29 Ekim Cumhuriyetin 89. yıldönümü Milli Bayramımız Türk Milletini üzecek sahnelere sebep olmuştur. Devletin üst düzey yöneticileri bayramda kucaklaşıp birlik beraberlik mesajları verecekleri yerde çift başlı, tek başlı tartışmalarla birbirlerine, görev ve sorumluluklarını hatırlatmaya çalışmışlardır. Siyasi parti liderleri de Cumhuriyete yakışır bir tavır ve olgunluk içerisinde olamamışlardır.
Avrupa’nın emperyalist güçlerine karşı Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletine önderlik ederek, milleti ile birlikte milli kurtuluş savaşını başlatmış, savaşı kazanarak bu günkü milli devletimizi Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur.
Atatürk döneminde yoktan var olan bu Cumhuriyet her alanda büyük atılımlar yapmış, hazla gelişmiş ve kalkınma yolunda büyük adımlar atılmıştır.
Atatürk’ün ölümünden sonra Batılı emperyalist güçler Türkiye Cumhuriyetinin gelişmesinden endişeye kapılmışlar ve yeşermeye başlayan taze fidanı budamanın planlarını yapmaya başlamışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti içerden ve dışarıdan kuşatılmaya başlanmış ve önemli kadrolar Amerika’da, Avrupa’da özel yetiştirilen kişilere teslim edilmiştir.
Bu kişiler Türk Milletine mensup olma şuurunu reddeden bölücü siyasi Kürtçülük yapanların devamlı önünü açmışlardır.
Yine bu kişiler yönetimi ellerine geçirdikleri için Türkiye Cumhuriyetinin üniter millet ve devlet olarak yanlış kurulduğunu, demokratik olmadığını dile getiren Türk kimliğine soğuk bakan, Cumhuriyet düşmanlarına zemin hazırlayan ve kendilerini ikinci cumhuriyetçi olarak ilan etmişlerdir. Cumhuriyeti numaralamaya kalkanlara diyoruz ki; Devlet tek, Millet tek, Bayrak tek ve Cumhuriyet tekdir. Haddinizi bilin ve bu milletin sabrını taşırmayın.
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacak bunun için muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur diyor ve Büyük Türk Milletine mutlu yarınlar diliyorum.