Ekopolitik “Türkiye’nin Büyük Çatısı ve Ortak Aidiyet” isimli çalıştayların üçüncüsünü; 22-23 Şubat 2010 tarihlerinde Beykoz’da Halk bankası Sosyal tesislerinde yaptı. Bu çalıştaya bende gözlemci olarak davet edildim. Bu çalıştayın ana teması “Demokratikleşme”ye doğru üzerine oldu. Bu çalıştayın detaylarına geçmeden önce tarihi sürecine, katılımcılarına, çalıştay usulune dair bir şeyler yazdıkdan sonra çalıştay izlenimlerimi yazacağım.
Ekopolitik tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Büyük Çatısı ve Ortak Aidiyet” başlıklı çalıştay 27 Ocak 2009 tarihinde İstanbul Dedeman Otelde yapılmıştı. Bu tarihlerde “Açılım” ile ilgili herhangi emare bile yoktu. Bu bağlamda Sivil bir insiyatifin bu konu üzerindeki hassasiyetini ve bu hassasiyet neticesinin de çözüme doğru izlenecek yol konusunda bilimsel, bir yol izlenerek hazırlanan bir çalıştay düzenlemesi çok önemlidir. Bu çalıştay ile ilgi değerlendirmelerimi yazmıştım.( www.kocaeliaydinlarocagi.com )
Aslında bu çalıştayların yaklaşımı Ekopolik Koordinatörü A.Tarık Çelenk’in konuşmalarının satır aralarında gizli idi. “……….Bu kapsamda ülkemiz güncelinde yaşanan kimlik-aidiyet ve toplumsal iletişim sorunlarının çözüm hipotezlerini, disiplinlerarası ve onarıcı bir yaklaşımla tartışmak bu toplantımızın ana konusudur. Bu platformun alışılagelenden farklarından biri de, bilindiği üzere, psikanalitik ve nesne ilişkileri yaklaşımının sosyo-politik süreçlere katkısını tartışmaya açmaktır. Siyasi karar alıcıların irrasyonel kararları tarihi etkilemiştir. Siyaset bilimciler bunları açıklayabilmek için bilişsel psikolojinin kavramlarını zaman zaman ödünç alarak kullanmışlardır. Psikodinamik yaklaşım ise karar vericilerin politik eylemlerinin irrasyonel boyutlarının anlaşılmasına dönük çalışmalara henüz yeterince yönelebilmiş değildir. Buna rağmen sayın Volkan, hepinizin bildiği gibi, psikanalitik-psikodinamik yaklaşımla birey-grup ilişkileri, politik saha çalışmaları ve bunların geliştirilmesi açısından çığır açıcı çalışmaları ile önemli uluslararası başarılara imza atmıştır.”Türkiye’nin Büyük Çatısı ve Ortak Aidiyet” toplantımıza katılan farklı disiplinlerden akademisyen ve aydınlarımızın da ufuk açıcı çalışmalarına vurgu yapmak isterim. Türkiye’nin yaşanan gerçekliği dahilinde çalışma yapan bu saygın insanlarımızın değerlendirmeleri, Türkiye’deki ortak aidiyet tartışmalarının da önünü açacaktır. Karmaşık bir problemin çözümünde genelde arka plandaki ayrıntılar karşımıza çıkar. Belki de toplumumuzdaki psikolojik kaygı, temel güven duygusu sarsıntısı takıntı eşiklerinin aşılması için bu ayrıntıların politik psikoloji rehberliğinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Umarız bu rehberlik toplantımıza katılan değerli aydınlarımızın buradaki öngörü ve önerileri ile daha da ayrı bir anlam kazanacaktır……”
