Derin Devlet – II

183

Derin devletlerin çoğu komplo teorisi, fakat bir tane
gerçeği var, bunu anlatacağım demiştim. Sözümü tutayım.

“İdrakimize giydirilen deli gömlekleri”

İdeolojilerin insanda neredeyse tıbbî bir etkisi var.
Kuvvetli uyuşturucular, LSD gibi. İnsanlar gördüklerine değil, ideolojinin
kendilerine telkin ettiğine inanıyor. Normal insan çevresine baktığında,
eşyadan yansıyan ışık gözüne girer, oradan beynine geçer ve beyin gelen
görüntüye anlam verir. Ha, demek burası yol, şu bir ağaç, burada da bina var
der. Veya burası dünya, burada insanlar “millet devleti” veya “ulus-devlet”
veya “nation-state” denilen teşkilatlar içinde yaşıyorlar deriz. Bu dünyanın
zembereği asırlardır böyle işliyor deriz.

İdeolojinin kör ettikleri, dışardan, eşyadan yansıyıp
gözlerine, oradan da beyinlerine giden sinyalle amel etmez. Ne göreceklerini
ideolojileri peşinen söylemiştir. Onlar etrafı gözleyen fotoğraf veya video
makinesi gibi değil, projeksiyon makinesi gibi, sinemalarda perdeye filmi
yansıtan makineler gibi çalışır. Dünyayla aralarında bir perde vardır ve
beyinlerine önceden yüklenmiş senaryo gözlerinden bu perdeye yansır. Yüklenen
neyse onu görürler. Bir araya geldiklerinde de küçük yaştan beri kulaklarına
fısıldanan o ön yüklemeli manzarayı bir birlerinden teyid ederler ve demek ki
bu söylediklerimiz “maruf ve meşhur” imiş derler. Kendi özel maruf ve
meşhurlarıdır. Ve o marufu emrederler. Toplum biliminde bu grupça, birlikte
aldanmaya “yankı odası- echo chamber” deniyor.

Üç kozmoplitler 

Bir zamanlar, “Ne milleti? Ne devleti? Burası dünya,
burada sınıflar var, en büyüğü proletarya sınıfı, gittikçe büyüyor, dünyanın
tamamında iktidara geliyor, bunun da zararı yok, çünkü yakında proletaryadan
başka bir sınıf kalmayacak!
“, diyen projeksiyon makineleri revaçtaydı.
Sonra gerçek onların motorunu durdurdu, perde kalktı. Şimdi sol milliyetçidir.

Türkiye’de de bir süre, “Ne milleti! Dünya da, Türkiye’de
çok kültürlülüğe gidiyor, yakında hepimiz İngilizce konuşacağız, AB üyesi
olacağız, yaşasın multi-kulti”, diyorlardı. Sonra Almanya ve İngiltere
multi-kulti öldü dedi. Onlar öldü deyince öldü de.

Siyasî ümmetçilerin marufu başkaydı. Mesela Hürriyet
gazetesinin başlığındaki slogana, “Türkiye Türklerindir” sözüne kızıp,
şöyle derlerdi: “Ahlaksız bu şerefsiz. Türkiye Türklerindir diyor. Hâlbuki
burada şu var, bu var, öteki var… 
” Millet sayımız ben saymayı
bıraktığımda 36’yı geçmişti. Türkiye’nin her yanına vatanın paylaşılması
gerektiğini, “ortak vatan“ı anlatıp halkı ikna edecek heyeti nasihalar
gönderiyorduk… Yok yok, o mütareke sırasındaydı, bu sefer akil adam heyetleri
gönderiyorduk. Millet filan hikâyeydi. Bizi birbirimize bağlayan asıl kuvvet
Müslümanlıktı.

Bahs itmez oldı kimse, kesildi lisanları

Sonra bu sesler sustu. Bir daha tekrarlanmaz oldu. Şöyle medya,
böyle medya, havuz falan deniyor denmesine de slogan hâlâ orada duruyor. Demek
ki “Türkiye Türklerindir” ahlaksız ve şerefsiz değilmiş. Kaldırmak da o
kadar kolay değilmiş. Son zamanlarda burada şu da var, bu da var, öteki de var
lafları duyuyor musunuz? Baki rahmet istedi, “Bahs itmez oldı kimse kesildi
lisânları”

Her devletin bir milleti vardır ve o milletin mensuplarının
aziz bildiği değerler vardır. Eğer halkı dinlerseniz, hislerine, tepkilerine
kulak verirseniz, sonunda derin devlet, yani millî iradeye ram olursunuz. Bugün
bütün siyasî partiler hemen her ay yaptırdıkları anketlerle halkı dinliyor.

