Denetim yetkisi verdiğimiz ABD şirketi MC Kinsey IMF taşeronluğu ile bilinmektedir. Bu kuruluş küresel soygun sisteminin akıl hocasıdır. ABD’deki enerji skandalı ENRON yolsuzluklarına karıştığı, hileli iflası yönettiği ileri sürülmektedir. İlgi çekici olan bu şirket genelde iflasları yönetmektedir. Böyle bir yabancı şirkete denetim yetkisinin verilmesi anlaşılır gibi değildir. Efendim, icra gücü yok; fikir alacağız ve biz karar vereceğiz lafları çocuk kandırmadır. Ülkeyi yönetirken Mc Kinsey’in verdiği raporların dışına çıkabilecek misiniz? Eğer çıkabilecekseniz Türkiye’de bu şirketin işi nedir? Bu şirkete izin vermek ABD ile ilişkileri normalleştirme aracı mıdır? ABD’li rahibin serbest bırakılması bunu takip mi edecektir. Kamu denetimi yok mu sayılmaktadır?
Milli ve yerli kalacaksak eylemimiz ile sözümüz aynı olmalıdır. Dünkü yanlışları tekrar etmeyelim. Dün de IMF müfettişi Kemal Derviş’i bakan yaptık. Buna itiraz eden de olmadı. Daha sonra bu zat muhalif sözde sol partiye alındı. Sürekli yanılıyoruz ve aldatılıyoruz. Sayıştayın kaldırılan denetim yetkileri geri verilmeli, hatta genişletilmelidir. Hukuk devletinden taviz verilemez. Kemer sıkma ve tasarrufları arttırmak için denetime MİT’in yurt içi ve yurt dışı operasyonları da girecek midir? Milli Savunma Sanayi’ndeki başarılı üretimler terk edilip yeni tavizler karşılığı ithalat mı öne çıkacaktır? ABD ve küresel çete adına denetim yapacak ve para kazanacak bu şirket Türkiye Varlık Fonu’na dâhil şirketlerimizin özellikleştirilmesindeki rolü ne olacaktır? Bu şirket ekonomik kaynakları küresel sermayeye transfer edecek ve finansal güçlerle ülke siyasetine yön verecektir. Böylece Türklerin elindeki birçok sanayi kuruluşu yabancıların eline geçecektir.
Düşündüğümüz gibi yaşayıp ilkeli olalım. Yaşadığımız gibi düşünürsek çok şey kaybeder, tanınmaz hale geliriz. Milliyetçiyiz demekle milliyetçi olunmuyor; sadece milliyetçiliğe özeniliyor. Milliyetçilik lafın ve hamasetin ötesinde ilkeli davranmaktır ve şuurlu eylem yapabilmektir. Bu son olay dâhil; ne basit bir muhalif tavır takınmaya, ne de yapay, samimi olmayan ve özentiden ileri gitmeyen milliyetçi bir görünüme ihtiyaç vardır.
Bu yanlış yol, sağ eğilimli olmakla milliyetçi olmanın somut bir farkını da ortaya koymaktadır. Her sağ eğilimliyi milliyetçi zannetmek yanlışı bizi yıllardır uğraştırmaktadır.