Davet Edilen Kriz

55

Son günlerde Türkiye bir ekonomik kuşatma ile karşı karşıyadır ve bu kuşatmada dolar silah olarak kullanılmaktadır. Aslında bu kuşatma ile ekonomimizde oluşan krize davetiye uzun süredir takip edilen yanlış ekonomik politikalarla çıkarılmıştır.

AVM’lerde dolarla kiralamalar ve satışlar yapılması, kamu dâhil ihalelerde dolarla işlem yapılması ve bazı alt yapı yatırımlarının dolara bağlanması bugünleri hazırlamıştır. Türkiye’nin ekonomik bir kuşatma altında olduğu açıktır. 15 Temmuz 2016’da başarılı olamayanlar, bugün doları kullanmaktadırlar. Türkiye, Ortadoğu’da hak ve menfaatlerini koruyamaz ve hareket edemez bir hale getirilmek istenmektedir. Terör örgütleri ABD tarafından koruma altına alınmakta ve silah yardımıyla desteklenmektedir. 
Bugünkü ekonomik krizinin sebebinin papaz olarak gösterilmesi bahanedir. Ancak” al papazı, ver papazı” söylemi çok talihsiz bir beyan olmuştur. Hukuk devletinde suçlu veya şüphelinin konumunu siyaset değil, yargı belirler. ABD’nin papazı bahane etmesi, gerçek niyetini perdelemek içindir. 

Türkiye uzun süredir alternatif arayışına itilmektedir. Ancak Trump yönetimi bütünüyle ABD kamuoyunu temsil etmemektedir. Yöneticilerimiz ABD kamuoyunu mutlaka aydınlatmalıdırlar. 

Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusundaki aleyhimize gelişmelerde ABD-Rus ittifakı vardır. O bölgede onlar tarafından kullanılan Kürtlere bir Kürt devleti kurdurulmaktadır. Burada oluşturulan ve silahlandırılan 60 bin kişilik PKK/PYD ordusu, tamamen ABD’nın eseridir.

Bunun için, öncelikle Malatya-Kürecikte İsrail’in güvenliğini sağlamak için kurulan üs, göz önünde tutulmalıdır. “İncirlik üssü” lafı çok bayatlamıştır. Türkiye’nin kullanabileceği birçok önemli koz vardır. 
Şu anda Suriye İsrail için tehdit olmaktan çıkarılmıştır. Şimdi sıra Türkiye ve İran’a gelmiştir. 

ABD’nin Türkiye’den ithal edilen alüminyum ve çelikten aldığı ithal vergisini aşırı yükseltmesi, hem uluslararası ticarete aykırıdır ve hem de hasma ne bir davranıştır. 

Türkiye uzun süredir, üretmeyen ve her şeyi ithal eden bir ülke durumuna düşürülmüştür. Oysa Türkiye, dış ticaret fazlasına değil, dış ticaret açığına mahkûm olan bir ülkedir. Uygulanan ekonomi politikası, Türkiye’nin lehine olmamıştır. Döviz getirisi olmayan şirketlerin dövizle borçlanmasına izin verilmemesi isabetli olmuştur. Faize yanlış bakış ve değerlendirmeler yabancı sermayenin kaçışına sebep olmuş, ülkeye doğrudan yatırımları azaltmıştır. 

Bunun için bu ekonomik kuşatmaya karşı iktidarımızla, muhalefetimizle birlik halinde hareket etmeli ve ortak tavır sergilemeliyiz. Planlı bir kalkınma seferberliği ile üretime dayalı milli bir ekonomiye sahip olmalıyız. Ancak o zaman tam bağımsız bir ülke oluruz.

 

 

Önceki İçerikCesaretin Yoksa Esaretin Vardır
Sonraki İçerikMetre…
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)