Cami Bastıran Vaaz

110

İki gün önce gazetelerde şöyle bir haber yer aldı:

Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camii imamı Hasan Hakyemez,
verdiği vaazla camiyi bastırdı. İşte Hakyemez’in vaazı; “Eşini
çalıştıran adamın biri gelerek, karısının kendisini patronu ile
aldattığını söyledi. Bakın, karılarınızı çalıştırmayın, günaha girersiniz. Çünkü kadının 9 nefsi var. Hangisine hakim olsun. Erkeğin tek nefsi var ve buna hakim olabiliyor. Bunları kendim uydurmuyorum. İslam’ın emrini tebliğ ediyorum” dedi.

Bunun üzerine Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği üyeleri, imamı Büyükçekmece Müftülüğü’ne şikâyet etti. Dernek Başkanı, “Bunu duyan 15 AKP’li kadın camiyi bastı” dedi. Şikâyet üzerine adı geçen imamdan yazılı savunma isteyen Büyükçekmece Müftüsü, “Böyle bir görüş ne Kur’anda, ne ayetlerde, ne hadislerde hiçbir yerde yok. İslam bilginlerinin de böyle bir yorumu yok” açıklamasını yaptı.

Birkaç açıdan bu haberin analizini yapmaya çalışalım:

  • Haberdeki imamın görüşünün bütün din görevlilerinin ve özellikle de
    Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşlerini yansıtmadığına kesinlikle
    inanıyorum. Elbette Türkiye’de bu görüşte olanlar vardır. Ancak bunlar
    İslam’ın Vahhabi Arap yorumunun tesirinde kalmış sadece (verilen haber
    doğruysa) adı geçen imam ve bazı marjinal (uç) gruplardan ibarettir
    kanaatindeyim.
  • Kadının çalışmasına karşı çıkan bu görüş, İslam’ın özüne ve Hazret-i Peygamberin uygulamalarına aykırıdır.
    Peygamberimizin eşleri Hz. Hatice’nin zengin ve faal bir iş kadını
    olduğunu, Hz. Ayşe’nin hukuk ve siyaset alanında yaşanan problemlerin
    çözümünde öncü olan özelliğini hatırlayınız. Yukarıdaki görüşü
    savunanlar, herhalde İslam Peygamberinden ve O’nun ev halkından daha
    Müslüman değildir.
  • Bu yorum tarzı ve kadına bakış açısı yüzyıllardır İslam’ın şerefli sancaktarlığını yapmış Türk Milletinin inanç ve yaşayışına aykırıdır.
    Zira Türk Milleti tarih boyunca kadını sosyal ve ekonomik hayattan
    dışlamamış, ancak şehirleşmenin gelişmesiyle Türk halkının içinde Suudi
    ve İran yorumlarının yer etmeye başlaması ile birlikte kadınlarımızın
    sosyal hayatın dışına itilme oranı artmıştır. Bugün hala
    geleneklerimizi yaşatan köylerimizde kadın, şehirlerimizdeki
    muhafazakâr kesimden daha fazla sosyal ve ekonomik hayatın içindedir.
  • Fuhuş veya zina tek taraflı bir eylem olmadığı, taraflardan biri erkek olduğuna göre kabahati tek taraflı olarak kadına yüklemek ve hele hele olayımızda olduğu gibi kadına nazaran daha güçlü konumdaki erkek patronun nefsinden bahsetmemek akla ve vicdana aykırıdır.
  • Sosyal araştırmalar ve toplumumuzdaki gözlemlerimiz bize zinanın çok fakir kesimler ile hak edilmemiş haram para ile edinilmiş aşırı zenginlerde daha yaygın olduğunu
    göstermektedir. Bu alanda da toplumsal sağlık sigortamız orta
    tabakadır. En sağlam aile yapıları orta tabakada kurulabilmektedir. Çok
    fakir kesimdeki vatandaşlarımızın ekonomik olarak orta tabaka
    standartlarına yaklaşması, ailede erkeğin yanında kadının da çalışması
    ile daha mümkün olacaktır.
  • Kadınlar bu toplumun yarısını teşkil ediyor. Toplumun yarısını ekonomik faaliyetin dışında bırakarak bir toplumun kalkınması ve diğerleriyle yarışması mümkün olamaz.
  • Kadınlarımız birçok iş kolunda erkekler kadar, bazı işkollarında da erkeklerden daha verimli olabilmektedir.
  • Kadının iş hayatı içinde olması günümüz şartlarında geri dönüşü mümkün olmayan bir süreçtir.
    Bugün en muhafazakâr ailelerin oğullarına eş ararken çalışan bayanları
    tercih ettiğini görüyoruz. Ayrıca hastanede eşini, kızını tedavi
    ettirmek için bayan hemşire, bayan doktor arayan muhafazakâr erkeklerin
    kadınların çalışmasına karşı çıkmaları da bir çelişki değil midir?
  • Kadınlarımız artık bir işyerinde çalıştıkları için veya evlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için eskisine kıyasla sadece işyerinde değil, evinin dışında, çarşıda, pazarda, sokakta daha fazla vakit geçirmektedir. Herhalde bu kadınlarımızın iffetlerini koruyarak, anne ve eş rollerini yapmalarını kolaylaştıracak tedbirleri tartışmak daha anlamlıdır.
  • Bahsi geçen imam bu gerçekleri fark etmiş olsaydı, vaazında 11
    milyon insanımızın tuvaletsiz evlerde oturduğunu, camilerimizin de çok
    önemli bir kısmında ya tuvalet bulunmadığı veya berbat durumda
    olduğunu, daha büyük kısmında kadınlarımız için tuvalet ve abdest alma
    mahallinin bulunmadığı gibi konuları anlatarak çare bulunmasını
    isterdi.
  • Eğer Diyanet İşleri Başkanlığımız, Müftülüklerimiz ve cami imamlarımız evinin dışındaki kadınlarımız için camilerimizde abdest alma ve namaz kılma mahallerini ıslah edip, kadınlarımızı da camilere çekecek bir beceriyi gösterebilseydi, “çalışan kadın aldatır” saçmalığı yerine toplumun gerçek ihtiyaçlarını tartışıyor olurduk.
Önceki İçerikSuya Vermemiz Gereken Önem Git Gide Artıyor
Sonraki İçerikSen, Ben, Biz
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.