Hakikaden bu toplantılar alışagelen toplantıların dışında toplantılardı. Daha önce yazılarımda da belirttiğim gibi.. Bu Çalıştayın çok önemli konuklarından biri Politik psikoloji disiplinin kurucularından Prof. Dr. Vamık Volkan idi. Diğer konukları tekrar hatırlatırsam eğer “Prof. Dr. Feroz Ahmad, Cevat Öneş, Prof. Dr. Fuat Keyman, Yrd. Doç. Dr. Durmuş Hocaoğlu, Doç. Dr. Mesut Yeğen, Altan Tan, Doç. Dr. Vedat Bilgin, Müfit Yüksel, Dr. İbrahim Kalın ve Oturum Başkanı Avni Özgürel” yer almaktaydı. Vamık Volkan’ın dünyada yaşadıkları ve yönettiği birçok toplantı deneyimlerinden faydalanarak yapılan bu toplantının arkasından ikinci toplantı “Demokratik açılım” söylemlerinin çok yoğun olduğu bir dönmede 16-17 Kasım 2009 tarihlerinde “Türkiye’nin Büyük Çatısı: Mezkur Meçhul Mesele” başlığında İstanbul Dedeman otelde yapılmıştı. Toplantı çok katılımlı farklı bir formatta yapıldı yine katılımcıları burada zikredersek toplantının tarafları noktasında bir kanat elde edebiliriz. Katılımcılar:
Abdi Açıl, Altan Tan, A.Tarık Çelenk, Bayram Bozyel, Cengiz Çandar, Cezmi Bayram, Durmuş Hocaoğlu, Gültan Kışanak, Haşim Haşimi, İbrahim Kalın, Mete Yarar, Murat Belge, Murat Sofuoğlu, Musa Serdar Çelebi, Seydi Fırat, Şerafettin Elçi, Uygar Aktan, Ümit Fırat, Üstün Dökmen, Gözlemciler: Altay Ünaltay, Avni Özgürel, Ayhan Bilgen, Ayşe Betül Çelik, Cevat Öneş, Cevat Özkaya, Deniz Ülke Arıboğan, Ercüment Aksoy, Esra Çuhadar Gürkaynak, Fethi Şimşek, Gürkan Zengin, Halit Yalçın, Hamidullah Öztürk, Hatip Dicle, Mazhar Bağlı, Medaim Yanık, Mesut Yeğen, Müfid Yüksel, Osman Bostan, Özdem Sanberk, Özden Zeynep Oktav, Özler Aykan, Raif Türk, Rebia Dirim, Ruşen Çakır, Sema Sezer, Selahattin Kaya, Süreyya Sırrı Önder, Şaban Gülbahar, Taha Özhan, Vamık Volkan, Yavuz Arslan Argun
Toplumsal sorumluluk gereği ülkemizin en önemli meselelerinden biri olan “Mezkur mechül mesele” hakkında bu çaplı bir organizasyonun tamamen sivil bir insiyatif tarafından yapılması çok önemli bir gelişmeydi. Bu tip çalışmaların diğer sivil insiyatifler tarafından da yapılarak, ortaya bu mesele hakkında enine boyuna kafa yorarak, geçmiş, şimdiki durum ve gelecekteki etkileri hakkında, yalan yanlış değil de belirli bir zeminde tartışılmış sonuçlarının herkes tarafından faydalanacağı fikirler olarak çıkması önemlidir.
Toplumu doğrudan etkileyen sorunlar karşısında; doğru veya yanlış çözümleri gördük. Yıllarca birileri düşünmüş, birileri uygulamaya çalışmış şekilde gelişti. Artık demokratik ortamda bireylerin sivil organizasyonların ne dediklerinin önemli hale gelmesi gerekiyor. Bu gereklilik bizleri daha özgür düşünen, daha sivilleşen, olaylara farklı pencerelerden bakmamızı sağlayan, fikirlerimizin saygı gösterildiği, ortamların oluşmasında ve fazlalaşmasında büyük roller oynayacaktır. Bu bağlamda da bu organizasyon önemliydi. (http://www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr/Yazi.aspx?ID=1323 )