“Anlamadım!” diye, hemen okumaktan vazgeçmemeli. Sonra anlamamız; bugün anlamadan bile okumamıza bağlı. Aslında, hiç anlamıyor değiliz. Çünkü okuyuş; toprağa tohum ekmek gibidir. Nasıl ki, tohum nice zaman sonra başını topraktan çıkarıyor. İşte bu çıkış için, önceden ekiş ve bir müddet bekleyiş gerek. Bütünü, kuş uçuşu ile okuyarak, önce keşfe çıkmalı. Böylece konacağımız yeri, üstünde duracağımız konuyu tespit etmiş oluruz. Zira bütünü bilen; parçayı daha iyi, daha kolay anlar ve kavrar. Evet, her okuyuş bilgi toplayıcılıktır. O netice, nice müşkülleri anlamada anahtar vazifesi görür. Meçhullerin kapılarını aralar ve açar.
Tekrar tekrar okumakla; akıl, beyin ve hâfıza tarlasını sürmeye ettikçe devam;
Ancak bu uğraş sonunda hedef; eninde sonunda verir sana selâm.
x
Her yer gurbet.
Her yer uzlet.
Cehalet; gafletle seyrin eseri.
Bırakırsan gafletli bakışı,
Edinirsen hikmetli akışı,
Görünür her şeyde hikmetin başı.
Çünkü,
Ancak, hikmetli bakış gösterir;
Her şeydeki gerçek değeri.
x
“Lâ ikrahe fi’d-dîn.”
İslâma girmeleri için, kişilere baskı yapmak, İslâm’da yok.
Tebliğ ve anlatış var, zorlayış yok.
Akla kapı açıp, düşünceye çağrıda bulunup;
Tercih ve seçimi muhataba bırakmak asıldır.
Müslümana; incitmeden, kalbini kırmadan, yumuşak bir dille;
Dinî görevlerini hatırlatmak ise, ona baskı olarak anlaşılmamalı.
Yapması gerekenleri yapması,
Bilmesi gerekenleri bilmesi,
Yapmaması gerekenleri yapmamasını, güzellikle anımsatmak demektir.
Çünkü o, bunları yerine getirmekle mükellef ve yükümlüdür.
Kaldı ki bunlar; İslâmı kabul etmekle,
Zaten, yapmayı taahhüt ettiği hususlardır.
x
“ ‘Vusûlsüzlüğümüz usûlsüzlüğümüzdendir.’ denilir. Yani hedefe varamayışımız, usûlüne uygun hareket etmeyişimizdendir. Usûl / metod bilgileri, binanın temeline veya ağaçların köklerine benzer. Temel sağlam olmazsa bina çöker. Ağacın kökü sağlam değilse, meyveleri ya hiç olmaz veya cılız olur.” (Prof. Dr. Şadi Eren)
x
“Hem Kur’ân hem de Kâinat birer kitaptır. Kur’ân Cenab-ı Hakk’ın kelâm sıfatından (Kelâmî / Sözel bir kitap), Kâinat da (Kevnî / maddî bir kitap olarak) kudret sıfatından gelir.”
x
Okumayan insan; insan olarak yaratılışının gereğini, diğer varlıklardan bu yönüyle ayrıldığını, mümtaz / seçkin bir şahsiyet olduğunu göstermiyor demektir!
x
Bizde olan “Hürriyet” yarım hürriyettir. Onu tamamlamak için, başkasının hürriyetini de tanımalı ve ona saygı göstermelidir.