Barış ve kardeşlik projesi olarak takdim edilen sözde çözüm sürecinin ülkeyi ne hale getirdiği ortadadır. Açılımlar ve çözüm süreciyle Türkiye ileride Sevr şartlarının kabul ettirildiği, T.C.’nin tasfiye edildiği bir yola sürüklenmektedir. Yeni Türkiye’nin ne olacağı şimdiden belli oldu. Çözüm sürecinin sadece terör örgütünün ve onlarla birlikte hareket eden Cumhuriyet ve Türk düşmanlarının işine geldiği açıktır. Gerek yönetenlerin yetersizliği, gerek dış baskılarla verilmeyecek tavizler verilmiş, tehdit ve saldırılar, devleti dışlayıcı faaliyetler ortaya çıkmış, sınır güvenliği zayıflamış, örgüt silahlanmış ve nihayet KCK’lılar salıverilmiştir.
Sorunların nasıl çözülebileceğini, iktidar kadar demokrasinin vazgeçilemez bir unsuru olan muhalefet ortaya koyabilmelidir. Her söylenene cevap yetiştirmeye gerek yoktur. İktidarın gündemi dışına çıkılabilmelidir. T.C.’nin varlığı ve sürdürülebilirliği hayali ve bir ümit olmaktan çıkan AB üyeliğinden çok daha önemlidir. Ayrıca iktidar, milli devlet ve üniter yapıyı zayıflatıcı federal maceralardan uzak durmalıdır. Bunun için rey almamıştır.
Çözüm tedbirleri bölücü ırkçı terör örgütü yararına değil; ülke menfaatlerine uygun olmalıdır. Türkiye terörle mücadeleden hiç de yenik çıkmamıştır. Mağaraların cesetlerle dolu olduğu 2011 yılı unutulmamalıdır.
Dıştan kumandalı bölücü ve ırkçı terör sınırlarınızı tartışırken PKK ile müzakere nedir? Terör örgütüne karşı olan vatandaşların göçe zorlandığı bir ortamda, egemenliğe ortak aramak ve daha fazla demokrasi çözüm olamaz. Demokrasinin teröre yenik düşürülmediği söylenebilir mi?
Çözüm, ciddi ve kaliteli devlet adamlığında ve yönetim anlayışındadır. Sorunları çözmek için sözde gazeteci aracılar, PKK’lı siyasetçiler ve İmralı kullanılarak ciddi konuları ayağa düşürmek değildir.
Çözüm, milli kimliği etnik guruplardan biri gibi görmekten, Anadolu’da yapay milletler arayışından uzaklaşmadadır.
Çözüm, milli mücadeleyi yapan, onu Cumhuriyet ile taçlandıran milli iradeye saygıdan geçer.
Çözüm, sorunları demokrasi içinde çözülebilir olmaktan çıkarmamakta ve hukuk devletini işletebilmektedir.
Çözüm, bölücü terör örgütü ile iç içe olan siyasi partiye demokratik ülkelerde yapılabilecek işlemin yerine getirilmesindedir.
Çözüm, etnik ırkçılığı ve bölücülüğü tahrik edecek Yeni Anayasa macerasından uzaklaşmadadır.
Çözüm, bölgemizde bulunan bütün ülkelerle çatışmaktan geçmez. Ülkeye itibar ve güven kaybettiren çelişkili Ortadoğu politikası değişmelidir.
Çözüm, TSK dahil devlet kuruluşlarını çeşitli sebeplerle etkisizleştirecek yanlışlardan uzaklaşmakta ve istihbarat zaafını gidermededir.
Çözüm, bazı belediyelerin terör üssü olmaktan çıkarılmasına ve alan hâkimiyetinin tesisine bağlıdır. Ankara Bağdatlaştırılmamalıdır.
Çözüm için; kale kolların yapımı hızlandırılmalı, sınır güvenliği sağlanmalı, askerin operasyon yapma izni valilerden alınmalı, jandarma teşkilatı güçlendirilmeli, ülkeye sokulan çeşitli silahların yerleri tespit edilebilmeli, koruculara sahip çıkılmalıdır.