Dağdaki Kürt çocuğu “Boş Testi” midir?

101

En zor Babalar gününü yaşadı bugün bu ülkede 11 Baba… !

Empati kurmayı bile hayal edemezken, o hüznünü, yüreğini kavuran ateşi düşünemiyorum bu Babaların.

“Kürt Açılımı” başladığından bu yana geçen sürede, yüreği evlat acısıyla dağlanan Babaların sayısı ise 125 olmuş.

Ya aldatılıp, hayal peşinde ölüme sürüklenen dağdaki çocuklar için de durum farklı mı?

BDP Gurup Başkan Vekili Bengi Yıldız’ın söylediğine bakmayın siz. Kürtlerde bir söz varmış,”boş testiyle dolu testi vuruştuğunda boş da kırılırmış ama olan dolu testiye olurmuş”.

“Bizim kaybedecek bir şeyimiz kalmadı” diyor.

Boş testi midir dağa sürdüğünüz o gençler?

Onların analarının babalarının onar tane de olsa, bir evladını kaybettiğinde yüreği yanmaz mı?

Bu mudur sizin bu ülke insanına bakışınız?

Sizden medet umup, sizleri parlamentoya gönderen, vay o zavallı insanların haline.

***  

Bu meseleyi, iktidar kendi meselesi olarak görmeyi bırakmalı.

Görünüyor ki iktidar teröre son vermek konusunda mesafe almak bir yana, sekiz yıl sonra,  çözümsüzlük ve çaresizlik içindedir.

İnisiyatifi kaybetmiştir.

Son olaydan sonra Meclis Başkanı’nın topu başka kaleye göndermek için sarf ettiği;  “Ordu’dan açıklama bekliyoruz” sözleri bile, çaresizlikte geldikleri noktayı işaret etmektedir.

Ya istihbarat konusuna ne demeli?

Amerikalılar, bize istihbarat vermemiş.

Ne hazin bir konu değil mi?

Burnumuzun dibindeki tehlike konusunda,  Amerikalıların bize istihbarat vermesini bekliyoruz.

Bizdeki gerek askeri,  gerekse sivil istihbarat teşkilatları ne iş yapar?

Bu ayıp da bize yeter de artar bile.

Askerimizi şehit eden teröristlerin gelişini, Amerikalılardan haberdar olamazsak, biz bilemiyoruz.

Ya geçtiğimiz haftalarda İskenderun ve Osmaniye saldırılarının istihbarat bilgileri ne olacak?

Onları da mı Amerika’dan bekliyoruz?

Savunma Bütçesi için milyarlarca dolar harcayan bu ülkenin, sınırda teröriste karşı ileri karakol görevi gören birliklerinin baraka olmasına ne diyeceksiniz peki?

Bu kadar süredir modernizasyon diye yapılan açıklamalardan anladığınız, Orduevi veya Subay Gazinoları‘nın koltuk takımlarının modern stilde döşenmesi midir?

Açılım belasıyla ülkenin başını belaya sokan bu Hükümet’in, ülke daha fazla kaosa sürüklenmeden, mührü götürüp millete teslim etmesinden gayri bir çare kalmadı.

Yoksa ne ülkeye, ne ekonomiye, ne teröre, ne de hukuksuzluğa çare olamayan bu Hükümet, bizzat kendisinin, ülkenin esas sorunu haline gelmeye başlamasıyla, sorunların çözümü, her geçen gün zorlaşacak.