına, konferanslarına devam etmektedir. T.S.K.’dan 1990 yılında, kendi isteği ile emekli olduktan sonra; Kıbrıs konusuyla ilgili kaleme almış olduğu; ’’Özgürlük Nefesi (K.K.T.C Cumhurbaşkanlığı yayını 1995)’’, ‘’Girne’den Doğan Güneş (1997)‘’, ‘’Unutanlar Unutturulanlar ya da Hatırlayamadıklarımız (2004)’’, ‘’Elveda Kıbrıs Ama Bir Gün Mutlaka (2006)’’, ‘’Andımız Olsun ki Bu Topraklar Bizim (2007)‘’,’’Tarihten Gelen Çığlık (2010)’’, Kıbrıs ‘’Yes Be Annem’’ 2002-2016 (Eylül-2016) isimli kitaplarıyla; Ülkemizin son 65 yılında öne çıkan, yaşanmış önemli olayları anlatan: ‘’10’ların İzleriyle Türkiye (2014)’’,’’Kırılmadık Ne Kaldı?-Zaman Asla Kaybolmaz (2015)’’, ‘’Önce Vatan (Eylül 2017) isimli kitapları da bulunmaktadır… Sivil iş hayatına ‘Türkiye Sigorta Sektöründe’’başlayan Atilla Çilingir Koç YKS bünyesinde uzun yıllar görev yaptıktan sonra, halen dünyanın 18 ülkesinde hizmet veren, sağlık bilişim şirketlerinden birisi olarak ülkemizde de faaliyet gösteren; ‘’CompuGroup Medical Bilgi Sistemleri A.Ş’’ bünyesinde, görevine devam etmektedir. Pek çok üniversitenin ‘Bankacılık-Sigortacılık Fakültelerinde, Yüksek Okullarında, vermiş olduğu seminerler, konferanslar ile sektöre bu yönde de hizmet vermeye devam eden Çilingir’in: Sigorta sektöründe 27 yıldan beri vermiş olduğu hizmetlerini anlatan; ‘’Sigortalı Hayatın Gerçekleri’’ (2012) isimli bir kitabı daha bulunmaktadır. Atilla Çilingir; bugüne değin kitaplarından elde etmiş olduğu telif gelirleriyle; Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında: 2010 yılında ‘K.K.T.C Lefkoşa Şehit Aileleri ve Malul Gazileri Derneğine’ ‘Tarihten Gelen Çığlık’ isimli kitabının telif gelirini bağışlamış, 19 Şubat 2012’de Van’da yaşanan büyük depremden sonra Van’ın Muradiye İlçesi Akbulak Köyü İ.M.K.B. (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) Yatılı Bölge İlk Öğretim Okulunda içinde 20 adet bilgisayarı bulunan ve kendi adını taşıyan bir BT (bilgi teknolojisi) sınıfı açmış. 02 Haziran 2017 tarihinde de Samsun’un Tekkeköy ilçesi Büyüklü İlköğretim okulunda da adını taşıyan, içinde 2500 kitabı, 2 adet bilgisayarı bulunan bir kütüphanenin açılışını sağlamıştır.