DAR SOKAK MI, ÇIKMAZ SOKAK MI?

199

Şu anda seçim öncesi yapılan devlet harcamaları ve siyasi partilerin vaatleri bir yana, acı gerçek bir

yana. Türkiye’yi ve biz vatandaşları seçimden sonra inanılmaz sıkıntılar bekliyor.

Ekonominin bütün parametreleri o kadar kötü ki…

Bir yandan ödenmesi gereken iç ve dış borçlar, sürekli büyüyen cari açığın kapatılması gibi dev

sorunlar var.

Diğer taraftan Deprem yaralarının sarılması, deprem bölgesinde 700 bin civarında konut ile

yeniden yapılacak şehirlerin altyapısına harcanacak paranın bulunması. Kentsel dönüşüm

kapsamında sadece Marmara Bölgesinde 1 milyon civarında yapılması gereken konutların finans yükü.

Bunun yanında Kur Korumalı Mevduatın sahiplerine, Yap İşlet Devret yoluyla yani Kamu Özel İşbirliği

ile (KÖİ) yapılan yatırımların müteahhitlerine ödenecek milyarlarca dolar.

Rusya’nın ertelediği ve 24 Milyar dolar civarında olduğu tahmin edilen doğalgaz faturaları. BAE, Suudi

Arabistan, Katar gibi ülkelerden swap yoluyla alınan meblağların ödenmesi gibi ağır yükler var.

EYT’lilerin yasal haklarına kavuşma mücadelesinin başarılı olmasıyla seçim öncesi EYT’lilerin emekli

olmasının da bütçeye ağır bir yükü olacak. Daha önce AKP/ Erdoğan yönetimi bu yasayı “ülkeyi batırır”

gerekçesiyle çıkarmamıştı. Ayrıca zorunlu olarak yapılan asgari ücret ve asgari emekli maaşlarının

artırılması (hala açlık sınırının altında kalsa da) bütçeye yük oluşturacak.

Yüksek enflasyon altında ezilen orta ve alt gelir gruplarına destekler yapılması gerekiyor.

Seçim öncesi devlet kurumlarına yaklaşık 250 bin kişi daha alınarak devlet kadroların şişirilmesi

çare değil. Bütçenin büyük kısmı maaşlara giden bir devlet yatırım yapamaz, batar.

Yeni iş alanları açılması lazım. Bu yatırımlar için de kaynak bulmak gerekecek.

Seçim sonrası dolar kurunu baskılamak için Merkez Bankasında döviz kalmadı, kurların bu

seviyelerde tutulması mümkün olmayacak. Enflasyon maaşlara yapılan bütün zamları kısa sürede

yutuyor. Enflasyonu hızla düşürecek tedbirler alındığında ekonomik durgunluk riski var.

Tasarruf etmemiz ve daha çok üretmemiz lazım. Ama geniş halk kesimleri bırakın tasarruf etmeyi, en

temel ihtiyaç maddelerine ulaşmakta zorluk çekiyor.

Sonuçta tablo çok ağır ama bu durumdan muhakkak çıkılacak.

Türkiye bunu yapabilir. Ama nasıl ve hangi kadrolarla?

*****************************

İKİ İTTİFAKIN FARKI

Seçimi Millet İttifakı kazanırsa sıkıntılı bir süreçten sonra genişliğe ve feraha çıkma şansı var.

Millet ittifakının yıldızlar kadrosu diyebileceğimiz çok değerli ekonomist kadroları var. İlke olarak tek

kişinin iradesine bağlı değiller. Ortak akılla, bilimin ışığında çözüm üretmeye çalışıyorlar. Hazırladıkları

“Mutabakat Metni” bu anlayışı ortaya koyan bir çalışmanın ürünü.

Yine de “Millet İttifakı iktidar olduğunda her şey birden düzelecek” demek mümkün değil. Zaten mucize

çözüm yoktur.

Bu kadroların ekonomimizi ameliyata almasından sonra hızla bir iyileşme sürecine girilecektir.

Ama ameliyat safhasının sancılarına, bir süre hastanede yatmaya razı olacağız.

Seçim sürecinde vaatlerin uçuştuğu bir ortamda bunları anlatmak kolay değil. Ama gerçek bu.

Ekonomimiz hasta ve acilen ameliyata alınması gerekiyor.

Çare ameliyattan kaçmak değil. En iyi hastanede, en iyi doktor ve sağlık ekibine ameliyat olmaya

çalışmak lazım.

****

Eğer AKP liderliğindeki Cumhur İttifakı kazanır ve aynı “heterodoks” politikalara, Nebati ve Kavcıoğlu

gibi kadrolarla devam ederse bu şans da olmayacak. Çünkü bu yol bir çıkmaz sokak!

AKP’nin yönetim zihniyeti, bir gün “Nass var, size bize ne oluyor?” demekte, ertesi gün ortodoks

politikanın sembollerinden Mehmet Şimşek’i davet ederek “heterodoks” politikalardan dönme

sinyali vermekte. Ve daha ertesi günü “mevcut politikalara devam” işareti veren tutarsız, akıl ve

bilimden uzak, ideolojik saplantılar etkisinde bir zihniyet bu.

Ayrıca AKP, MHP, BBP, VP’den oluşan Cumhur İttifakı da, YRP ve Hüda Par’ın da dahil olmasıyla, 6

parçalı bir hale geldi.

“6 benzemez” bir araya geldiğinde hangi konularda mutabakata vardıklarını öğrenmemiz gerekirdi.

Oysaki, AKP ile YRP arasında düzenlenen bir sayfalık muğlak ifadelerin yer aldığı metin dışında, bu

ittifakın yazılı politikalarının olmadığı ortada.

Yani Cumhur İttifakı yeniden kazanırsa, Reis’in günü birlik değişen ruh haline göre yönetimin devam

edeceği anlaşılıyor. Oysaki bu anlayışın 90 milyonluk koca bir Türkiye’yi getirdiği yer uçurumun

kenarı.

Akıl ve bilimden uzak, demokrasinin temel ilkelerinden sapmış, hukuk devleti olmaktan uzaklaşmış

bir devletin zaten ekonomide başarılı olması mümkün değil.

Bu seçimde -kişilere değil- zihniyete, devleti yönetme ilkelerine, kurumları ve kuralları yaşatma

iradesine odaklanırsak bu dar sokaktan çıkabiliriz.

“Bize kral değil, kural lazım.”

Ruhittin Sönmez

30 Mart 2023

Önceki İçerikDemokrasimiz, Siyasi Partiler ve 2023 Seçimleri
Sonraki İçerikRAMAZANIN GÜZELLİKLERİ
Ruhittin sönmez
Ruhittin Sönmez 1956 Bucak/ Burdur doğumludur. 1980’den itibaren Kocaeli’de yaşamaktadır. EĞİTİM: İlkokul, orta okul ve lise eğitimlerini Bucak’ta yaptı. 1973’te İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliğinden ve 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İŞ HAYATI: 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuvar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001’de 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 03.03.2010’den itibaren Serbest Avukat 2018’den itibaren Arabulucu Sosyal Faaliyetler: Yaklaşık 16 yıl Türk Sanat Müziği korolarında korist olarak çalıştı. (İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubu) 250 Mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve 7 yıl Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Ocak 2023’ten itibaren aynı programı noktaTV’de devam ettirmektedir. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada 2 gün köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.