36 milletli zamanlarda, Habur rezaletinden hemen sonra bir
anket yaptırıldı. Anket sonuçlarını sıcağı sıcağına alan Ak Partili bir
milletvekiliyleydim. O olup biteni tasvip etmeyenlerdendi. Telefonu kapattı,
bana döndü ve “Hadi bakalım buyurun“, dedi. “Trakya’da %10’un
altındayız
.” İşte ben liberal kozmopolitim diyenlerin de, kozmopolit
İslamcıyım diyemeyenlerin de çarpıp, aman bu noktaya dokunmayalım dedikleri
derin devlet, daha doğrusu derin millet budur. O derin millet şimdi onları
 yerli ve millî yapmıştır.

Üç bin yıldır egemendir kendileri. Biline. Öğrendiniz zaten. (Alıntı: Milli Düşünce Merkezi)

Önceki İçerikNereden, Nereye? (1974’ten, 2020’ye Kıbrıs)
Sonraki İçerikMüminleri Allah’a Ulaştıracak Yollar… Tasavvuf Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. ABDULHÂKİM YÜCE Anlattı.
İskender Öksüz
İskender Öksüz 14 Eylül 1945 tarihinde İzmir'de dünyaya gelmiştir. 1966 yılında Ege Üniversitesi Kimya-Fizik Bölümü'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun yurtdışı bursuyla ABD'de Yale Üniversitesi'ne kabul edilmiş, burada, Oktay Sinanoğlu'nun danışmanlığında, 1968'de yüksek lisansını 1969'da da doktora derecesini almıştır. İskender Öksüz 1968-1979 yılları arasında; Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde bölüm başkanlığı, rektör yardımcılığı ve rektör vekilliği görevlerinde bulunmuştur. Yine aynı yıllarda senato üyeliği (ADMMA), Türkiye Atom Enerji Komisyonu 7. Dönem üyeliği, Atom enerjisi konusunda bakan danışmanlığı ve Töre-Devlet Yayınevi yöneticiliği yapmıştır. Öksüz, 1981-1987 yılları arasında, Suudi Arabistan'da bulunan University of Petroleum and Minerals'da akademik ve idari görevler, bilgisayar destekli öğretim koordinatörü, yeni öğretim üyesi seçimi ve terfi komitesi üyeliği yapmıştır. 1987 yılından itibaren sağlık, bilişim ve eğitim sektörlerinde çeşitli firmalarda üst düzey yöneticilik yapan Öksüz, çeşitli şirketlerde yönetim kurulu üyeliği, genel müdürlük ve holding genel koordinatörlüğü yaptı. İskender Öksüz 2012 yılında Gazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünden emekli oldu. Otuzun üstünde bilimsel yayını yedi yüzün üzerinde atıfı bulunan Öksüz, KÜBİTEM (Kültür, Bilim ve Teknik Merkezi) kuruculuğu, Türk Ocağı Hars Heyeti ve Yönetim Kurulu üyeliği, Millî Düşünce Merkezi Yönetim Kurulu üyeliği; Töre, Devlet, Bozkurt, Türk Yurdu dergilerinde makale ve başka yazıları yayımladı. Üniversiteler de dâhil olmak üzere çeşitli platformlarda konferans, söyleşi ve röportajlarda bulundu.[5][6] Ayrıca Son Havadis, Yeni Ufuk ve Ayyıldız gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Karar gazetesinde köşe yazarlığına devam etmektedir. İskender Öksüz, 5 Mayıs 2021 tarihinde vefat eden ünlü romancı Emine Işınsu ile evliydi. Eserleri[7] Millet ve Milliyetçilik Bilim, Din ve Türkçülük Alt Akıl: Aptallar ve Diktatörler Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi Türk'üm Özür Dilerim Niçin Geri Kaldık? Çin Dünyayı Ele Mi Geçiriyor? (Konuralp Ercilasun ile birlikte)